Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin yarattığı büyük acı hepimizin yüreğini derinden dağlarken, enkaz kaldırma çalışmaları da süratle devam ediyor.

60 ülkeden gelen 6 binden fazla arama kurtarma ekipleri depremin beşinci gününde mucize kurtarışlara imza atarken, vatandaşlarımız televizyonlarının başında bu anları adeta gözyaşları arasında izliyor.

Ve inanıyorum ki hepimizin aklından arama kurtarma çalışmalarına katılanların heykellerinin dikilmesi fikri geçiyordur.



Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a ise ayrı bir başlık açmak istiyorum.

Depremin yaşandığı o ilk günden itibaren sahaya çıkan Başkan Karalar, insanüstü bir performans sergileyerek enkaz bölgesinde fır dönerken, çok katlı apartmanlara girmeyerek açık alanlarda kalan yüzbinlerce Adanalının her türkü ihtiyacını karşılamak için adeta yoktan var eden bir yerel yönetici pozisyonundaydı.

Asrın felaketi nedeniyle bölgeye akın akın gelen ulusal televizyonların mikrofonlarına seslenen ABB Başkanı Zeydan Karalar, soruları yanıtlarken çoğu zaman boğazı düğümleniyor, halkın çektiği acıları kalbinde hissediyordu.



Karalar, “Bölgemizde yaşamı felç eden depremden Adana olarak biz de payımızı aldık. Evlerine giremeyen insanların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak kolay olmuyor. Çok zorlanıyoruz ama üstesinden geliyoruz. Yaklaşık 3 milyon insan dışarda evine giremiyor. Bunların sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemeğini karşılamak durumundayız. Çevre şehircilik müdürlüğü ile birlikte çalışma yapıyoruz. Kontroller başladı. Yapı envanterinin ve yapı stokunun belirlenmesi için iyi olacak bu çalışma. Bizim ciddi anlamda mobil tuvalet ihtiyacımız var. 50 seyyar tuvalet kurduk ama yetmiyor. Sorunların üstesinden gelmek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

Deprem yaşanan diğer kentlerde olduğu gibi Adana’da da ilk müdahale ve organizasyon işlerinin çok iyi gitmediği bir gerçek.

Özellikle çöken binalara ilk gün tam teşekküllü müdahalenin yapılamamış olması belki de can kaybını artıran sebeplerin başında geliyor.

Devletin gücünü ilk anlarda yanında hissetmeyen Adana, daha sonraki süreçte bu olumsuzluktan kurtuldu ve işler daha iyi gitmeye başladı.

Yardımların artması, AFAD çadırlarının kurulması, her çapta kuruluşun imkanlarını depremzedeler için seferber etmesi morali düzelten hareketlerdi.

İşte bu moral verici çalışmaların arasında Adana Valisi Dr. Süleyman Elban başta olmak üzere Zeydan başkan ile diğer ilçe belediye başkanlarının be siyasilerin gayreti ise unutulmaz boyuttadır.

Adana halkı Başkan Zeydan Karalar’ı her ihtiyaç duyduğunda yanında görünce haklı olarak şu yorumda bulunmayı ihmal etmiyor.

“Zeydan başkan gerçekten Adana gibi başkan. Yorulmuyor, uyumuyor, kendinden çok halkını düşünüyor”

Aytaç Durak


SUÇLU MÜTEAHHİTLERDİR

Adana’da beş dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan, duayen siyasetçi Aytaç Durak ile son yaşanan deprem olayını ve Adana’da çöken binalarla ağır ve orta hasarlı yapıları ve bunların nedenlerini konuştuk.

Sohbet çok keyifli geçti.

Tecrübeli başkan anılarından dem vurarak yaşanan olaylara açıklık getirdi.

Durak yıkılan binaların tek suçlusunun müteahhitler olduğunu öne sürerek, “Bende müteahhitlik yaptım. Yüzlerce daire inşa ettim. Benim binalarıma neden bir şey olmuyor. Adana’da iki büyük deprem yaşandı ama benim binalarım en küçük bir hasar görmedi. Çünkü ben yönetmeliğe uygun binalar ürettim. Ama günümüzde müteahhitlerin hedefi çok daha fazla para kazanmak. Böyle olunca emniyetli ve güvenli binalar çıkmıyor ortaya. İşini iyi yapan müteahhitleri tenzih ediyorum ama yıkılan binaların tek sorumlusu ve suçlusu işini iyi yapmayan müteahhitlerdir” diye konuştu.

Başkan Durak başka şeylerde anlattı.

Onları daha sonra okurlarımla paylaşacağım ama sözlerine de hak vermedim değil.