NATO Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine Erdoğan, “Şangay İşbirliği’ne gözlemci üye olarak değil, bizim hedefimiz orada daimi üye olmaktır” dedi.

Yapma ya! Nasıl olacak o iş? İnsan bu vizyonu gördükçe üzülüyor Türkiye’ye... Yazık valla bize...

Yeni de değil bu hikaye... Aynı “IMF bizden borç istedi” safsatası gibi ısıtılıyor gündeme göre... Maksat televizyondaki haber kanallarına tartışma konusu çıksın bence...

★★★

İşin aslı ülkenin yönetim şekli itibarıyla İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir şahsın imzasıyla çıkılabiliyorsa ve bunu mahkeme de onayladıysa, NATO’dan da çıkılabilir aslında...

Tek adam yönetimi isterse ülkeyi uçuruma götürür rahatça...

★★★

Neyse ki iki yıl önce Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ankara’nın hem NATO hem de Şangay İşbirliği Örgütü ile masasına oturamayacağını söyledi.

Aynı şekilde NATO izin verir mi? Ülkeyi batırmışsın, yüz milyarlarca dolarlık borcu NATO’ya üye ülkelerden almışsın, bırak Şangay İşbirliği Örgütü’ne, izin almadan Kanarya Severler Derneği’ne üye olamazsın.

★★★

Hepsinden geçtim, “Gel üye ol güzel kardeşim” dediler farz edelim. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan ve Pakistan... Hangisinde yaşamak istersin? İran da üye olmak için kapıda... Bak onu da seçebilirsin.

Üyeleri ve gözlemcileri diktatörlük, komünizm ve şeriatla nam salmış ülkelerin oluşturduğu muhteşem sekiz + bir ülke...

Fena fikir değil bence... Biz de ufaktan onlar gibi olmuşken bir tatlı huzur buluruz belki de...

★★★

Dostlarımıza uymak zorunda kalacağımız yeni kurallar da olacak haliyle...

Mesela, demokratik hak ve özgürlüklerin rafa kaldırılması, sansür, medya kontrolü, internet yasaklanması, muhalefetin
bastırılması gibi... Bizim için pek de yeni sayılmaz değil mi?

★★★

Hadi hepsinden geçtim, içinde Çin’in bulunduğu bir birliğe girmeyi düşünmek bile ayrı bir kafa yapısı ister. Bizim gibi katma değeri az, ucuz ürünler üretip Avrupa’ya satan bir ülke,
Çin ile aynı grupta
kime ne satabilir?

Batı’ya gözdağı verip kendimizi hatırlatmak için bu hamleler yararlı olabilir. Yine de çok da abartmamak gerekir. Şangay
Beşlisi’ne girmemizin aslında bize girmesi kaçınılmaz sonuçtur.

★★★

Bu iş en çok Mehmet Şimşek’e yarar. Sabah akşam kendi yaratmadığı bir enkazı kaldırmaya çalışırken yediği küfürler sona erer. Ortada ekonomi falan kalmayacağı için bavulunu toplayıp İngiltere’ye döner.

Ben yemiyorsan bu blöfü kim yer? Sahi, neden uğraşıyoruz ki? Türkiye, kendi Türkiye Birliği’ni kursun, Türkiye ona üye olsun! Tek ülkelik dev birlik... Uğraşmayız, etmeyiz, hem de bir birliğe girdik deriz.