Tarkan’ın seslendirdiği “Büyük Göçler” belgeselini seyretmiş miydiniz?
“Göç etmek için doğdular, yaşlılar bunu defalarca yaşadı. Gençler sürüden ayrılmama gereğini biliyorlar. Büyük tehlikelere rağmen ilerliyorlar. Yollarına devam etmeliler” Öyle seksi anlatıyordu ki insanın göç edesi geliyordu.
Türkiye’de ise tam tersi... Yaşlılar oturduğu yerde, gençler ülkeden kaçma derdinde... Sürüden ayrılmazlarsa onlar için büyük tehlike... Haliyle büyük göç kadar ihtişamlı olmasa da Türkiye’den de göç yaşanıyor gelişmiş ülkelere... “Beyin göçü” diyoruz biz gidenlerin niteliklilerine...
★★★
Üniversitelerde en yüksek beyin göçü oranına sahip bölüm moleküler biyoloji ve genetik olarak gerçekleşirken, mezunların en çok göç ettiği ülke ABD oldu.
Oysa beyin göçü artık üniversiteden mezun olup da iş veya imkan bulamayan gençlerin yaptığı bir eylem olmaktan çıktı. Lise hatta ortaokul öğrencileri ülkeden kaçma hayalleri kurmaya başladı!
★★★
23 Nisan’da televizyonda, canlı yayında, sunucu, çocuğa; “Büyüyünce ne olmak istiyorsun? Hayallerin neler” diye soruyor.
Çocuk; “Köln Üniversitesi okumak ve Alman vatandaşı olmak” diyor!
Tecrübeli sunucu bu cevap karşısında afallıyor. “Ahahahasss...tir” diyecekken, son anda “ahaha hayır ama”ya çeviriyor. Başkaları adına sunucu utanıyor, ben utanıyorum.
Hiç düşünmüşler mi neden 14-15 yaşlarında pırıl pırıl çocukların hayallerinde yok Türkiye?
★★★
İnsanları fikirleri ve yaşam tarzları yüzünden ayrıştırıp onlara düşman olursanız, hevesleri kaçırırsınız. Kendilerine göre bu büyük bir başarı... Toplum ortadan ikiye ayrıldı!
Uygulanan ayrımcılık, kayırma sadece ekonomiyi değil, bu ülke insanların aidiyet duygusunu da bitirdi. Zira onların kafa farklı çalışıyor bu manada...
★★★
Zamanının Meclis Başkanı İsmail Kahraman diye biri vardı. O da anayasanın değişmez maddelerinin değiştirilmesini savunan bir zavallıydı...
Daha da fenası “Artık dünyaya beyin ihraç ediyoruz” diye övünüyordu. Çıktı bunu ciddi ciddi ekranlarda söyledi. İnsan beyninden değil de koyun, sığır beyninden mi bahsediyor diye düşünmedim değil! Canı kelle söğüş istediyse...
★★★
Bizimkine beyin ihracatı değil, “beyin göçü” denilir. Meclis Başkanı diye koltuğa oturtulan adam da çıkıp bununla övünmesi nedir?
Ülkeye ithal edilmesi gereken tek şey ihraç ediliyor. Hani devamlı ihracat rekoru kırıyoruz deyip duruyorlar ya, yazık o da bunu iyi bir şey sanıyordu.
★★★
Bu ülke liyakatten vazgeçeli sadakate prim vereli çok oldu. Ülke ekonomisi bu nedenle durdu. En basitinden ülkeyi yönetenlere baksanıza... Çok mu başarılılar alanlarında? Türkiye’nin öyle bir dönemine denk geldiniz ki küsün şansınıza!
Normalde kapıya koymayacağınız adamlara vermişler yetkiyi, dibe çekiyorlar ülkeyi... Elbet bitecek bu saltanatın da devri... O saatten sonra ülke adına ne kalmışsa geride toparlayacağız
el birliğiyle...