Sevgili arkadaşım, can kardeşim Bekir Coşkun’u 3 yıl önce bugün (18 Ekim 2020 günü) kaybetmiştik.

Hayat acı ve tatlı yanlarıyla bir öykü gibidir. Uzunluğu değil, nasıl yaşandığı, iyi bir hayat olup olmadığı önemlidir. Mühim olan, topluma yapılan hizmet, geride bırakılan isimdir.

Bekir Coşkun, arkasında birbirinden güzel yazılar, kitaplar ve büyük bir sevgi seli bırakmıştır.

SÖZCÜ Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz aradı:

“Çarşamba akşamı SÖZCÜ TV’de Bekir Coşkun’u anma programı hazırladık. Ben de katılacağım. Seni de bekliyoruz.” dedi.

“Sevgili Bekir’in anıldığı programa koşa koşa gelirim” dedim.

Bu akşam saat 20.15’te dostlarla birlikte SÖZCÜ TV’deyiz.

★★★

Mesleğe foto muhabiri olarak başlayan, sonra kademe kademe yükselip bir milyon tirajlı Günaydın Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi olan Bekir Coşkun’un yazı ustalığını ve mizah yeteneğini ben keşfetmiştim.

1980’li yıllarda Günaydın Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni idim ve Bekir Coşkun’a bir sütun açarak onu köşe yazarlığına başlatmıştım.

Düşündüğüm gibi, kısa zamanda Türkiye’nin en sevilen yazarlarından biri oldu.

Bekir Coşkun’un unutulmaz köşe yazılarından biri “Göbeğini Kaşıyan Adam”dır.

Bu yazısı nedeniyle malûm çevrelerin hücumuna uğradı, ağır eleştirilere muhatap oldu. Fakat Bekir Coşkun tüm saldırıları cesaretle göğüsleyerek:

“Göbeğini Kaşıyan Adam, benim meslek hayatında söylediğim en doğru lâftır. Türkiye’nin başı bu ‘Göbeğini Kaşıyan Adam’ ile derttedir.” demişti.

Bekir Coşkun’a göre:

“Göbeğini Kaşıyan Adam okumaz, bakmaz, araştırmaz, sorgulamaz, kolay satılır, yarım ton kömüre oyunu verir.

Ya da, ‘Göbeğini Taşıyan Adam’ zengin de olabilir.. O zaman da bir ihaleye verebilir oyunu... Sorgulama yeteneği yoktur ama en kötüsü de bu zaten...”

Her zaman göbeğini kaşır, asla başını kaşımaz!”

“Göbeğini Kaşıyan Adam”


Bekir Coşkun’un 3 Mayıs 2007 tarihinde yazdığı olay yaratan “Göbeğini Kaşıyan Adam” yazısını şöyle özetleyebiliriz:

“O göbeğini kaşır...

Göbeğinin tombik olması ona mutluluk verir, çünkü bu, yaşamın tadını çıkarttığı anlamına gelir.

Ayağını altına alıp oturur.

Elinde bayrakla yürüyen kadınları görünce “Ne vıraklıyor bunlar len?” diye kızar.

Haberleri sevmez...

Ti-Vi eğlence programlarına bakar.

Dünyada neler olup bittiği konusunda bildiği tek dış politika yorumu ‘İngiliz yaman olur’ görüşüdür.

Kitap okumaz. Gazete bilmez.

Liderlerle ilgili en kapsamlı düşüncesi ‘Müslüman adam’, ekonomi ile ilgili tek fikri ise ‘Çalsın ama iş yapsın’dır.

Sonra göbeğini kaşır...Ve sandık ortaya konulduğunda, Göbeğini Kaşıyan Adam’ın dediği olur.

Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir.

Bir toplumun çoğunluğu ‘Göbeğini Kaşıyan Adam’ ise, orada demokrasi olmaz, olamaz!”

TEBESSÜM

Bekir Coşkun’dan bir fıkra


12 Eylül 1980 darbesinden sonra, darbe lideri Kenan Evren Paşa, sık sık düzenlediği meydan mitinglerinde vatandaşlara:

“Sizi anarşiden kurtardım” deyip duruyordu.

Bekir Coşkun o günlerde Günaydın Gazetesi’nde, Evren Paşa’ya gönderme yapan şu fıkrayı yazmıştı:

“İki arkadaş yola çıkarlar. Birinin elinde şemsiye vardır. Bir süre sonra şiddetli bir yağmur başlar.

Adam şemsiyesini açar, arkadaşıyla birlikte yağmurdan korunurken:

“Bana dua et. Bak, seni ıslanmaktan kurtardım.” der. Öteki teşekkür eder ama şemsiyeli arkadaş bir süre sonra yine:

“Ben olmasaydım, sırılsıklam olacaktın be” der. Bu böyle defalarca tekrarlanınca öteki sonunda dayanamaz ve kendisini bir hendekte biriken suyun içine atarak bağırır:

“Ulan yeter be! Bundan daha fazla ıslanamam ya!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bekir Coşkun gibiler, kendilerini tüketerek başkalarına ışık verir.