Bakan dayanmayan Milli Eğitim’in dokuzuncu bakanı AKP’nin oyuncağı eğitim müfredatının altından girip üstünden çıkmaya karar verdi.

Müfredat resmen parti programı. Adı bile AKP’nin seçim sloganı Türkiye Yüzyılı ile aynı, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli! Son modelde tıpkı yeni ekonomi modelindeki gibi ‘tasarrufa’ gittiler, ilk iş Atatürk’le ilgili konuları azalttılar!

Tabelalardan TC’yi, okullardan andımızı kaldıran zihniyetten ne bekliyorduk ki? Sürpriz yok.

Sürpriz, öğretim programları ortak metninde! Şöyle diyorlar:

“Yeni model ile milli bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, beden, zihin, kalp ve ruh bütünlüğüne sahip bilge nesiller hedefleniyor.”

Bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi?

Evet bildiniz, dindar nesil olmuş bilge nesil!

Yıl 2012 dünya lideri “Altını çiziyorum modern, dindar bir gençlikten bahsediyorum. Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsediyorum” dedi.

Muhalefet “dindar değil, din tüccarı bunlar” deyince sert çıktı “Dindar nesil yetiştireceğiz. Ateist bir gençlik yetiştirmemizi mi bekliyorsunuz? Biz bunun için varız” dedi.

Diyanet boş durur mu? Yeni nesille ilgili 105 başlıktan oluşan eylem planı hazırlandı. Gençler Umrelere taşındı, milli eğitim bakanlığı ve üniversitelerle işbirliği yapıldı, ahlaki problemlerin nedenleri hakkında konferans, panel, seminerler düzenlendi, roman serileri bastırıldı, çocuklar için ahlaklı çizgi filmler hazırlandı. Diyanet dindar nesil yetiştirilmesine katkı için 5 yılda milyarlar harcadı. Sırf ahlaki yozlaşmayı önlemek(!) için 42 milyon lira harcandı!

Fakat dindar nesil işinde sorun vardı!

Dünya lideri 2016’da tekrar açtı konuyu “Hedefimiz dindar nesil. Milli eğitim bakanımıza da söyledim” dedi.

2017 oldu bu kez “İnsanımızı sadece kuru bilgiyle değil vicdanlı, ahlaklı ve ülkesini seven bir şekilde eğitmeliyiz. Böylesine önemli bir konuda en küçük bir ihmale, aksaklığa ve yanlışa tahammülümüz olamaz” dedi.

2019’da ilahiyat fakültesinde “Dindar bir nesil sizin ellerinizde yetişecek. Dindar gençlik yetiştiği zaman tinerciyi, hırsızı, alkolikleri görmeyiz” dedi.

Uzaya turist göndermiş, Almanlar bizdeki refahı kıskanacak duruma gelmiş, herkesin bir evi iki arabası olmuştu ama AKP nesli bi türlü dünya liderinin arzu ettiği seviyeye gelememişti.

Erdoğan geçen yıl bu konuda farklı bir adım attı! Dindar nesil yetiştirme görevini milli eğitimden, çuvalla para harcayan diyanetten, devletin tüm olanaklarını kullanan cemaatlerden, tekkelerden, vakıflardan alıp başka bir kuruma verdi. Hem kurumun adını açıkladı hem de ekonomi nasıl kurtulur tarifini verdi iyi mi:

“Biz kendi kavramlarımızı kaybettiğimiz ve yenilerini üretemediğimiz için fikir kuraklığı yaşıyoruz. Son dönemde, sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla ahlaki açıdan ciddi bir erozyon hatta yozlaşma yaşandığını görüyoruz. İnsan ailede yetişir! Eğer ailede güzel insan yetiştirilirse işletmede de helal rızık üretimi olur. Helal rızık da insanları refaha kavuşturur. Hayırlı insan yerine hırsının kölesi olan bir yapıdan helal rızık çıkmaz!”

Diyor ya neredeeen nereye diye... Dindar nesil yetiştireceğiz biz bunun için varızdan, insan ailede yetişire!

Yani emekliye 10 bin lira verip başının çaresine bak dediği gibi ahlaklı nesil yetiştirme işini de ailelere havale edip sıvışıverdi.

Tel tel dökülen nesil projesinde tutan tek hedef var, tinerciler. Tiner çok pahalandığı için ortaokul düzeyine düştü her köşe başında satılan sentetik uyuşturucu kullanımı!

22 yıllık ayakta uyutmanın sonunda dindar nesil işini de beceremeyince; babasını bile kazıklayan, elindeki mala durduk yere zam yapan, aralarında anlaşıp yurttaşı belirledikleri tek fiyata mecbur bırakan, rafları boşaltıp stok yapan, etiketler katlanınca malı piyasaya süren, peynirden deterjana, baldan yedek parçaya akla gelen her şeyin sahtesini yapan, boş tostu, boş baklavayı bile dünyanın parasına kakalayan, ev almak isteyene, yokluktan kredi kartına abananlara Allah yarattı ve Nas var demeden faizi kökleyen ahlaksızların sayısı patladı.

Ahlaksızlık konusunda bir araştırma yapılsa bizdeki ahlaksızlar açık ara dünya birincisi olur!

Ahlaksız sayımız bu kadar artmış olamaz, nereden çıkardın bunu diyen çıkabilir.

Kendilerine ‘Hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin sağlandığı bir Türkiye hayaliyle yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamları’ diyen AKP’ye çok yakın MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı’nın sözlerinden çıkardım.

Cümlesi aynen şöyle: “Türkiye’de maalesef yüksek enflasyonla birlikte ticari ahlakın dozu kaçtı. Maalesef birçok şeyi bahane edip zam yapan insanlar var!”

Yani kardeşim, referans aldığımız güvenilir kaynaklar var!

Dindar nesil yetiştirmek için 23 yıl çırpınıp, sonunda ‘ahlaki yozlaşma var’ diyen dünya liderimize, onunla aynı dünya görüşünde olan ve ‘ticari ahlakın dozu kaçtı’ diyen MÜSİAD başkanına bak mesela...

Şüphen mi var hala? Bak sağına soluna başla saymaya!