Almanya’da mülteci sayısı rekor seviyeye ulaştı. Göç tartışmalarının alevlendiği Almanya’da, 2024’ün ilk yarısında toplam 3.48 milyon kayıtlı mültecinin yaşadığı belirlendi. Çok mu yani?

Türkiye’de sadece İstanbul’da, Almanya’dakinden kat kat fazla mülteci bulunuyor. Toplam mülteci sayısı Almanya nüfusunun yüzde 4’ü civarında... Bizde yüzde 15 ise yine iyi...

★★★

Almanya, ekonomisinin mülteciler sebebiyle sendelediği, daha fazla kaçak göçek insan istemediğini açıkladı. Mültecilere yardımı kesme kararı yetmedi, sınırlarda önlemler alınmaya başlandı.

16 Eylül itibarıyla yürürlüğe giren önlemlerde Alman kolluk kuvvetleri Avusturya, Polonya, Çekya ve İsviçre’nin yanı sıra Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Lüksemburg sınırlarında da ekstra kontroller yapıyorlar.

Ne oldu Avrupa Birliği’nin serbest dolaşım ilkesi? Mülteci geldi, aşk bitti!

★★★

Alman ekonomisinin kaldıramadığı mülteciler için Erdoğan, ümmetin lideri olma hayalleriyle, “Mültecilere olan ev sahipliğimizi bugüne kadar yaptıysak aynen devam edeceğiz” dedi.

Acaba aklındaki sayı neydi? 10 milyon mülteci mi? O kota doldu... Yoksa 15 milyon mülteci ideal mi? 20 milyon kişi gelse yeterli mi? Kavimler göçü ile ülkeyi bitirmeye ant içilmiş sanki...

Eserin sahipleri belli... Göç sorunu, milli güvenlik sorunu haline geldi. Milyarlarca dolar harcasan yine çözülmeyecek. Milletin emdiği süt burnundan gelecek. Kötü yönetimin sadece fakirleştirmediği görülecek!

Amerika’da faiz kararını siyaset aldı!

Amerika Merkez Bankası (FED) faizleri 0.50 puan indirdi. Bu faiz indirimi kararı, ekonomik verilere dayalı olmaktan çok, politik baskılar ve siyasi çıkarlar doğrultusunda şekillendi gibi...

Temmuz ayında faizleri sabit tutan FED’in, eylül ayında ani ve agresif bir şekilde indirim yapması, kararın ekonomik gerekçelerden ziyade politik sebeplerle alındığı izlenimini uyandırıyor.

★★★

Piyasalar sallanmasın, seçimde Kamala Harris başkanlığı alsın. Trump kazanmasın. Başka da bir anlamı yok ki bu kadar fevri davranmanın.

Bu kararla FED’in bağımsızlığı ciddi şekilde sorgulanabilir hale geldi. Piyasalar ve siyasi otoritenin yaptığı baskı belli ki işe yaradı.

★★★

Özellikle seçim dönemine yaklaşırken, hükümetler genellikle ekonomik büyümeyi hızlandırmak adına daha düşük faiz politikalarını tercih ederler.

FED’in bu kararının, siyasi aktörlerin kısa vadeli hedeflerine hizmet eden bir adım olduğu aşikar...

★★★

Dahası, piyasaların bu indirimi büyük ölçüde önceden fiyatlamış olması, FED’in kararlarının siyasi yönlendirmeler doğrultusunda önceden öngörülebilir hale geldiğini gösteriyor. Yani artık herkes anlıyor.

Türkiye’de de yıllardır Merkez Bankası bağımsız olmadığından eleştirilir. Kurum siyasetin kölesi olarak kabul edilir.

Biz bizi eleştirirken, dünyanın en bağımsızı olarak parmakla gösterilen Amerikan Merkez Bankası da bu hale geldiyse... Sen de mi, Brütüs!

Onlar gelmezse biz gideriz ulen!

Bundan bir ay kadar önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sekiz yıldır toplanmayan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Danışma Konseyi’nin nihayet eylül ayında yeniden toplanmasına karar verildiğini açıklamıştı.

Kimler kimler davetliydi... Mesela META şirketi... Instagram Facebook ve WhatsApp’ın sahibi...  Yahu canını sıktı diye hop kapamadı mı Instagram’ı? Neyse ki keyfi geldi. Hop açıldı.

★★★

Microsoft’un sahibi Bill Gates ve Amazon’un CEO’su Jeff Bezos da davetliydi... Tesla, Apple, Twitter, IBM gibi bilişim, teknoloji, e-ticaret, online ekonomi, dijital medya şirketlerine de davetiyeler gitmişti. Baktılar gelen giden olmayacak, biraz “overlok makinası ayağınıza geldi hanım” tarzı oldu sanki Türkiye’nin son hamlesi...

★★★

Hazır Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Yolculuk zaten Amerika’ya... Gitmişken hepsini birden orada davet edelim diye düşündüler tahminen...

Erdoğan’ın bugün Wall Street şirketleriyle yuvarlak masa toplantısına ev sahipliği yapacağını Financial Times açıkladı.

Arkadaş bir kere de Türkiye ile ilgili önemli finans haberlerini ilk olarak Türk medyasından duymak nasip olmadı. Açıklamaya göre dört etkinlik planlanıyor. Bu etkinlikler Türkiye’nin küresel piyasalarla ilişkilerini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar olarak görülüyor.

Önemli adım diyoruz, küresel piyasalar diye devam ediyoruz. Daha ne istiyorlar? İlk davete icabet etmediler bari bunlardan birine zahmet edip katılsalar.

★★★

JPMorgan ve Goldman Sachs gibi dev bankalar kesin olarak gelecek ilk konuklar... Türkiye üzerinden dünya para kazanıyorlar. Bir zahmet gelip köşede otursunlar.

Sahi bunlar yıllardır “dış güçler” diye çemkirdiğimiz şirketler değil mi? Sorsan, hatırlamaz hiçbiri...

★★★

“Yatırım Danışma Konseyi” toplantısı bu mu derseniz, elbette bu olamaz. Belli ki dokuzuncu yılı bekleyeceğiz... Şimdilik deplasmana gidip yuvarlak masa toplantılarıyla idare edeceğiz.

Yapılan değişikliğin kimsenin hayal kırıklığına uğramamasının nedeni, memlekette siyasilerin açıklamalarına güvenen kalmaması sanki!