Türkiye’de gelir dağılımındaki adaletsizliği yıllardır anlatıyoruz.

Yoksula din satılıyor, paraları varlıklılar kapıyor.

Fakir daha fakirleşirken, zengin daha da zengin olmaya devam ediyor.

Sevgili okurlar... Gelir dağılımındaki aşırı dengesizliği bu kez biz söylemiyoruz. Biz söyleyince saldırıya uğruyorduk!

Bu defa, devletin resmi organı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) söylüyor.

★★★

TÜİK’in açıklamasına göre ülkemizde yoksul ile zengin arasındaki makas biraz daha açıldı.

Türkiye’de son 10 yılda yalnızca “En zenginlerin” geliri arttı. Geri kalanlar ise yoksulluğa doğru kanat çırpmaya devam etti.

En tepedeki yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, bir önceki yıla kıyasla 1.8 puan artışla yüzde 49.8 oldu.

Ülke gelirinin yarısını ilk yüzde 20’lik grubu oluşturan 17 milyon kişi elde ediyor.

Geri kalan yüzde 80’lik kesim (68 milyon kişi), gelirin diğer yarsını paylaşıyor.

En alttaki 17 milyonluk grubun geliri 2023’te daha da düşerek, toplam gelirin sadece yüzde 5.9’u oldu.

Dünyanın en fakir ülkelerinden Bangladeş, Togo, Çad düzeyinde bir gelir bu... İçler acısı, kahredici bir durum!

Bu grup (17 milyon kişi), devletten sosyal yardım almadan kesinlikle yaşayamaz!

21’inci Yüzyıl Türkiye’sine yakışmayan bir yoksulluk!

Neden insanlarımız bu halde?

Oturup düşünmek lazım! Kimler sorumlu bundan? Başta iktidar olmak üzere, derece derece herkes sorumlu bence...

★★★

Gelir dağılımındaki ürkütücü bozulma toplum olarak bizi 20 yıl önceki seviyeye düşürdü.

Enflasyon ve fiyatlar arttıkça sıkıntılarımız büyüdü.

Yabancı ülkelerin çoğu 20 yılda gelirlerini derece derece, 2 kat, 4 kat, hatta daha fazla arttırırken biz yerimizde sayıp, enflasyon ve pahalılığın pençesinde kıvranmaya başladık!

Ücretli çalışanların gelirler giderlerine yetmiyor.

Bir çok çalışan, ailesinin geçimini sağlamak için ikinci bir iş yapmak zorunda kalıyor. Tabii imkân bulursa...

Milyonlarca emeklinin durumu da ayrı bir dram!

Ekonomistler Türkiye’nin, tarihimizin en hızlı yoksullaşması içinde olduğunu söylüyor.

★★★

Yazıyı Orhan Veli’nin şu dizeleri ile bitirmek istiyorum:

“Cep delik, cepken delik,

Yen delik, kaftan delik,

Don delik, mintan delik,

Kevgir misin be kardeşlik?

TEBESSÜM

“Hani benim aslan payım?” 

TÜİK’in açıkladığı 2023 Gelir Dağılımı istatistikleri ve gelir dağılımında yaşanan adaletsizlik, 9’uncu Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’in 1990’lı yılların başında muhalefet lideriyken anlattığı “Ezop’un bir hikayesini” hatırlattı.

Milattan Önce 6’ncı yüzyılda Anadolu’da yaşayan Antik Yunan bilgesi Ezop, kahramanları hayvanlar olan masallarıyla ün yapmış bir hikayecidir. Onun, bir vesileyle Demirel’den dinlediğimiz ilginç öyküsü şöyle:

★★★

Aslan, eşek ve tilki ava çıkmışlar, birçok hayvan avlayıp dönmüşler...

Aslan eşeğe:

“Hadi şunları pay et” demiş.

Adil davranmak isteyen eşek avları üç eşit parçaya bölmüş...

Aslan kükremiş:

“Hani benim aslan payım?”

Şaşıran eşek “Ne aslan payı? Biz beraber avlandık, bu nedenle eşit paylaşacağız!” deyince aslan kızıp bir pençede eşeği öldürmüş ve tilkiye dönmüş:

“Hadi sen pay et.”

Tilki aslana bakmış, yutkunmuş:

“Aman efendim, siz ormanlar kralı, hayvanlar padişahı dururken pay etmek ne demek? Hepsi sizin... Buyurun yiyin!”

Aslan hem memnun olmuş, hem de hayretle sormuş:

“Sen bu sosyal adaleti ne zaman öğrendin?”

Tilki boynunu bükmüş:

“Eşeğin akıbetini gördükten sonra!”

Kıssadan hisse!

GÜNÜN SÖZÜ

Akıl ve mantık köreldikçe, sözlerin yararı az olur!