Sevgili okurlarım, Türkiye’de uzun yılların bir siyasetçisi var... Adı Devlet Bahçeli.
Adını duyunca herkesin aklına bazı sorular geliyor...
Yanıt verilemeyen sorular.
Hele Devlet Bey bu konuda sürekli sessiz.
Şimdi sağlığı da bozulunca sessizliği daha çok arttı.
Bir süredir konağından dışarıya çıkması da mümkün olmuyor. Aylardan beri onu sadece bir kez, Alpaslan Türkeş’in mezar ziyaretinde gördük.
Sonra aynı gün partisinin genel merkez binasında bazı partilileri kabul etti ve fotoğraf çektirdi.
Hepsi o kadar!
★★★
Oturduğu yerden bazı zamanlarda yazılı açıklamalar yapıyor ama ne dediği, neyi söylemek istediği bazen pek belli olmuyor. Onları kime yazdırıyor?
Lastik gibi cümleler...
Çek çekebildiğin tarafa.
Yılların siyasetçisi kendisi için yeni bir görev yarattı:
Ne olursa olsun CHP’ye muhalefet etmek!
Kafasına taktığı ve siyaset piyasasında sürekli kullandığı en önemli konu bu.
Kendisi Tayyipgiller iktidarının dışarıdan ortağı.
Hangisinden söz edeyim, Türkiye’de olanları bilmiyor mu, anlamıyor mu? Adaletin bile yok edildiğini, her şeyin A’dan Z’ye yozlaştığını görmüyor mu?
★★★
Memlekette bütün bunlar olurken bu beyefendi yerinde oturuyor, konağından dışarı çıkması mümkün olmuyor.
Bu suskunluk niçin?
İşte bunun nedeni bilinmiyor. Belki kendisi biliyordur ama yaşantısı, hele geçirdiği son ameliyat sonrasında uzun zamandır kapalı.
Recep Tayyip’i bu ortaklık süreci kadar mutlu kılan ikinci bir olay herhalde yoktur!
Bulmuş yanına kraldan çok kralcı bir destekçiyi, her istediğini onun sayesinde yapıyor ve yaptırıyor.
Hemen belirteyim, şu ortamda Türkiye’de hangi olumsuz koşullar yaşanıyorsa, en büyük nedenlerinden biri küçük ortak Devlet Bahçeli’dir.
★★★
Memlekette olup bitenleri hepimiz görüyor ve bire bir yaşıyoruz...
Bu olanların baş sorumlusu odur ve hatta Recep Tayyip’ten daha önde gelmektedir.
Belki siz bilirsiniz ama ben ne yazık ki bilemiyorum... Devlet Bahçeli’nin sonsuz destek sunduğu bu Recep Tayyip iktidarını bugüne kadar bir kez olsun eleştirdiğine tanık olan var mı?
Ekonomi felç olmuş, yargı bağımsızlığı yok edilmiş, zamlar birbiri ardına patlıyor, enflasyon milyonlarca insanımızı silip süpürmüş, anayasa ve demokrasi paspas gibi çiğnenmiş, öğrenci olayları patlak vermiş, yolsuzluklar arşa çıkmış ama bu beyefendi hep sessiz...
Sessiz olmanın ötesinde sürekli bir iktidar destekçisi!..
Ve her fırsatta muhalefeti eleştiren biri.
Böylesini bugüne kadar hiç görmemiştik.
★★★
Bir konuya daha dikkatinizi çekerim. Her konuda her gün ahkam kesen Recep Tayyip, Apo olayını (her nedense) Devlet Bahçeli’nin üzerine yıktı.
Piyasaya onu sürdü!.. Ve işin sonrasını düşünemeyen Devlet Bey işin üzerine yine balıklama atladı.
Ve Apo adına arabuluculuk yapmaya soyundu. Eninde sonunda tahliye edilmesini sağlarsa dünyanın en mutlu insanı olacak!
Bu inanılmaz bir olaydır.
Recep Tayyip bu konuda niçin devreye girmedi, ihale niçin Bahçeli’ye verildi, bilinmiyor.
★★★
Yargının durumu ortada. İktidar yargıyı istediği gibi, silah olarak kullanıyor.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu ile birlikte çok sayıda belediye başkanı da tutuklu.
Enflasyon aldı başını gidiyor...
Devlet Bahçeli ise bütün bu olanları sessizce, kendi köşesinden izlemekle yetiniyor.
O bilmez mi neler olduğunu, hepimizden daha iyi bilir ama konuşamıyor.
★★★
Sağlığının nasıl olduğu, düzelip düzelmediği, bundan sonra neler yapacağı, örneğin Meclis’e gelip gelmeyeceği konusunda da hiçbir fikrimiz yok.
Buna karşın karşımızda kafaları karıştıran bir gerçek var.
Hastalığından bu yana Recep Tayyip zahmete girip kendisini ziyaret etmedi.
Neden, niçin?
Bu olacak şey değildir.
Bunun arkasında bir sır var ama ne!