Adı “Asgari Ücret Tespit Komisyonu” ama böyle bir komisyonda işçi temsilcilerinin yapacağı bir şey olmadığı şimdi daha iyi anlaşıldı. Asgari ücretliler örgütlü değil. Bir sendikaları yok. “Hadi miting yapalım” diyecek bir kuruluşları bulunmuyor. Türk İş, DİSK, Hak İş Konfederasyonlarıyla bir bağları yok. Sözde “pazarlık” masasına oturuluyor, ancak ne hükümet, ne işveren kanadı açıklama yapılıncaya kadar bir rakam söylüyor. Sonunda, çalışanların ücretine “zam” diye bir çeyrek altın verilmiş oldu.
Önceki gün saat 19.15 civarında, Çalışma Genel Müdürü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın özel kaleminden, Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay arandı. “Sayın bakanımız Balıkesir’den uçakla dönüyor. Yeni asgari ücreti açıklayacak, sizin de bulunmanızı istedi” denildi. Atalay, “Masaya getireceğiniz bir rakam var mı?” diye sorulduğunda, “bilmediklerini” söylediler.
KATILMAMA KARARI
Türk İş Genel Başkan Vekili Ramazan Ağar, diğer yöneticilerin yanı sıra komisyonda asgari ücretli işçileri temsil eden asgari ücretle çalışan Sezer Özseven ile aşçı Selma Sayın geldi. Üyelerden kuaför yanında çalışan Nihan Koçak ile Karayolları işçisi Durmuş Öztürk gelemedi. Hoş, gelseler de değişen bir şey olmayacaktı.
Ne hükümet temsilcileri ne de asgari ücret komisyonuna Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) adına katılan Akansel Koç, asgari ücretli işçilerin belirlediği yüzde 45 enflasyon, yüzde 20 refah payı olmak üzere 29 bin 583 lira önerisine, karşı “çok istediniz” diye bir itirazları oldu. Çünkü, herhangi bir rakam söylemedi. Nitekim geçen perşembe günü yapılan üçüncü toplantıda da işçi kesiminin tüm ısrarına rağmen, “Biz herhangi bir rakam telaffuz etmeyeceğiz” demişti.
RAKAM YOKSA, BİZ DE YOKUZ
Türk İş de yapılan değerlendirmede, “Madem bir rakam söylenmiyor, o zaman biz de toplantıya katılmayalım” görüşü ağırlık kazandı. Nitekim, “Hadi sizi bekliyoruz” çağrılarına, “Rakam yoksa, biz de yokuz. Bizim açıkladığımız rakam var. Bunun karşılığında işverenler de bir rakam açıklasın ki pazarlık edelim. Siz de bir rakam açıklayın” karşılığı verildi.
Rakam söylenmedi. Bakan, kameraların karşısına geçti, yeni asgari ücretin 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olmak üzere 22 bin 104 liraya yükseltildiğini söyledi. Bu rakam, toplantıda bulunan işverenleri bile şaşırttı. Kendi aralarındaki sohbetlerde, ücretin 24 bin lira civarında olacağı beklentisi vardı. Açıkçası, açıklanan ücrete, parayı verecek olan işverenler de şaşırdı. Oysa aynı işverenler, geçen hafta asgari ücretle çalışan 4 işçiyi dinlemiş, onların geçinebilmek için nasıl bir mücadele verdiklerini duyduklarında da onlara hak verircesine başlarını sallamışlardı.
TV’den ÖĞRENDİLER
Türk İş heyetinin toplantıya kesinlikle katılmama kararının ardından, hemen Bakan Işıkhan yeni asgari ücreti açıkladı. Türk İş yöneticileri de televizyondan yeni ücreti öğrendi. Tepkileri çoktu ama anlattıklarına göre yaptırımları yoktu. İşçilerin üyesi olduğu bir sendika yok ki eylem yapsın! Üretimden gelen gücünü kullanabilmeleri için örgütlü olmaları gerekiyor. Böyle bir güçleri de yok.
Daha doğrusu böyle asgari ücret belirlemesi olur mu? Dört işçi toplantıda geçim sıkıntılarını anlattı. Üç toplantıda da işveren bir rakam açıklamadı. Açıklama yapılmıyorsa rakamı belirleyecek olan hükümettir. Aynen öyle oldu. TİSK rakam bildirmeden bakan, asgari ücreti açıkladı. O zaman bu toplantıların yapılmasına ne gerek var?
“HAYAL KIRIKLIĞI İÇİNDEYİZ”
Hükümet ve işveren belirlenen miktarı imzalayıp geçip gidiyor. Yeni ücret çalışanı da çalışmayanı da hayal kırıklığına uğrattı. Emekçinin hakkını savunmak hepimizin görevidir. Hükümet ile özel sektör kol kola verip işçiye büyük bir darbe indirdi. Bir Türk İş yöneticisi, “Biz böyle düşük bir ücret belirleneceğini hiç beklemiyorduk. Tam anlamıyla hayal kırıklığına uğradık. Yapılan zam miktarıyla bir çeyrek altın alınabilir” diyor.
Asgari ücret komisyonunun, asgari ücretli işçisi Sezer Özseven, “Enflasyon oranında bile zam verilmedi. Bu ücret hiç kimseyi memnun etmedi. Bu zammı bekleyenler şoke oldu. En kötü olasılıkla ücretin 24 bin bandında olması bekleniyordu. İnanın, bu durumdan AKP’ye oy verenler de rahatsız. Toplantıya iyi ki katılmadık. Katılmanın bir anlamı olmadığı daha iyi anlaşıldı” görüşünü dile getirdi.
BARDAK KÜÇÜLTÜYORLAR
Ankara’da simit 15 lira. Mart ayında yeni zam yapılacak. Çay derseniz bunu Ankara Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsa Güven’e sordum. Başkan, yeni yılın ilk haftasında çaya yüzde 50 civarında zam yapılacağını söyledi. Çay ocaklarında 10 lira olan bir bardak çay 15 liraya, kahvehanelerde 15 lira olan çay 22,5 liraya, oyun salonlarında 20 lira olan çayı da 30 liradan satmaya başlayacaklarını söyledi.
Başkan, kira artışlarının yüzde 60’ları bulduğunu, kilosu 200 liradan aşağı çay bulunmadığını, şekerin kilosunun 50 lira olduğunu anlattı. Ardından da asgari ücret artışını hatırlattı. Yani zorunlu olarak zam yapacaklarını anlattı.
Çay fiyatını düşük tutmak isteyen esnaf ise çay bardağını küçültüyor. Hani bazı ürünlerde zam yerine gramajı düşürülür ya, çaya zam yapmak istemeyen esnafta bardak küçültüyor.