İZMİR’DE yaşayan Beden Eğitimi öğretmeni Adnan Yahşi, spor yaptığı 44 yıllık süreçte yaşadıklarını “Türk’ün Sporla İmtihanı” isimli kitabında topladı. Atletizm, triatlon, hentbol ve vücut geliştirme sporlarıyla uğraşan Yahşi, “Atletizm başta olmak üzere spora gönül veren birçok ‘Don Kişot’un spor sahasındaki mücadelesini, Türk sporcusunun çektiği çileye rağmen verdiği mücadeleyi, devşirme sporcularla Türk sporcusunun önünün nasıl kesildiğini yediden yetmişe herkes rahatlıkla anlayabilecek” diye konuştu. İLERİ GİDEMİYORUZ İZMİR’DE yapılan Türkiye Masterlar Atletizm Şampiyonası’na katılan 300 sporcu ve hakeme kitabını imzalayıp hediye eden Yahşi, “Bu kitabı yazmaktaki amacım, adı spor olan tarlaya bir iki tohum ekmek, bildiklerini hatırlatmak, bilmediklerini öğrenmeleri konusunda Türk sporunun nereden nereye gelemediğini, niye yerinde saydığını anlatmak. Öğretmen, antrenör ve hakem olarak 44 yıldır sporun içindeyim. Gördüğüm şu ki spor kültürü olarak bir adım ileri gitmiyoruz” dedi. KENDİMİZİ AVUTUYORUZ FUTBOLA milyonlarca doların anlamsız yere aktarıldığını vurgulayan Adnan Yahşi, “A Milli Futbol Takımımızın başarılarıyla gurur duyuyoruz ama futbola ayrılan kaynakların onda biri diğer branşlara ayrılsa olimpiyatlarda onlarca madalya kazanırız. Uzun vadeli plan ve projeler yapılmazsa, Türk çocuklarına, Türk gençliğine güvenilmezse spordaki hüsranımız bir 40 yıl daha sürer. Bazen devşirme başarılarla, günübirlik başarılarla kendimizi aldatır dururuz” yorumunu yaptı.

Haftada bir saatle olmaz!

ADNAN Yahşi, spor kültürünün yerleşmesi için temele inilmesi gerektiğinin altını çizdi ve şunları söyledi: “Haftada bir saat çocuklara beden eğitimi ile bu işin olmayacağını hâlâ göremediler. Çünkü spor bir kültür, bir yaşam biçimidir. Bu nedenle kitabımı mizah tarzında karikatürlerle süsleyerek ‘Türk’ün Sporla İmtihanı’nı anlatmaya çalıştım.”

Herkes teknik direktör!

CANIM memleketimde spor kültürü demek; iki kale arasında gidip gelen 22 futbolcu, kebapçı, imparator üçlemesinin sabahlara kadar tartışılması demek. Spor kültürünün ne anlama geldiğini bilen yok ama sorsan herkes her şeyi biliyor, herkes televizyon başında teknik direktör, eğitmen. Kitap hazırlığım sırasında birçok kitapçıya girdim. Spor kitapları, spor konusu diye ayrı bir bölüm bulmak imkansız. Böyle olunca da ne Türk sporumuz ne de spor kültürümüz gelişiyor.”

Atatürk, spora özendirmişti

“ATATÜRK’ÜN Florya’da halkla beraber denize girdiği fotoğraflar bugün bile imrendiriyor insanı” diyen Yahşi, “O’nun spor konusunda günün koşullarına göre yaptığı büyük atılımlar bugün bile yapılamamıştır. 1924 yılında Paris Olimpiyatları’na gidilebilmesi için o günün zor koşullarında Türk sporcusu için maddi ve manevi imkanlar oluşturma çabası, Türk insanının yeteneklerine güveninden kaynaklanmaktadır. Bizler, Atatürk gibi spor yapan ve yapmaya teşvik eden insanlar istiyoruz” ifadelerini kullandı.