Ankara’da Eskişehir yolu üzerinde Halk Bankası için inşa edilen ama Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kullanılan görkemli bir bina vardır. Bir süre önce bu binanın, bırakın olası bir depremde yıkılmasını, “kolonları zayıf, temeli sulu zemine oturduğu için” deprem olmasa bile kendiliğinden çökeceği endişesi ortaya atılmış. Bunu ODTÜ de onaylamış. Nitekim eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez de 2000’li yılların başında bu binada bir güçlendirme yapıldığını bana hatırlattı. Çözüm olarak da binanın boşaltılması ve Maliye Bakanlığı’nın İstanbul’a taşınması üzerinde duruluyormuş. Ben bu çözümün özelikle bakanlığın İstanbul’a taşınmasını, israfa yol açacağı için yanlış buldum. Bu düşüncemi geçen hafta “Savurganlık” yazımda dile getirdim. İnşaat mühendisi değildim. Olsam bile oturduğum yerden bu bina kendi kendine çökmez diye görüş beyan edemezdim. Bu babda otoritesi tartışılmayacak uzmanların görüş açıklamasını beklemeye başladım. 1999 Yalova ve 2023 Hatay ve çevresinde yaşanan deprem felaketlerinden sonra “riskli bina raporlarını küskü olarak kullanarak topraktan rant çıkarma” projeleri yaygınlık kazanmaya başladı. Hazır konu depremden açılmışken Ankara’da ne büyüklükte ve şiddette bir deprem olabileceğini cesur bilim adamı Övgün Ahmet Ercan’dan beklediğimi eklemek isterim.
DOĞAN TEKELİ
Nihayet beklediğim açıklama geldi. Meğer bu binanın müellifi, mimaride ve inşaat mühendisliğinde (İTÜ’den sınıf arkadaşı Sami Sisa (1929-2000) ile) ülkemizin önemli isimlerinden Dr. Hon. Yüksek Mühendis Mimar Doğan Tekeli imiş. 94 yaşındaki bu usta “Binayı bilime uygun olarak her türlü önlemi alarak en az 500 sene dayanacak şekilde yaptık” diyor. Zemin ve temel hakkında da şunları söylüyor: “Zemin etüdünü yapan Karayolları, zeminin çok sert Ankara kilinden oluştuğu için fore kazık çakılamayacağını, binanın radye temel üzerine oturtulması gerektiği yönünde rapor verdi. Müteahhit firma yine de Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Ergün Toğrol’dan da görüş istedi. Toğrol, kazık çakılmasını önerince Karayolları teknik heyetiyle bir araya geldiler, sonuçta radye temel üzerinde fikir birliğine vardılar. Biz de yükleme deneyleri sonrasında 4 metre yüksekliğinde müthiş bir temel yaptık. 10-15 gün 24 saat kesintisiz temel döktük.”
BİNANIN PATRONU BAKAN MEHMET ŞİMŞEK’TİR
Mimar Doğan Tekeli, binayla ilgili rapor ve söylentileri uzaktan izlediğini, bugüne kadar hiç kimsenin kendisini arayıp bir şey sormadığını söyleyerek, “Belki ben binanın korunması yönünde statikçileri ikna edecek bir şey söyleyebilirim. Çünkü binanın statiğini ben kurdum. Tüp içinde tüpler var, merkezinde bir çekirdek var, bir de çevresinde kolonlar, kolonların çevresinde her yöne salınmasını sağlayacak perdeler var. Son derece rijit bir bina. Binayı en iyi ben biliyorum, yardımcı olabilirim” ifadelerini kullandı. Doğan Bey! İşte tam da bunun için kimse sizi aramadı. Bakan Şimşek dış borç aramakla meşgul olmasaydı sizi mutlaka arar, bu “Bina çürükmüş, onun için taşınıyoruz” hikayesinde bir rant niyeti olabilir mi diye sorardı.
SON SÖZ: Rant avcısı, avına acımaz.