2021 yılının Şubat ayı...
O tarihte Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan bakınız ne demiş?
“100’üncü yılda inşallah Ay’a gidiyoruz. İlk aşamada 2023 yılının sonunda Dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz.”
Zaman çabuk geçti. İşte 2023 yılının son aylarına geldik.
Nerede vaat edilen “yerli ve milli” roketimiz? Nerede uzay yolculuğuna çıkan astronotumuz?
Ünlü tekerlememiz gibi...
“Roket nerede?
Suya düştü...
Su nerede?
İnek içti?
İnek nerede?
Dağa kaçtı?
Dağ nerede?
Yandı, bitti, kül oldu!”
★★★
İktidarın ay macerasının ne olduğunu nihayet cumartesi günü SÖZCÜ’de yayınlanan şu haberden öğrendik:
“Ay’a sert iniş 2026’ya kaldı.
Projenin 2026’da tamamlanması öngörülüyor. Ay’a yumuşak iniş projesi ise daha geri kaldı.”
Yani Ay’a sert iniş için 3 yıl daha bekleyecekmişiz.
2026’ya geldiğimizde, proje 2030’a ertelenirse hiç şaşırmamak lazım...
★★★
İşin gerçeği şu:
Millet Ay’a gitmeyi değil, karnını doyurmayı bekliyor!
Dar gelirli vatandaşlara hayat bir ıstırap haline geldi...
Çarşı-pazardaki fiyatlar sürekli olarak değişiyor, iktidar ise halktan sürekli “Sabır” istemekle vakit geçiriyor.
Sabır iyi de... Nereye kadar?
Maaşlara dizgin vurulmuş, azgın fiyatlar ise başıboş bırakılmış... Buna can mı dayanır?
Vatandaş fedakarlık yapıp kemer sıkarken, devletin harcamalarında en ufak bir azalma, en küçük bir tasarruf yok!
“Neden?” diye sorduğunuzda “İtibardan tasarruf olmaz” diyorlar! Oysa, fedakarlık tek taraflı olmaz!
★★★
Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 12’nci Kalkınma Planı ile ilgili paylaşımında:
“Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmeyi, 2028 yılı sonunda yüzde 4.7’ye geriletmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Demek ki, enflasyonu en az 5 yıl daha çekeceğiz!
Peki, millet 5 yıl daha nasıl dayanacak? Bunu düşünen var mı?
Vatandaşın iktidardan isteği:
“Ay’ı, uzayı bırak, ne olur ekonomiye bak!”
“Kara vicdanlılar!”
İsrail’in de Amerika’nın da tepkilere, açıklanan kınama mesajlarına aldırış ettiği yok...
Gazze’lilere yaşam hakkı tanımıyorlar!
“Her zalim, sonunda belasını bulur” diyen atasözü dilerim doğru çıkar!
Gazze’de gözyaşları dinmiyor.
- Şimdiye kadar bombalarla 18 bin dolayında konut yıkıldı.
- 1 hastane yerle bir oldu, 471 masum insan can verdi.
- 6 hastane ağır hasar gördü.
- 200’e yakın okul ve eğitim tesisi zarar gördü.
- 11 cami yıkıldı.
- 7 kilise ağır hasar gördü.
- 11 su tesisi tahrip oldu.
- 1 milyondan fazla suçsuz insan yerinden-yurdundan edildi.
- 756 çocuk öldürüldü.
- 16 gazeteci hayatını kaybetti.
- Binlerce ölü, on binlerce yaralı var.
İsrail ve onun suç ortağı ABD, vahşetin boyutlarını daha da genişletiyor.
Bundan sonra iki devlet de insanlıktan, hak, hukuk ve vicdandan bahsedemez!
TEBESSÜM
Yere düşen adam...
Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu’nun “Hem zeka hem taşlama hem uyarı var” diyerek anlattığı fıkra:
Adamın biri yolda giderken düşmüş...
Arkasından gelen bir AKP’li adamı tutup kaldırmış ve sormuş:
“Eh, artık bizim partiye oy verirsin di mi?”
Adam üstünü silkelerken, ona şöyle yanıt vermiş:
“Arkadaş, ben kıçımın üstüne düştüm, başımın değil!”
GÜNÜN SÖZÜ
Temiz bir vicdan huzur yastığıdır ama o yastık Biden’da yok!