Sezon başında İngiltere Premiere Lig ekiplerinden Manchester United’a transfer olan Türk kaleci Altay Bayındır, Manchester United TV’de yayımlanan podcastin konuğu oldu. Milli sporcu, eski Manchester United futbolcusu David May ile sunucu Sam Homewood’un sorularını cevapladı.
Altay Bayındır’ın cevapları şu şekilde:
Sam Homewood’un "Fenerbahçe'deyken en büyük maç ya da dikkat etmek gerektiğini düşündüğünüz takım kimdi?" sorusuna Galatasaray cevabını veren Bayındır şöyle konuştu:
“Galatasaray en büyük derbiydi. Beşiktaş ile oynadığımız maçlar da büyük maçlardı ama Galatasaray farklıydı ve o atmosferi çok seviyordum.”
David May ise “Galatasaray'la oynayacağımız maç öncesinde boğazda bir otelde kalmıştık ve bütün gece Galatasaray taraftarları bizi uyanık tutmak için otelin etrafında bir aşağı bir yukarı dolaşıp gürültü yapıyorlardı. Ama açık ara Türkiye en iyi ve tehlikeli atmosfere sahipti diyebilirim.” dedi.
"KALEYE GİT AMA KEYİF YAPACAK ZAMAN YOK"
Kaleciliğe nasıl başladığını anlatan Bayındır, “Bahçede maç yaparken asla kalecilik pozisyonuna gitmezdim. Ben her zaman forvet olurum. Gerçekten. İlk oynadığım pozisyonum defanstı, sonra forvet oynadım. Sonrası ise farklı bir hikaye, bir gün ilk kulübüm olan Bursaspor'da oynuyorum, o zaman defans oyuncusuydum. Bir gün kaleci antrenmana gelemeyince menajerimiz bana “Altay sen uzunsun, kaleye git ama keyif yapacak zaman yok” dedi. Ben defansta ve forvet olarak oynamak istiyordum ama tamam deneyelim dedim. Kaleye geçtim ve çok iyi hissettim. Top geldiğinde topa doğru atlıyordum ve herkes bana yapabilirsin diye bağırıyordu. Top bana doğru gelince topu tuttuğumda herkes “Harikasın, hadi” diye bağırıyordu. Penaltı kurtarınca ise benden iyisi yoktu.” dedi.
Kalecilerin farklı forma giymesinin dikkatini çektiğini belirten United’lı oyuncu, “O zamanlar her maçı izliyordum. Bütün oyuncular aynı ama kaleci farklı forma giyiyordu. Bu da çok hoşuma gitmişti.” şeklinde konuştu.
KALECİLİĞİ ANNESİNE DANIŞARAK
Kaleciliğe geçmeden önce annesine danıştığını belirten Bayındır, annesiyle arasında geçen diyaloğu da anlattı: “Annem mutfaktaydı, ona “Şu anki pozisyonum hakkında ne düşünüyorsun? Forvet oynayabilirim. Ya da kaleye geçebilirim” dedim. O çok bilmese de biraz biliyordu, çünkü evde her gün maç izliyorduk. Ve bana “Kaleye geçebilirsin, senin için daha iyi olur dedi. Uzunsun ve orada daha az koşman gerekir.” dedi.
Konuşmasını annesine seslenerek tamamlayan Bayındır, şu ifadeleri kullandı: “Annem, her şey için teşekkür ederim. Kalede olmayı çok seviyorum. Konumumu seviyorum. Çok farklı ve zor elbette. Zor ama topu yakalamak çok güzel bir duygu. Topu yakaladığımda herkes benimle birlikte "Evet yaptık, evet!" diyor.