BAYRAM demek, sevinç, mutluluk, sevgi demektir.

Bugün mübarek Kurban Bayramı’nın ilk günü...

Dürüştçe soralım kendimize:

Mutlu muyuz? Memnun muyuz hayatımızdan?

Tabii ki, memnun olanlar da vardır ama bunlar, ülke nüfusunun en tepedeki yüzde 20’sidir. Yani 17 milyon 200 bin kişi... Geride kalan 68 milyon 800 bin kişinin hali duman!

İktidar bayram nedeniyle 9 gün tatil verdi ama para vermedi!

Emekli de işçi de çiftçi de yardıma muhtaç...

Sayıları 16 milyonu bulan emekliler bayramdan önce maaş alamayınca, 3 bin liralık ikramiye ile bayrama boynu bükük girdiler. El öpen torunlarına verecek paraları yok!

★★★

Ülkemizin yoksulluğu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine de yansıdı.

Yanlış uygulamalarla ekonomiyi krize sokan AKP iktidarı, tüm fiyatların patlamasına sebep oldu.

Konut fiyatlarındaki fahiş artışla insanların ev sahibi olmak umudu hayale dönerken, kirada oturmak da zorlaştı.

Konut sahibi olmayan vatandaşlar, gelirlerinin önemli bir kısmını barınmaya harcamak zorunda kaldılar.

TÜİK verilerine göre hane halkının tüketim amaçlı yaptığı harcamalarda en büyük payı konut ve kira harcamaları aldı. Tüketim sıralaması şöyle:

1) Konut ve kira harcamaları (Yüzde 23.9)

2) Gıda ve içecek harcamaları (Yüzde 21.9)

3) Ulaşım harcamaları (Yüzde 20)

Ailelerin eğlence, spor ve kültür harcamaları yüzde 1.9, eğitim ise sadece yüzde 1.

★★★

Hal böyleyken ülkede çok rahat para harcayanlar da var:

Mesela Bodrum’daki bazı lüks plajlarda giriş ücretlerinin 2 bin 500 liradan başlayıp 6 bin 500 lirayı bulduğunu, yeme-içmeyle birlikte bu rakamın 10 bin lirayı geçtiğini belirtelim.

Tabii ki (10 milyonu aşan sığınmacı hariç) 86 milyon nüfuslu Türkiye’de yüklü harcamalar yapanlar azınlıkta...

Gerçekte, toplum olarak yoksullaşıyoruz.

Kamunun elinle de ne var ne yok sattık!

Bankalarımızın çoğu yabancıların oldu. Limanlarımızın, şirketlerimizin, madenlerimizin önemli bir bölümü yabancıların elinde...

Kepenk kapatan esnafın, işini kaybeden insanların, emeklilerin ve asgari ücretle geçinenlerin hali acıklı...

Böyle bir tabloda “Mutluyuz” diyen kaç kişi çıkar bilemiyoruz.

Her şeye rağmen mübarek Kurban Bayramı’mız kutlun olsun.

“Çal-çırp, malı götür” devri!

Kadim okurlarımdan Kâzım Üçok, günün anlam ve önemini özetleyen uzun bir şiir yazarak bana göndermiş...

Şiirin bir bölümünü okurlarımla paylaşmak istiyorum:

“Havalar öylesine puslu,

Sular öylesine bulanmış ki,

Söylenen her yalanı gerçek sanıyoruz.

Öyle şeyler görüyor,

Öyle şeyler yaşıyoruz ki,

İnsanlığımızdan utanıyoruz!

“Çal-çırp, malı götür devri bu devir,

Kendini ihya et, alemi, bitir devri bu devir,

Hakkı-hukuku yok et,

Memleketi batır devri bu devir.

Ey insanlık affet bizi,

Bizi affet!

Böyle kepaze bir hayatı,

Yaşamaktan utanıyoruz...

TEBESSÜM

Fiyatları arttıran kim?

Bazı iktidar yanlılarının “Fiyatları tayin eden Allah’tır” şeklindeki sözleri üzerine kafası karışan bir vatandaş:

“Hem vallah, hem billah, Allah’ın işi çok zor!” diyerek yaratana şöyle seslenmiş:

“Yüce Tanrım! Sen koskoca evreni meydana getir, Güneş’i, Ay’ı, Dünya’yı yarat ve yönet... Sonra da bunca işinin arasında gel Türkiye’de yumurta fiyatlarını ayarlamaya çalış! Olacak şey mi bu?”

GÜNÜN SÖZÜ

“Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime”