Kıymete binmek deyiminin sözlük anlamı, çok değerli duruma gelmek.

İnsan kıymetini insan olan bilir... Altının kıymetini sarraf bilir... Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta anlaşılır gibi atasözleri ya da ‘Kıymet bilmeyen insanlarla sınanıyoruz. Sabır da yoruldu artık, kırgınlığımız ondan’ gibi çok güzel sözler var bizde.

Ama ben, 14 Mayıs’tan sonraki hisseli harikalar kumpanyasına bakınca, “Buğday başak verince orak kıymete biner” atasözünü tek geçerim...

Bir şey, kendisine acilen ihtiyaç duyulunca kıymeti artar demekmiş!

Peki, seçim sonuçlarının belli olduğu ilk dakikadan itibaren kıymeti dolardan, altından, kripto paralardan ve kupon arazi fiyatlarından daha çok artan şey ne memlekette?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan!

Sandıktan ATA İttifakı’na çıkan yüzde 2.44’lük ve Sinan Oğan’a verilen 2 milyon 829 bin 634 oy öyle kıymetli hale geldi ki bu ikiliyi yanına kim çekerse Karadeniz’de doğalgaz bulmuş gibi olacak sanılıyor...

Medyamızın algıları çok hassas(!) olduğu için iki ismin kıymeti önce medya borsasında fırladı!

Seçimden önce ekranlarını, sayfalarını onlara kapatanlar sıraya girdi, kırmızı dipli mumla davet ediyorlar.

Oysa daha bir iki hafta önce Sinan Oğan mesela, medya ambargosuna isyan bayrağı açmış Erdoğan’ın resmi yayın organı haline gelen TRT’nin kapısına seçim otobüsüyle dayanmıştı! Oğan ve Özdağ birlikte bu işleri denetlemesi gereken RTÜK’ün kapısına gitmişlerdi. Demirören Medya Grubu’nun kapısında açıklama bile yapılmıştı.

Milleti-cumhuru, ittifaklardan yoğun randevu talebi varmış artık hem Özdağ’a hem Oğan’a.

Fakat Zafer Partisi Genel Başkanı anlatınca öğrendik ki randevu işi biraz karışık...

İttifaklardan, hele 6’lı masanın kurucusu, bol keseden milletvekilliği dağıtan CHP’den randevu isteklerine seçimden önce yanıt bile verilmemiş. Kılıçdaroğlu’na, “Randevu isteğimiz size ulaşmadı mı acaba” dendiğinde dahi bir geri dönüş olmamış!

Ümit Özdağ’ın, “Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş olsun. Millet İttifakı’na koşulsuz destek veririz” dediği Mansur Yavaş, bir arka koltukta maç izleyen Özdağ’a selam bile vermemiş!

Bugün ardına kadar açılan kapılar üç gün öncesine kadar duvarmış yani...

Yerli ve milli basına kırgınlığı devam ediyor olacak ki kıymeti artan Sinan Oğan BBC’ye konuştu... “Cumhurbaşkanlığı biz olduğumuz için ikinci tura kaldı. İkinci turda desteğimizle rahat seçim alınacağı kanaatindeyim” dedi!

ABD basınından CNN International’a da konuştu Oğan, “İstişareler bir iki gün daha sürecek. Tercihimiz Erdoğan da olabilir, Kılıçdaroğlu da” dedi sonra!

***

Hepi topu 1.5 milyon liralık seçim bütçesine, basın ambargolarına, selam bile vermemelere, yok saymalara rağmen parti olarak Millet İttifakı’ndan 38 vekil kapan 3 partiden daha yüksek oy alan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ve iktidarın olanaklarını sonuna kadar kullanan Erdoğan’ın 9’da biri oy alan Sinan Oğan büyük iş yaptı... Başarıları tartışma götürmez.

Tartışma götürecek kısım ise, ‘İkinci turda desteğimizle seçim rahat alınır... Tercihimiz Erdoğan da olabilir, Kılıçdaroğlu da’ denilen ilkesiz kanaat!

Memleketi bulunduğumuz noktaya getiren, 21 yıldır eleştirdiğiniz tek adam zihniyetiyle, yanlışlarına, eksiklerine rağmen hesap verilebilir, hesap sorulabilir parlamenter rejim diyenlerin arasındaki fark o da olabilir öbürü de boyutunda mı?

Bu kadar basitse konu, size neden oy verildi o zaman?

Oylarınızın çoğu ‘Başka türlü bir şey benim istediğim’ diyenlerin ortak mesajı aslında.

Yarın öyle de olur böyle de deyip anlaşsanız ve oy verenlere işareti çaksanız bile onlar, kardeşim sandıkta ben ne dedim sen ne anlamışsın diyebilir!