Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, öğretim üyeliği, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlığı döneminde Suriye ve Orta Doğu’daki gelişmelerle yakından ilgilendi. “Emevi Camii’nde cuma namazı kılma” sözü ona ait olmamasına rağmen üzerine yapışıp kaldı. Beşar Esad’la son görüşmesini 2012’de ramazan ayında yaptı. Ona, yaklaşan tehlikeyi anlattı. Esad önerilerin hiçbirini dikkate almadı.

Geçen ay Irak’ta yapılan konferansa katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’ye kapsamlı bir rapor gönderdi, olacakların işaretini verdi. Suriye’de Esad’ın devrilmesinin ardından yine iki isme mektup gönderdi. İkisi de arayıp teşekkür etti. Bir mektup da Suriye geçici hükümetinin Başbakanı Muhammed El Beşir’e gönderdi. Beşir de Davutoğlu’na teşekkür etti.

SURİYE’DE NELER YAPILMALI?

Davutoğlu, El Beşir’e gönderdiği mektupta, ülkesinde barışın, huzurun sağlanması için 9 maddelik öneride bulundu. İşte, Davutoğlu’nun önerileri:

1- Kamu düzeni ve güvenlik: Farklı şehirlerden gelen direnişçi grupların, suça bulaşmamış eski ordu mensuplarıyla birlikte düzenli bir ordu hiyerarşisine sokulması halkta güven duygusu uyandırmak ve Suriye’nin birliğini ve sınır bütünlüğünü korumak açısından öncelik olmalı.

2- Kapsamlı bir ulusal uzlaşı süreci: Suriye’deki bütün etnik, mezhebi ve dini toplulukları bir araya getiren temsil kabiliyeti yüksek, geniş kapsamlı ve katılımcı bir ulusal uzlaşı meclisinin oluşması çıkabilecek huzursuzlukları azaltacak ve toplumsal barışı sağlayacaktır. Rejimin işlediği suçlar dolayısıyla Nusayri Suriyelilerin asla rövanşizme yol açacak şekilde dışlanmaması bu kritik sürecin aşılması açısından büyük önem taşıyor. Devrime destek veren Suveyda’daki Dürzi toplumunun ve bütün Suriye’deki Hıristiyan temsilcilerin de ulusal uzlaşı çalışmalarında yer alması toplumsal güveni artıracaktır. Kürtlerin merkezi hükümet içinde temsili ve SDG kontrolündeki bölgenin yeni yönetime tam uyumu da Suriye’yi bölme çabalarına engel olacaktır.

YENİ ULUS DEVLET İNŞAASI

3- Sivil siyasal geçiş süreci: Kamu idaresi sivil nitelikle yeniden harekete geçirilmeli ve direniş sürecinde önemli bir misyon üstlenmiş yerel komitelerin öncülüğünde suça bulaşmamış yerleşik bürokrasinin de katkıda bulunacağı sivil bir kamu düzeni kurulmalı. Farklı toplum ve inanç kesimlerine dönük hayat tarzlarına müdahale edilmeyeceği açıklamaları olumlu olmuştur. En önemli misyon ortak kader bilincine sahip yeni bir ulus ve devlet inşasıdır.

4- Adaletin tesisi: Geçiş sürecinde rövanşizme ve kolektif cezalandırmaya yol açmayacak ancak bireysel insanlık suçlarını da adaletle cezalandıracak bir yargı işleyişi acilen kurulmalı. Suriye halkına zulmedenlerin cezasız kalması halkın vicdanını rahatsız ederken, yargısız infazlar halkı böler ve devrimin başarısına engel olur.

5- Devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması: Başta bakanlıklar, yargı kurumları ve Merkez Bankası gibi ekonomik kurumlar olmak üzere devlet kurumları kapsamlı bir reforma tabi tutulmalı.

6- Yeni anayasa yazım süreci: Geçiş süreci içinde anayasa hukukçusu uzmanlardan ve toplumsal kesim temsilcilerinden oluşan bir heyetin ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’, ‘Temel insan hak ve özgürlükleri’ ve ‘Adil temsil’ ilkelerine dayalı katılımcı bir anayasa yazım sürecinin başlatılması kalıcı düzen kurmanın en önemli aşamasıdır.

KAÇIRILAN PARALARIN İADESİ 

7- Ekonomik rehabilitasyon: Baas döneminde yaşanan ekonomik çöküş ve yaygın yoksulluğa karşı ekonomik bir seferberlik başlatılmalı. Esad’ın yurtdışına kaçırdığı Suriye halkına ait servetin iadesi sağlanmalı. Yurt dışındaki yatırımcı Suriye vatandaşlarının ülkeye geri dönerek yatırım yapmaları teşvik edilmeli. Tarım, sanayi ve enerji üretimi yeniden harekete geçirilmeli. Kapsamlı bir ekonomik reform sürecinin başlatılması devrimin halk tarafından benimsenmesine zemin hazırlar.

8- Suriyelilerin evlerine dönüşü: Suriye dışına göç etmek zorunda kalan ya da Suriye içinde yerinden edilen milyonlarca mültecinin geri dönüşleri ve yeni bir hayat kurmaları için ulusal ve uluslararası kapsamlı bir programın hayata geçirilmesi en öncelikli hedeflerden birisi olmalı.  UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) ile koordineli bir şekilde Suriyeli mülteci barındıran ülkelerle diyalog içinde açıklanacak bir ‘Eve Dönüş Planı’ yeni yönetime güveni artırır.

GÜVENLİK TEMİNATI VERİLMELİ

9- Yeni bir dış politika: Yeni yönetimin uluslararası tanınırlığı açısından adım atılmalı. Dış temsilcilikler üzerinden yeni yönetimin barış ve istikrara katkıda bulunacağı mesajı tüm ülkelere iletilmeli. Bölge ülkeleri, BM, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı’yla acil temaslar kurulmalı ve temsilciler atanmalı. Şam büyükelçilikleri kapalı olan ülkelere güvenlik teminatı vererek büyükelçiliklerin açılması çağrısında bulunulmalı. İsrail’in, Suriye’de oluşacak bir boşluğu istismar etmesine izin vermemek için Gazze soykırımına karşı net tavır sergilenmeli. İsrail’in, Suriye’ye dönük operasyonlara son vermesi için BM’ye nota gönderilmeli ve Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan bu konuda destek talebinde bulunulmalı.