Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan Ergenekon davası kapsamında ilk kez ifade verdi. Ergenekon soruşturması sürecinde yurtdışına çıkan Dalan 10 Mart'ta Türkiye'ye dönmüştü.

 

4. DURUŞMAYA KATILDI

Ergenekon Davası kapsamında dosyaları ayrılan Bedrettin Dalan, eski milletvekili Turan Çömez, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Emrah Gönenci ve Saipir Deblevidze'nin yargılandığı davanın 4. duruşması görüldü.

6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 18 Şubat'ta hakkındaki yakalama kararı kaldırılan  Dalan da katılarak ilk defa ifade verdi.

SUÇLAMALAR YÜZÜNE OKUNDU

Duruşmada ilk olarak mahkeme başkanı, Bedrettin Dalan'a iddianamede geçen suçlamaları okudu. İddianameye göre Dalan'ın "Ergenekon silahlı terör örgütünü yönettiği, darbe planları kurduğu bu planlar doğrultusunda bazı medya kuruluşları ile işadamlarını yönlendirdiği, darbe yapmaları için askeri yetkilileri teşvik ettiği, örgüte finans sağladığı, örgüt üyelerine üniversitede görevler verdiği, darbe sonrası başbakan olacağı" anlatıldı.

KAÇMADIM HİCRET ETTİM

Dalan söze, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana yüzlerce kez dava edildiğini ancak hiç suçlu bulunmadığını söyleyerek başladı.

Siyasi kimliği nedeni ile iftiraya uğradığını savunun Dalan, Ergenekon davasının Türk mahkemeleriyle bir ilgisi olmadığını, 30 yılı aşkın bir geçmişi olduğunu ve yurt dışı kaynaklı olduğunu belirtti. Dalan, Türk  milliyetçisi olarak konuyu bilen iki kişiden biri olduğunu söyledi.

Yurtdışına gitmesini açıklayan Dalan, "Hicret ettim. Kaçmadım"  dedi. Dalan, Hz. Muhammed'in hicreti gibi kendisinin de yurtdışına çıkarak hicret etmek zorunda kaldığını söyledi.  Ergenekon davasının bir kumpas olduğunu dile getiren Dalan, buna alet olanların Türk mahkemeleri karşısına çıkacaklarını söyledi. 'Ergenekon' isminin Türk kültüründe kutlu doğum anlamına geldiğini ifade eden Dalan, bu ismin davaya konu edilmesinin başlı başına suç olduğunu söyledi. Dalan, "Türk milletinin kutsalıyla oynayarak, Ergenekon ismini takmak, bu ismi yok etmekten başka birşey değildir" diye konuştu.

AMAÇ TÜRKLÜĞÜ VE İSLAMI YOK ETMEK

Ergenekon'dan haberdar olması nedeni ile sürekli davalara maruz kaldığını belirten Dalan, Mahkeme heyetine "Eğer benim gördüğümü görebilseydiniz tüyleriniz diken diken olurdu" dedi. 1985 yılından bu yana projeden haberi olduğunu anlatan Dalan, projenin temel amacının Türklük ve islamı yok etmek olduğunu savundu.
ERGENEKON VARSA KURUSCU OĞUZ KAĞANDIR

Ergenekon diye bir örgüt olmadığını var ise de bunun tüm dünyadaki Türkler olduğunu ifade eden Dalan, "Eğer var ise, kurucusu Oğuz Kağandır. En son lideri ise Atatürk'tür. Eğer böyle bir örgütün lideri denilirse gurur duyarım" dedi. Hakkımdaki yakalama kararı kaldırılınca yurtdışından geri döndüğü belirten Dalan, "Halen o insanlar (hakimler, savcılar) olsaydı gelmezdim. Dün itibariyle büyük bir bölümü açığa alındı. İnşallah devamının geleceğini göreceğiz" dedi.

ÜLKE CİDDİ TEHLİKE ALTINDA

Dalan, "MİT, Emniyet ve Jandarma'nın istihbarat birimlerinin mahkemeye yazı yazarak "böyle bir örgüt yok" demiş, ne hikmetse, o savcı böyle bir örgütün varlığına inanmış, peşine düşmüş. Yüzlerce kişiyi içeriye attı. Kimileri canından oldu. O savcı bunların vebalinin altında kaldı" dedi. "Darbe olduğunu görsem tankın üstüne ben giderdim" diyen Dalan, "Ülkem ciddi tehlike altındaydı. Kimse bunu görmüyordu. Bu işte sadece paralel yok. PKK'da bu işin bir parçasıdır. Tıpkı Kuzey Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirdikleri gibi" dedi. Devletin bir nebzede olsa bunu gördüğünü belirten Dalan, "Allaha şükür birazcıkta olsa devlet gördü. Milli Siyaset Belgesi'ne girdi" diye konuştu.

OĞLUMU, BÜYÜK HOCADAN AF DİLEMEYE GÖNDERMİŞLER

Büyük oğluma 4 yıl önce, 'Hakimleri-savcıları büyük hoca yönetiyor. Git ondan baban adına af dile' demişler. Oğlum beni aradı, 'gidebilir miyim?' dedi. Çaresiz çocuk ne yapsın? Çırpınıyor. Buradan ona da teşekkür ediyorum. “Eğer oraya gidersen dönüş biletini yırt, dönersen de soyadını değiştir' dedim. Bir baba için çok zor. Bana bu acıları yaşattılar" diye konuştu.

"BİAT İSTEDİLER"

Almanya'ya yanıma gelen biri 'senin işi çözdük. Kızımı üniversitenin mütevelli heyetine al, bu iş çözülecek. Dosya kapanacak ve Türkiye'ye döneceksin' dedi. Ben de 'O hakim ve savcıların olduğu ülkeye dönmem' dedim. İsteseydim 3,5 yıl önce dönerdim. Kahraman olarak dönerdim. Sadece kızı üniversitedeki mütevelli heyetine almam yeterliydi. Amaç biat etmekti. Almanya'ya yanıma gelen kişi de zaten biatçıydı. Benden de biat istediler. Bir tek Allah'a biat ederim" şeklinde konuştu.

İDDİANAMEDEN TUVALET KAĞIDI BİLE OLMAZ

Hazırlanan İddianame için 'tuvalet kağıdı bile olmaz' ifadesini kullanan Dalan, "Çünkü tuvalet kağıdı hukuka hile karıştırmaz. Ancak pislik karıştırır. Bu işte belli projelerin önünde tehlikeli olarak görüldüm. İftiralarla kenara atılmak istendim" dedi. "Bir musibet bin nasihattan evladır" diyen Dalan, "Bizim nasihatımız tutulmadı ama musibet doğru yola getirdi. Hükümetin de bundan nasibini aldı" şeklinde konuştu.

SADECE ÖZAL VE BEN BİLİYORDUK

Yurtdışından geri dönmesi için mal varlığına el koyduklarını anlatan Dalan, "Beni zengin biri zannettiler. Tüm varlığımı vakfa bağışladım. 74 model arabama el koydular" dedi. Asıl gayenin tutuklanması değil, ülkeye gelmesinin engellenmesi olduğunu belirten Dalan, "Bu projeyi bilen sadece iki kişi vardı. Biri Turgut abi (Özal) diğeri bendim" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Dalan'a 'şuanda bu rojeyi tek siz mi biliyorsunuz?' diye sordu. Dalan da "Parça parça tek tük bilen var ama resmin bütününü ben biliyorum" şeklinde cevap verdi.

CUMHURBAŞKANI OLABİLİRDİM

Projeye dahil olması durumunda 1990'da başbakan, 1993'te ise cumhurbaşkanı olabileceğini dile getiren Dalan, 1998 yılında, paralel yapının bugünkü durumunu anlatan bir kitap yazdığı için tasfiye edildiğini anlattı. Dalan, "Eğer o kitap suç ise Milli Güvenlik Kurulu'nun hepsi suç işledi. Bir ülkede hakim-savcılara emir veren bir insan varsa gerçek terörist odur. Ergenekon terör örgütü demek ağır bir suçtur. Ergenekon Türk milletinin bir sıkışmışlıktan kurtulup yeniden var oluşudur. Rica ediyorum beraatimi istemiyorum ama Ergenekon isminin bu davaya verilmesinin sembolikte olsa yasaklanmasını istiyorum" dedi.

KARAR...

Mahkeme Heyeti, "Savunmasının alınmış olması nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 13 Aralık 2011'de vakıf malları hariç kalmak kaydı ile Türkiye'de bulunan tüm mallarına hak ve alacaklarına, sanığın hisseleri miktarı ile sınırlı kalmak ve amaçla orantılı olmak kaydı ile el konulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına, sanık Bedrettin Dalan'ın yurtdışına çıkışının yasaklanmasına, sanıklar Emrah Gönenci, Turhan Çömez, Saipir Debzlelvidze'nin yakalanmalarının beklenmesine, Ergenekon Ana davasının Yargıtay'dan dönmesinin beklenmesine" karar vererek duruşmayı erteledi. DHA