Ruh halimize bir şeyler oldu!

İstiklal Caddesi’nde aşağılık tetikçiler bomba patlattı. Daha fazla insanı öldürsün, yaralasın diye bilye ve metal parçaları ile desteklenmiş TNT... İkisi çocuk altı can aldı, 81 insanı yaraladı güçleri masumlara yeten şerefsizler!

Keşke patlamadan önce olsaydı ama bombacı ve ona yardım eden şüpheliler 1200 kamera izlenerek çok kısa sürede yakalandı.

Korktuk! Herkes telefonlarına sarıldı ‘sevdiğim, tanıdığım’ orada mı diye. Olmadıklarını öğrendiğimizde sevindik mi?

Hayır... Bir bomba İstiklal’de bir bomba da yüreklerde patlamıştı. Çok üzüldük, öfkelendik. Ve bu insancaydı, gayet normaldi.

Normal olmayan ise patlamadan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstiklal Caddesi’ne konulan, içinde ağaçların bulunduğu beton saksılar ve bankların haber yapılmasıydı!

Bombalı saldırıda bank detayı başlıklarıyla rakiplerine haber atlatan cevval haberciler, peyzaj ve bankların terör tehdidine karşı risk oluşturduğuna dikkat çekiyor, peyzaja sıcak bakmayan AKP’li Beyoğlu Belediye başkanının bu yüzden İBB’nin CHP’li başkanı tarafından geçmişte eleştirildiğine vurgu yapıyordu.

Buradaki ruh halinden anlaşılan, banklar ve beton saksıların teröristler kadar olmasa da suçlu oluşuydu!

Gerçi 19 Mart 2016’da aynı İstiklal Caddesi’nde ortada CHP’li İBB yönetimi, beton saksıları ve bankları yokken yine bomba patlatmıştı teröristler. 3 İsrail’li, bir İran’lı yaşamını yitirmiş, 36 insan da yaralanmıştı.

Hatta, bu patlamadan iki gün önce Alman Dışişleri bir istihbaratı değerlendirip, ‘terör uyarısı’ yapmış, Ankara, İstanbul elçiliklerini kapatmış, İstanbul’daki Alman Lisesi’nde eğitime bir gün ara verilmişti! İstanbul Valiliği ise o zaman açıklama yapmış, “Sansasyonel ve gayri ciddi haber ve söylentileri dikkate almayın” demişti...

Ama bu son patlamayla eski mevzuların ne alakası vardı şimdi(!)

İktidara yakın gazete, televizyon ve haber sitelerinin haberleri ses getirdi! Caddedeki bütün banklar bir gece içinde toplatıldı!

***

Risk ortadan kalktı mı bilemiyoruz... Ama, ABD’den geçen yılın sonunda gelen bir haberle adamların ‘risklere’ nasıl yaklaştığını bizi fazlasıyla üzecek bir şekilde öğrenmiştik!

Amerika’nın en kalabalık ikinci eyaleti Teksas’ta Meksika sınırından yasa dışı yollarla giriş yapmak isteyenler yakalandı. Haberlerdeki başlıklar ortaktı: İstila!

Bu haber bizi neden üzsün ki değil mi?

Medyanın haber kaynağı El Paso Sınır Muhafız Müdürü Gloria Chavez’di. Sosyal medya hesabından şu paylaşımı yapmıştı: “Türk istilası... Ülkemize yasa dışı bir şekilde gelen 5 Türk yakalandı! Sınır güvenliği ulusal güvenliktir...”

Sınırda yakalanan 5 Türk, Türk istilası sayılıyor elin memleketinde...

Bizde?

Göç İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde var. 2022’nin ilk üç ayında yurdumuza kaçak yollarla giriş yapıp yakalananların sayısı 52 bin 76!

Yakalanmayan kaçakların sasıyı yakalanmadıkları için bilinmiyor.

Örnek çok...

Nisan ayında Van Erciş’te kontrol için bir kamyon durduruldu, içinden 96 kaçak çıktı. E orası sınıra yakın, olur böyle şeyler tabi diye takmadık kafaya. 26 Eylül’de İstanbul Gaziosmanpaşa’da bir kamyon cadde ortasında durdu içinden çıkan kaçaklar sağa sola kaçtı. Bu anları cep telefonu ile kaydedenlerin görüntülerini izleyen polis saatler süren arama ile 143’ünü yakalayabildi.

Amerika’daki gibi tane ile değil bizde kaçaklar, kamyon kamyon!

Sadece Suriyeli değil hem de. 2018 Nisan’ında 25 günde kaçak yollarla giren 7 bin 100 Afgan yakalandı mesela!

Resmi verilere göre kaçak yolla gelip kayıt altına alınan Suriyeli sayısı şu anda 3 milyon 622 bin 486!

Memleketlerini, yuvalarını bırakıp Türkiye’ye sığınmak zorunda kalanlara terörist yaftası yapıştırmak değil amaç.

İktidar yanlısı medyanın İstiklal Caddesi’ndeki beton saksı ve bankların risklerine dikkat çekmesi gibi, kevgire dönen sınırlarımıza, kamyon kamyon gelen her milletten yüz binlerce kaçağa, araya karışanlara dikkat çekmek!

Mesela, pazar günü masumları katleden kadın terörist nereden gelmiş İstanbul’a?

Şöyle demiş ilk ifadesinde: PKK/PYD/YPG terör örgütü tarafından özel istihbarat elemanı olarak yetiştirildim. Afrin-İdlip üzerinden Türkiye’ye eylem yapmak için kaçak yollarla giriş yaptım!

Amerika’da sınırda yakalanan 5 Türk kaçak için, Türk istilası deniyor.

Bu durumda biz ne demeliyiz acaba?

Kardeşim, Türkiye ile Suriye sınırı kaç kilometre biliyor musun da Amerika ile karşılaştırıyorsun bize kaçanları diyenlere not... Biliyorum 911 kilometre. Bombacının geldiğini söylediği Afrin ile yeni açtığımız Zeytin Dalı Sınır Kapısı arasındaki virajlı yolu düzeltip daha rahat ticaret yapılsın diye kısalttığımızı, cillop gibi asfalt yaptığımızı, 30 kilometrelik yolu kullanarak 39 dakikada Türkiye’ye gelindiğini de biliyorum. Peki siz, 5 Türk’ün ABD topraklarına ayak basar basmaz yakalandığı Meksika sınırının uzunluğunu biliyor musunuz? 3 bin 110 kilometre!