CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirdi, gündemi değerlendirdi. Altay'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"RASYONEL SEBEP ERDOĞAN"

* Erdoğan, dün milletvekillerine ‘Türkiye, döviz kurundaki rasyonel, hiçbir gerekçesi olmayan yükselişin yol açtığı sarsıntıya maruz kaldı.’ Önce günaydın diyelim. Sarsıntıyı kabul etmiş. Rasyonel, hiçbir gerekçesi olmayan yükseliş... Bu yükselişin bir sürü gerekçesi var ama en büyük gerekçesi kendisi. Yükseliş rasyonel de, rasyonel olmayan Erdoğan'ın ta kendisi ve Erdoğan'ın inadı.

* Merkez Bankası politika faizini yüzde 19'dan 14'e çektiler. E güzel… Peki, reelde, sokakta, finans sektöründe, bankalarda durum ne? Tam olarak şu: Bir tüketici kredisini yüzde 28'den aşağı alan biri varsa yanıma gelsin.

* Nas bahanesiyle faizi 14'e çektiler, kur korumalı mevduata yüzde 95 faiz ödüyorlar. Hazine borçlanıyor. Kaçtan? Hazine de yüzde 27-28 aralığında faizle borçlanıyor, kur korumalı mevduata da 95 ödüyoruz.

* Normalde nedir? Merkez Bankası politika faizinin 14 olduğunu düşünürseniz, 95'ten 14'ü çıkarırsanız, 81 kalır. Yüzde 81 faizi Erdoğan milletin, fakir fukaranın cebinden alıyor, zenginlere faiz olarak ödüyor kur korumalı mevduata dayalı. Dün söyledim, Sayın Bakan Nebati: ‘690 milyar oldu kur korumalı mevduatta para’ diyor. E oldu...

* Bu paraya kaç para faiz ödedin, ödüyorsun? İlk 3 aylık dilimde 20 milyarı aştı, yıl sonunda bu 600 milyar faiz ödeyeceksin neredeyse yüzde 100’e dayanacağı, bileşik gittiği için. Nasıl olacak? Birisi sabır, birisi şükür tavsiye ediyor. Nasıl olacak bu iş, anlamak mümkün değil.

* Şimdi işte diyordu ya: ‘Reel gerekçesi, rasyonel gerekçesi olmayan yükseliş.’ Rasyonel gerekçe var Erdoğan, rasyonel gerekçe sensin. Türkiye ekonomisinin içine düştüğü halin, dolardaki yükselişin, alım gücündeki düşüşün rasyonel bir tane gerekçesi var; o da sensin.

"AKBAŞOĞLU MATEMATİĞİ"

* Dün yine ‘Avrupa'daki tablo bizden vahim’ demiş. Ne için söylemiş bunu? Enflasyon için söylemiş. Yahu Allah'tan kork; karşısında 280 milletvekili var. Ne diyorsun? Avrupa'daki tablo bizden daha vahim.

* Herhalde Akbaşoğlu matematiğine göre Avrupa'daki tabloyu mukayese etmiş. Türkiye yıllık enflasyon, TÜİK'e makyajlanmış yüzde 61. Bize en yakın Moldova yüzde 18. Tekrar edeyim: Ukrayna'da enflasyon yüzde 10, Rusya'da enflasyon yüzde 9 ve Norveç'te 3, İsviçre'de 2, Malta'da 4... Böyle gidiyor, böyle gidiyor.

* Yani şunu diyor: ‘Yüzde 6, yüzde 61'den kötüdür’ diyor ya. Kime diyor bunu? Milletvekillerine söylüyor. Yine TÜİK'e göre, Türkiye'de gıda enflasyonu 70,3 Almanya'da bizi kıskanıyor ya Almanya’da yüzde 5,3. İngiltere yüzde 5,1. Avrupa Birliği ortalaması kaç? 4,7. Yani Erdoğan koca koca millet vekillerine diyor ki: ‘4,7 gıda enflasyonu, 70,3 gıda enflasyonunda kötüdür’ diyor. Bunu söyleyebiliyor. Sonra ne diyor? ‘Hiçbir rasyonel gerekçesi olmayan enflasyon yükselişi...’

"KIZILELMA 10, GERÇEK KÜME DÜŞEN TÜRKİYE"

* Ne zaman bir şey söylese, tam tersi bir patlama, ters bir gelişme oluyor. ‘Türkiye'yi 10'uncu büyük ekonomi arasına sokma hedefinden vazgeçemeyiz. Bu bizim Kızılelmamız’ demiş. Sen Türkiye'yi dünyanın ekonomik hacim bakımından en büyük 17’nci ülkesiyken, bunu 21'e düşürdün. Yani G-20'den küme düştük; küme düşürüyorsun takımı, sonra ‘şampiyon olacağız’ diyorsun. Herhalde süper lig de değil, düştüğün küme de şampiyonluk iddia diyorsun ki, o da yüzde 10 olmaz Erdoğan. Milletin aklıyla alay etme.

"SABIR SIRASI 5’Lİ ÇETEDE"

* Milletin haline bigane kalma. Ben sana yol yöntem söyleyeyim: Hemen asgari ücreti temmuzda güncelleneceğini ilan et. En düşük emekli maaşını temmuzda artıracağını ilan et. EYT'yi halledeceğini, 3600'ü hemen vereceğini ilan et.

* Hatta asgari ücreti belki aylık güncelleneceğini beyan et. Ne yap başka? Bayram ikramiyesi, bayram geliyor. 1100 lira artık komik bir rakam Erdoğan, komik. Senin atıştırmalığının maliyeti, bir haftalık atıştırmalığının maliyeti 660 lira; dün hesapladık. 1100 lira komik bir rakam. Gel bunu 4250 yapıverelim.

* Gel bugün, yarın getir, ne zaman istiyorsan... Şu 5'li çeteden biraz sabır iste, gel şu emeklinin yüzünü güldürüver. Ne yap, başka bir şey yap: Tarım ilaçlarına 1 yılda gelen zamdan haberi var mı Erdoğan'ın? Yüzde 250. Gübreye gelen zam yüzde 400'ü geçti. Elektriği, doğalgazı, akaryakıtı... Bunları sen vergi dairesini çevirdin.

* Benzin istasyonları vergi dairesi, doğalgaz kartları vergi dairesi, elektrik faturaları vergi dairesi... Gel, bir şey yap: Madem ‘vatandaşın sıkıntısına bigane kalmayacağız’ demişsin; esnafın ve köylünün aldığı kredilerin faizlerinin alayını silelim, millete bir nefes aldıralım. Sağlık çalışanlarının maaşlarının düzenlenmesini de aynı şekilde bir an önce halledelim.

"SUUDİ KRALI MI SWAP MI ÖNCE GELECEK?"

* Rasyonel gerekçesi olmayan sarsıntı sadece ekonomide yok, dış politikada da var. Kaşıkçı dosyası Arabistan'a gitti, dosya kapandı. Ne diyelim şimdi? Şimdi tam olarak Sayın Erdoğan'ın şöyle bir cümlesi var bu konu inan ilgili.

* Erdoğan, Suudiler’in, ‘Cemal Kaşıkçı tek konsolosluğa girdi, çıktı’ açıklamasına ‘İnsanları enayi, ahmak mı zannediyorsunuz?’ diye seslenmişti. Ne oldu şimdi Erdoğan? ‘Suçluların cezasız kalmaması için mücadele etmek bizim Cemal'in ailesine borcumuz’ dedin. Erdoğan, borç ödenmedi. Dosya kapandı, Arabistan'a gönderildi. Bu ne demek?

* Şimdi buradan tabii şu çıkıyor: Kasa boşaldı, efelik bitti arkadaşlar. Kasa boşaldı, efelik bitti, ahmaklık enayilik geri geldi. Böyle mi diyeceğiz Erdoğan şimdi biz? Bu nasıl olabilir? Böyle şey olabilir mi? Şimdi darbeci Birleşik Arap Emirlikleri vardı biliyorsunuz. Önce emir geldi Türkiye'ye, sonra Birleşik Arap Emirlikleri'nin swap'ları geldi, swap'ı geldi. Şimdi Erdoğan'a soruyorum.

* Bu kepazelikten sebep; önce sen mi Arabistan'a gideceksin? Yoksa Arabistan kralı mı buraya gelecek ya da prensi? Sonra mı swap gelecek? Ne uğruna yapıldı bu? Ne uğruna bu yapıldı? Bu skandalın altına ne uğruna imza attın, bunu da milletle paylaşacaksın. Ama şunu ben yine Erdoğan'a bir dua edeyim: Allah kimseye söylediğinin aksini yapmak zorunda bırakmasın kardeşim. Erdoğan'ın tam olarak da durumu budur.

"20 ÜRÜN DEĞİL, GİRDİ MALİYETLERİ SABİTLENSİN"

Altay, 20 ürünün fiyatının sabitlenmesi ile ilgili bir soru üzerine, “20 kaleme sabitleseniz ne olacak? Ha bire para basacaksınız. Ben size daha kolayını söyleyeyim: Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, gübre ve tarım ilaçlarına sabitleyin. Bunları aşağı çekin, fiyatlar kendiliğinden kademeli olarak aşağı çekilecektir zaten. ‘fahiş fiyattan kaynaklı düşen alım gücüyle mücadele edeceğim’ diyor ama fahiş fiyat elektrikte var, gübrede var, doğalgazda var, akaryakıtta var kardeşim, tarım ilaçlarında var” yanıtını verdi.

SEÇİM KANUNU AYM’YE GİDECEK

Altay, seçim düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi’ne taşınması süreci ile ilgili bir soru üzerine de şu cevabı verdi:

* Götürüyoruz, hazırlıklarımız son aşamada. Biraz önce Sayın Kaboğlu ile son haline bir baktık. Bir iki küçük redaksiyon yapacağız. CHP seçim güvenliği konusunda hiç endişesi olmayan tek partidir, kimsenin de endişesi olmasın. Biz, ‘Hangi kanunla gelirsen gel kardeşim, yeter ki sandıkla gel’ dedik.

* Şimdi bunlar iki koca adam düşündüler haftalarca, aylarca; bula bula böyle bir 15 maddelik teklifle geldiler. Biz Anayasa Mahkemesi'ne işin esasından ziyade il ve ilçe seçim kurullarının oluşumuyla ilgili husus. Kıdemli hakimlerin yerine birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından kura çekilmesiyle ilgili husus. Yani kıdemli hakimler meselesinin kaldırılmasını yanlış buluyoruz ve 3 ay içinde seçim kurullarının yeniden oluşturulması hükmüne gidiyoruz.

"ERDOĞAN 6’LI MASADAN ÜRKÜYOR"

Altay, Erdoğan’ın Macaristan seçimleri ile ilgili değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine de şunları aktardı:

* Erdoğan, Macaristan’dan yola çıkarak, ‘Aynı odaklar bunların da koordinatörü oldu’ demiş. Erdoğan'ın 6'lı masadan çok ürktüğü, çok çekindiği Bahçeli ile birlikte bilinen bir gerçektir. 6'lı masa Türkiye'nin dikkatini çekmiştir. Türkiye'nin çıkışının, esenliğinin bu masadan çıkacak kararlarla olacağı konusunda toplumda bir mutabakatı görüyoruz.

- Erdoğan'ın bundan rahatsız olmasını çok doğal karşılıyoruz. Türkiye ile Macaristan'ı birbirine karıştırmaya gerek yok. Macaristan'da mevcut diktatör seçim kazandı diye, Türkiye'de ‘ben de kazanacağım’ diyorsa o, onun hayalinden ibarettir. Türkiye'de Erdoğan seçimleri kaybetmiştir ama ‘birileri kime koordinatör oldu’ derseniz, Ethem Sancak'ın açıklamalarına dikkat çekmek isterim.

* ‘Amerika Birleşik Devletleri desteğiyle iktidara geldik’ diyen bir Ethem Sancak orta yerde durmaktadır. Korkunun ecele faydası yok. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin 13'üncü cumhurbaşkanıdır. Millet İttifakı'nı oluşturan partiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kahir ekseriyetini sandalye dağılımı bakımından, sandığın geldiği ilk gün sağlayacaklardır.

[old_news_related_template title="Seçim kanunu yayımlandı: Baraj düştü" desc="Seçim barajını yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşüren 'Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/04/06/iecrop/secim-sandigi-iha_16_9_1649220513.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/secim-kanunu-yayimlandi-baraj-dustu-7056698/"]