-Anılar kimi yaşlıların emziğidir.-

Doğumdan ölüme uzanan yaşam süreci insanlar başta tüm canlıların “hayat”ıdır. Elimizde olmayan nedenler ve durumlar dışında hayatımızın ustası, mimarı bizleriz. Bu doğal gerçeğe karşın yaşamımızı karartan da yine bizleriz. Dünyaya ikinci kez gelmek olanağı bulunmadığını bile bile günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı karartıp kirleten, iyi kullanmayanlar da bizleriz. Yaşam ustalığı, yaşama gereken değeri vermesini bilmektir. Elde olmayan nedenler dışında daha çok elde olan nedenlerin gereğince kullanılmaması yakınma konusu sorunlara yol açmaktadır. Başta kötü alışkanlıklar, yaşam ve kullanım koşullarının elverişsizliği, sağlık bozukluklarının ve yakınmalarının nedenidir. Ama ne olursa olsun yaşama gereken özeni gösterdiğimizi, gereken değeri verdiğimizi savunanların çok olacağını sanmıyorum. Kötü alışkanlıklar, kötü beslenme ve yoksunluklar bu durumu göstermektedir.

Çevremiz için de gereken önemi verdiğimizi savunamayız. Caddelerin, sokakların durumu ortada. Her şeyden önce sigara izmaritleri, kağıt parçaları ve kimi döküntüler kaldırımlarda uçuşuyor. Kentimizi evimiz gibi benimseyip koruyamazsak kendimize karşı suç işlemiş duruma düşeriz. Her şeyi belediyelerden beklemek zayıflığı hemşerilik bağıyla bağdaşmaz. Kentler bizim ortak alanımızdır. Kişisel davranış özenimiz yanında başkalarına örnek olacak, onları uyaracak duyarlıkla ve özenle davranmak nitelikli yurttaşlık gereği ve görevidir. Yaşam alanımız bizi tanıtan yerleşim odağımızdır. Dilimizin sıcaklıklarından biri olan “Arslan yatağından belli olur” sözü, temizlik ve düzene önem vermemiz gereğini anımsatan önemli bir uyarıdır. Birbirimizi etkilememiz, birbirinize örnek olmamız gerekirken “Adam sendecilik” yaparak savsaklamaya düşmemiz büyük sakıncadır.

“Bir lokma ekmek, bir yudum su. Yaşamın kaynağı, dayanağı ve özeti bu” diyerek yaşamaya bakmak büyük bir yanlışa düşmektir. Yaşamı yazgıya bağlamak, kişiliği ve aklı yadsımak, istenci dışlamak kendini yadsımak, “hiç” yapmaktır. İnsanlık en yüce değer, adalet en etkin yaşam güvencesidir. Haksızlığın giderilmesi, hakkın sağlanması yaşamın en önemli kazanımlarından biridir. Aydınlığın, sağlığın, erincin, mutluluğun ve kıvancın tadı böyle alınır.

BAŞSAĞLIĞI


Değerli hukukçu Sabih KANADOĞLU’nu yitirmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ailesine, meslektaşlarına ve tüm sevip sa- yanlarına başsağlığı, kendisine Tanrı’dan engin rahmet diliyorum.

KUTLAMA


SÖZCÜ Televizyonu’nun açılışı nedeniyle sahibini ve çalışanlarını içtenlikle kutluyoruz.