Ramazan ayı bu sene 20 gün sürecek ve yaza denk geldiği için günlük oruç süresi 17 saati buluyor. Ramazanda aşağıdaki imsakiye aracı ile Artvin'in veya menüden seçeceğiniz diğer illerin İftar vakti bilgisine erişebilirsiniz. Ayrıca imsakiye aracı iftara kalan süreyi de canlı olarak göstermektedir. Diyanet'in verilerini kullanan imsakiye aracında iftar sonrası sahur vakti bilgisi gelir. Ek olarak araçtaki detaylı gör yazısına tıklayarak, iftar, sahur, imsak vakti, namaz saatleri bilgilerini bir arada görebilirsiniz.
2016 ARTVİN RAMAZAN İMSAKİYESİ
İL İL İFTAR VAKİTLERİ -İFTARA NE KADAR KALDI?
2016 RAMAZAN İMSAKİYESİ - İL İL İFTAR VE İMSAK VAKTİ
TERAVİH NAMAZI
2016 Ramazan ayında ilk Teravih namazı 5 Haziran 2016 gecesinde kılınacak. Teravih Namazı dini bir terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz demektir. Teravih namazını dört rekatta bir selam vererek kılmak caiz ise de, iki rekatta bir selam vererek kılmak daha faziletlidir. Bu namazın her dört rekatının sonunda bir miktar oturulup dinlenmek müstehaptır. Bu dinlenmelerde tehlil (la ilahe illallah demek) ve salavat ile meşgul olunması uygundur.
Teravih namazının evde 8, 10, 12, 14, 16 veya 18 rekat kılınması halinde de sünnet yerine getirilmiş olur. Ancak cemaate iştirak etmeye çalışmak daha iyidir. Ramazan'da teravih namazı için şehrin tarihi camileri etrcih edilebilir. İşte Artvin'in ilinin tarihi camileri...
ARTVİN'İN TARİHİ CAMİLERİ
- Çarşı (Merkez) Cami: 1860-1861 yılları arasında, Artvin'in merkezinde, Artvin halkı tarafından yaptırılmıştır. Zamanla eskiyen, hasar gören ve kullanılamaz hale gelen cami 1954 yılında temellerine kadar yıkılarak 1957-1958 yılları arasında bugünkü halini almıştır. Ancak cami temellerine kadar yıkılırken minareye, minbere ve vaaz kürsüsüne dokunulmamıştır. Dolayısıyla şu anda caminin minaresi, minberi ve vaaz ilk haliyle (1865'ten) aynıdır.
- Çayağzı (Salihbey) Camii: Çayağzı Camisi, Artvin merkeze bağlı Çayağzı (Korzul) Mahallesinde bulunmaktadır. 1792 (Hicri 1207) yılında Livane (Artvin) sancak beylerinden biri olan Salih Bey tarafından yaptırılmıştır, bundan dolayı camiye Salihbey Camisi de denir. 1980'li yıllarda onarılmıştır.
- Demirkent Cami: Yusufeli ilçesine bağlı Demirkent (Erkinis) Köyünde bulunmaktadır. Caminin kitabesinin olmamasından dolayı,hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak,aslen bir kilise olduğu, sonradan camiye dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. Cami, kare planlı, kırma çatılı ve ahşap tavanlıdır. Kuzeyinde iki katlı son cemaat yeri ve sonradan eklenen minaresi bulunmaktadır. Dıştan ölçüldüğünde 16,25x12,75m ebatlarındadır. Minberi ahşaptan yapılmıştır ve bitki motifleriyle süslendirilmiştir ancak bu özellik mihrapta bulunmamaktadır. 2 katlı olan son cemaat yeri 7 ahşap direk üzerine oturtulmuştur ve 5 gözden oluşmaktadır. Cepheleri taşla örülüdür ve sıvalıdır. Hareme girişte kullanılan kapı kanatları, mahvile ait ahşap aksamı ve tavanda bulunan göbek süsü yapının önemli ilgi çekici bölümleridir.
- Erenköy Camisi: Murgul'a bağlı Erenköy Köyünde bulunmaktadır. 1863 yılında (Hicri 1280) ahşap olarak yaptırılmıştır. Yöreye özgü mimarisi ve süslemeleriyle ilginç bir örnektir.
- Esendal Camisi: Yusufeli ilçesinin Esendal Köyünde bulunmaktadır. 1818 yılında (Hicri 1234) Yusufeli (Kiskin) beylerinden biri olan Muhammed Bey tarafından Muhammed Usta'ya yaptırılmıştır. Ahşap süslemeleri, mihrabı ve taş işçiliği ilgi çekicidir.
- Kemalpaşa Kilise Camii: Aslında Şavşat'ı Ruslar işgal ettiği zamanda 1900 yılında kilise olarak yaptırılmıştır. Başta Kilise iken, 1924 yılında camiye çevrilmiştir. Şavşat ilçesine bağlı Yeniköy Mahallesinde bulunmaktadır. Halk arasında "Merkez Camisi" de denilmektedir.
- Muratlı Camii: Borçka'ya bağlı Muratlı Köyünde bulunmaktadır. Mahfile giriş kapısının üzerindeki kitabeye göre, 1846 yılında (Hicri 1262) Ahmed Usta (Aslanoğlu) tarafından yaptırılmıştır. Muratlı Camisinin minberi 1847 yılında, Uzun Hasan Zade Hüseyin Alemdar tarafından, kadınlar mahfili de 1847 yılında Sağıroğlu Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Cami tümüyle ahşaptır. Giriş kapısı ve minberi ağaç oymalı çeşitli motiflerden ve süslemelerden oluşmaktadır.
- Orta Hopa Camii: Orta Hopa Camisi'nin kitabesi bulunmamaktadır. 19.yüzyılın ikinci yarısı inşa edildiği bilinmektedir. 1994 yılında küçük çapta bir onarım geçirmiştir. Tavan döşemeleri ve kubbesi zamanın cami mimari anlayışını yansıtmaktadır.
- Ortacalar (Merkez) Camii: Arhavi ilçesine bağlı Ortacalar Köyünde bulunmaktadır. 1757 yılında (Hicri 1170) yapılmıştır. Caminin minber ve tavan süslemeleri dikkat çekmektedir.
- Oruçlu Köyü Camisi: Artvin'in merkezine bağlı Oruçlu Köyü'nün camisi 1909 yılında yapılmış olup, tarihi nitelik taşımaktadır.
- İskender Paşa Camii: 3.Halife Hz.Osman döneminde,7.yüzyılda Müslüman Araplar tarafından yapılmıştır. 1551 yılında Ardanuç Kalesi'ni fetheden Erzurum Beylerbeyi Çerkez İskender Paşa tarafından onarılmıştır; çünkü Cami Akkoyunlular'dan sonra kullanılmaz hale gelmişti. Bu onarımdan sonra cami 1553 yılında ibadete açılmıştır. Çerkez İskender Paşa, caminin sürekliliğini koruyabilmesi için, mahallinde yaptırdığı gelir getiren bazı ticari eserleri camiye bağışlamıştır. 18.yüzyılda camiye sürekli yardımda bulunan Hasan Efendi tarafından onarılmıştır. Caminin batısında, Osmanlı zamanında inşa edilen 3 tane türbe bulunmaktadır. Bu türbede gömülü kişilerin Ahıska Çıldır Beylik ailesinden kişilerin olduğu tahmin edilmektedir. Caminin dışa yansımayan 4 ahşap direk üzerine oturtulmuş kubbesi ise oldukça ilginçtir.
- Zeytinlik (Sirya) Camii: Artvin merkeze bağlı Zeytinlik Köyünde bulunmaktadır. Caminin kitabesine göre 1857 yılında (Hicri 1272), Saliha Hanım tarafından yaptırılmıştır. Eskiden minare olarak caminin kuzeye bakan tarafında bulunan çınar ağacı kullanılırmış; fakat çınar rüzgarla yıkılmıştır. Çınarın yıkılışının ardından, günümüzden yaklaşık 21 yıl önce, caminin kuzeydoğu köşesine minaresi yapılmıştır. Bugüne kadar ciddi bir onarım görmeyen cami, hala dimdik ayaktadır ve özgünlüğünü korumaktadır. Caminin kapı formu ve ağaç süslemeleri, caminin büyük özenle yapıldığını göstermektedir.
RAMAZAN AYINDA TUTULAN ORUCUN ÖNEMİ
Bakara Suresi’ne göre Kur’an’ın İslam peygamberi Hazreti Muhammed’e (sav) gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde “oruç” tutmak müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:
“O Ramazan ayı ki irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur’an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz! ” (Bakara 185)
Bu ay boyunca gündoğumundan önceki alacakaranlık ile günbatımından sonraki alacakaranlık arasında yemek-içmek ve cinsel ilişkide bulunmak Müslümanlara yasak kılınmıştır. Mükellef olan Müslümanların Ramazan orucunu tutması farzdır.
Sahur ne demektir?
Ramazan ayında oruç tutanların gün doğmadan önce belirli saatte yedikleri yemeğe ve bu yemeğin yendiği zaman aralığına sahur denir.
İftar nedir?
Gün sonunda orucun açılmasına ve bu esnada yenen yemeğe iftar denir.
RAMAZANDA SIVI TÜKETİMİ
Yaz aylarında tutulan uzun süreli oruçlarda en önemli şey susuzluktur. Bunlardan dolayı Ramazan’da sahurda yiyeceğimiz gıdaların bizim hem tok tutmasını isteriz hem de susatmayacak, su tüketimini artırmayacak besinler olsun isteriz.Bu sebeble Ramazan’da sahura kalktığımız zaman ne yapmalı ve neler yapmamalı inceledik. Sahurda çay içmekten vazgeçin. Çünkü çay diüretiktir yani idrara çıkmayı arttırır, vücuttan su atar.
- Tuz oranı yüksek yiyeceklere dikkat edin. Salam, sosis, sucuk, tuzlu peynirler, pastırma ve zeytinden uzak durun.
- Kızartmalar ve yağ oranı yüksek yiyecekler, patates kızartması, börekler, açmalar, köfteler, pilavlar, pizzalar gün içinde susuzluğunuzu çok arttırır.
- Şekeri yüksek yiyecekler kan şekerinizi hızlı düşüreceği için daha çabuk acıkmanıza neden olur. O nedenle özellikle sahurda kek, kurabiye, tatlı, çikolata, bal, reçel türü yiyecekler yemeyin.
- Ekmekten vazgeçmeyin. Sahurda yiyeceğiniz iki dilim tahıllı veya çavdar ekmeği ihtiyacınız olan karbonhidrata bire-bir çözümdür.
- Eğer tansiyon probleminiz yoksa terleme ile vücuttan kaybedilen elektrolitleri yerine koymak için 1 şişe doğal maden suyu için.
- Her sahurda en az 3 bardak su içmeyi ihmal etmeyin.
SAHUR VE İFTAR VAKTİ NE YEMEK GEREKİR?
Ramazan ayında sahur ve iftar vakti tüketilecek yiyecekler uzun yaz günlerinde daha uzun süre tok kalmanıza ve su ihtiyacını daha az hissetmenize yardımcı olabilir. İftar ve sahur vakti yenilen yiyeceklerde abartıdan kaçınılmalı ve sağlıklı, dingeli bir diyet sürdürülmelidir. İşte uzmanlardan sahur ve iftar vakti tüketebileceğiniz çeşitli faydalı besinler...
YEŞİLÇAY
Yeşil çay, çay yaprakları hasat edildikten sonra hemen kurutulan yapraklardan meydana gelir. Eski tıbbi yazıtlarda çayın uyarıcı özelikte olduğu, yorgunluğu giderme ve beyin fonksiyonları üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu yazılmıştır. Yeşil çayla ilgili yapılan çalışmaların pek çok çalışmada yeşil çay tüketiminin içerdiği kateşin sebebiyle kilo kontrolünde ve vücut yağını azaltmada önemli olduğu görülmüştür. Yeşil çay tüketimi kalbin endotel fonksiyonun yükseltilmesinde de etkilidir. Herhangi bir sağlık probleminiz yok ise ramazanda günde 2–3 fincan yeşil çay içerek kalbinizi ve bedeninizi mutlu edebilirsiniz.
YUMURTA
Bilinen iki çeşit örnek proteinden birinin anne sütü diğerinin yumurta olduğunu biliyor muydunuz? Anne sütünden sonra en kaliteli protein olması, uzun süreli doygunluk hissi sağlaması ramazan ayında sahur sofralarında yumurtanın bulunmasını gerekli kılıyor. Kahvaltıda yumurta tüketilen günlerde gün içerisindeki iştah seviyesi daha düşük seyreder.
Yapılan çalışmalarda da kahvaltıda yumurta yiyen bireylerin o günkü kalori alımları daha düşük olduğu gösterilmiştir. Yumurta kan şekeri kontrolü de sağlayarak yemek yeme isteğini düşürüyor.
TARÇIN
Tarçın üzerine yapılan sayısız çalışmanın sonuçları bir tutam tarçının dahi yemek sonrası insülin tırmanışlarını engelleyip, açlıklara son verdiğini göstermiştir. Ramazanda kan şekerinin dengelenmesinin yanı sıra trigliserid ve kolesterol seviyelerin düşürülmesi isteniyorsa düzeli olarak her gün silme bir çay kaşığı kadar tarçın tüketilebilir. Sahurda içeceğiniz 1 çay kaşığı tarçın eklenmiş 1 su bardağı yarım yağlı süt bir sonraki gün daha rahat oruç tutmanızı sağlar.
ÇÖREKOTU
Ölümden başka birçok derde deva olduğu söylenen çörekotu birçok faydası yanında doygunluk hissi sağlamasıyla da ramazanda tüketilmesini önerdiğim bir baharattır. Sahurda öğütülerek ya da tam haliyle salatalara, yoğurda eklenecek çörekotu doygunluk hissi dışında zindelik de yaratır. İçerdiği sağlıklı yağlar tokluk hissi yaratır. Maydanoz, dereotu, nane, fesleğen gibi yeşilliklerle hazırlayacağınız bir sahur kahvaltısına serpeceğiniz çörekotu kilo kontrolünüzü sağlarken, aynı zamanda mide ve barsak sisteminin de desteklenmesinde etkili olacaktır.
SÜT
Biri iftarla sahur arasında biri sahurda olmak her gün 2 bardak süt içilmeli. Süt önemli bir kalsiyum ve D vitamini kaynağı olmasının tok tutarak açlık hissini bastıracaktır.
ESMER BUĞDAY
15. yüzyılda Avrupa'ya gelen esmer buğday Japonya başta olmak üzere Rusya, Kanada, Fransa ve Türkiye de yetiştirilmektedir. Magnezyum, B vitamini ve manganezin sengin bir kaynağıdır. Kaynaklardaki bilgiler arasında bu zengin içeriği sayesinde Çin ordusu tarafından güçlerinin artması için tüketildiği de yer almaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda esmer buğday tüketen deneklerin beden yağ yüzdelerinin düştüğü, sağlıklı yağ oranlarına doğru yol aldıkları gösterilmiştir. E vitamini, selenyum, fenolik asit ve kolesterol düzeylerini düşüren flavonoidlerce zengin olan esmer buğday ramazanda salatalara, ekmeklere eklenerek hem iştah kontrolünün sağlanması hem de kolesterol seviyelerinin düşürülmesi için kullanılabilir.
KEFİR
Sindirimi ve hazmı kolay, besleyici bir içecektir. Tıpkı yoğurt gibi sindirim sisteminin desteklenmesine yardımcı bir fermente edilmiş süt ürünüdür. Yoğurttan daha yoğun olan probiyotik içeriği ile barsaktaki iyi huylu bakterilerin artmasına yardımcı olur, kötü huylu bakterilerin yerleşmesini önler. Laktoz intoleransı olan, mide problemleri olan bireyler tarafından da rahatlıkla tüketilebildiği için kıymetlidir. İçeriği zengin mineral, vitaminlerle dolu kefir sıcak yaz günlerinde sıvı alımını arttırmak için kullanılabilecek serinletici bir içecektir. Kefir; Bağışıklık sistemini güçlendirir, mide barsak florasını dengeler, hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler, kansere karşı koruyucudur, yüksek tansiyon, kolesterol düşürülmesinde etkilidir.
KURU FASULYE
Bir beslenme kılavuzu olan My Pyramid 2005'te haftada 3 su bardağı dolusu fasulye tüketilmesi önerildiğini biliyor muydunuz? Günümüzden 7000 yıl önce çeşitli medeniyetler tarafından yetiştirildiğini bildiğimiz fasulye ramazanda kilo kontrolü sırasında en büyük yardımcılarımızdan biri olabilir. Yapılan çalışmalarda baklagil tüketen bireylerin kan şekeri kontrolünün daha iyi olduğu ve baklagillerin mükemmel tokluk hissi sağladığı tespit edilmiştir. 1999–2002 yılındaki Ulusal Sağlık ve Beslenme Sınama Araştırmasındaki araştırmacılar, fasulye tüketen bireylerin tüketmeyenlere oranla daha iyi kilo kontrolü sağladıkları bulmuştur. Ramazanda fasulye tüketiminizi ana yemeğin yanında bol mevsim yeşillikli kişi başı bir tatlı kaşığı yağlı bir piyaz olarak veya fasulyeyi ana yemek olarak pişirerek dâhil edebilirsiniz.
MEYVELER
Sahurda bolca meyve tüketin Yapılan araştırmalar sonucunda yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinlerin iştahı azalttığı belirtilmiştir. Muz, avokado, yulaf ve süt triptofan bakımından zengin gıdalardır. Bezelye, fıstık, fasulye gibi albumin bakımından zengin besinler tüketerek iştahınızı azaltabilirsiniz. Meyveler doğal şeker kaynağıdır.
Sahurda tüketeceğiniz 2-3 porsiyon meyve sizi gün içinde rahatlatacaktır. Kan şekerinde hızlı iniş çıkışlar açlık hissinin oluşmasındaki en önemli faktörlerden birisidir. Krom kan şekeri düzenleyen bir mineraldir. Yulaf, peynir, ısırgan otu, meyan kökü, buğday, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı önemli krom kaynaklarıdır.
1. Gün İftar Menüsü Önerisi
Patates çorbası
Patlıcan bohça kebabı
Kıymalı makarna
Zeytinyağlı barbunya
Salata
Cacık
Kadayıf tatlısı
Fevziye Sürmeli’den Patates Çorbası tarifi:
Patates Çorbası Malzemeler:
1 lt tavuk suyu
4 adet pırasa
3 adet patates
2 adet kereviz sapı
1/2 adet soğan
1 adet yumurta
½ su bardağı krema
2 yemek kaşığı tereyağı
1 defneyaprağı
Tuz
Karabiber
Yapılışı:
Büyük bir tencerede tereyağını eritin. Sırasıyla soğan, patates, pırasa ve kereviz sapını ekleyip kavurun. Tuzunu ve karabiberini ayarlayın. Defneyaprağı ve tavuk suyunu ekleyip patatesler yumuşayana kadar kaynatın. Defneyaprağını çıkarın. Çorbayı blenderdan geçirin. Krema ve yumurta sarısını karıştırıp ekleyin. Yeniden tencereye koyarak 5-10 dakika daha pişirin. Sıcak servis edin. Afiyet olsun.
Ramazan Pidesi tarifi
250ml.Su
250ml.Süt
1 paket kuru maya
1 yemek kaşığı şeker
1 çorba kaşığı tuz
5 6 su bardağı un
50gr tereyağı
Çörek otu
Susam
Yapılışı:
Sütü ve suyu bir kapta karıştırıp ılıtın. Tereyağını eritin. Şekeri ilave edip karıştırıp eritin. Bu karışımı hamuru yoğurabileceğimiz derinlik ve genişlikte bir kaba aktarın. Unu,tuzu ve mayayı karıştırıp eleyin. Sıvı karışımın içine unu yavaşça ilave ederek mikser ile iyice karıştırın.Üzerine nemli bir bez örtüp, 1 saat mayalanmaya bırakın. Bu arada pideyi pişireceginiz tepsiyi yağlayıp unlayın. Mayalanan hamuru tahta bir kaşıkla karıştırıp, havasını alın. Bir kapta 1-2 yemek kaşığı un ile suyu karıştırıp hamura şekil verecek karışım elde edin. Hamuru unlayıp yağladığınız tepsiye alın. Şekil vermek için elinizi unlu suya bulayın. Kenarlarına tahta kaşık ile yuvarlak şekil verin. Ortasına da kare kare şekil verin. Üzerine çörek otu ve susam serpin. Önceden 180 derece ısıttığınız fırınınızda üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından çıkartmadan 5dk. dinlendirin. İsteğe bağlı olarak üzerine zeytinyağı sürün. Fırından çıkardıktan sonra pidenin ılımasını bekleyin.