CHP ön seçimle içten içe kaynayan, büyük patlamanın bir kıvılcıma bağlı olduğu AKP’ye doksandan unutulmaz bir demokrasi golü attı!
Delege ve üyeler alkışlanacak bir önseziyle halkta karşılığı bulunan isimleri, gençleri, kadınları, AKP zulmünün mağduriyetini yaşamalarına rağmen mücadeleyi bırakmayıp dimdik duranları, Cumhuriyet’e ve Atatürk devrimlerine sahip çıkanları, hırsızlıklarla, yolsuzluklarla, talanlarla savaşanları, gece gündüz demeden çalışanları, topluma umut verenleri, lekesi-şaibesi bulunmayan aday adaylarını liste başı yaptı.
Peki bu yetti mi?
Kuşkusuz hayır!
O halde ne yapmak gerekiyor?
Hemen söyleyeyim:
Katılımın yüzde 50’lerde kalması, örgütte, dolayısıyla CHP’ye oy verecek seçmende heyecan eksikliği bulunduğunu gösteriyor.
Sandığa doğru güçlü halk yürüyüşünü başlatabilmek için bu heyecanın yaratılmasının zorunlu olduğu anlaşılıyor.
* * *
Aslında iktidar yürüyüşü için tüm koşullar uygun.
Zira AKP’de ortalık toz duman.
Siz görünürdeki sessizliğe aldanmayın.
Bu fırtına öncesinin sessizliği!..
Büyük kavga seçim sonrasına ötelenmiş olsa bile, fırtına her an kopabilir.
Kadim dost gibi görünenlerle yollar ansızın ayrılabilir!
Rezalete bakar mısınız?
Taahhütlerle, ucu açık vaatlerle sürdürülen “Açılım süreci” kaderine bırakılmış... Ekonomide alarm zilleri çalmaya başlamış... Piyasada iflaslar, kredi kartı borçları ve işsizlik doruğa çıkmış... Emekliler gerçek anlamda birer “survivor” olmuş... Dış politika akıl almaz yanlışlıklar sonucunda sınıfta kalmış... Anayasal
düzen yerle bir olmuş... Adliyeler Cumhurbaşkanı’nı eleştirdikleri için “hakaretten” yargılanan
vatandaşlarla dolmuş... Parlamenter sistem bekleme odasına alınmış durumda.
Muktedir er veya geç yargı karşısına çıkacağını bildiğinden tüm hesaplarını, her ne pahasına olursa olsun ölünceye kadar iktidarını sürdürmek üzerine yapıyor.
Bu uğurda her şeyi göze alıyor, Başkanlık rejimi adı altında tek adam yönetimini egemen kılmaya çalışıyor.
Başarısızlığına rağmen üzerinde yolsuzluk şaibesi bulunmayan
Davutoğlu başta olmak üzere partinin önde gelen isimleri de, giderek bu dayatmalara isyan ediyor.
Yani bu görüntüsüyle AKP, önden bakılınca gerçekmiş hissini veren ama arkasına dolanınca suntalardan ibaret olduğu anlaşılan kovboy filmi dekorlarına benziyor!
* * *
Anlayacağınız kale boş!
Bu durumda CHP’ye, boş kaleye golü atmak kalıyor.
Ama beklenen o gol bir türlü atılamıyor.
Çünkü oylar yükselmiyor.
Oyların yükselmesi için CHP’nin umut olması ve seçmene heyecan vermesi gerekiyor.
Zaman da giderek daralıyor.
Anayasal düzenin ve parlamenter rejimin kaderini belirleyecek seçim günü hızla yaklaşıyor.
Bu durumda CHP için bir manifestoyla Cumhuriyet’e, laik demokratik devlet düzenine ve Atatürk devrimlerine gönül vermiş küçük partileri aynı çatı altında toplama büyüklüğünü göstermek, reddedilemez bir seçenek haline geliyor.
Bunun yolu da Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı hesapları bir yana bırakıp, Cumhuriyetçi Halkın Partisi misyonunu üstlenmesinden geçiyor.
Siz o zaman görün umudu ve heyecanı...
Cumhuriyetçi Halkın Partisi...
Uğur Dündar
Yayınlanma: