Sosyal medyada Sayın Erdoğan’ın, muhalefette olduğu dönemde yaptığı bir seçim konuşması dolanıyor.
Sayın Erdoğan soruyor?
Şu anda millete gidebiliyorlar mı?
Halkın arasına karışabiliyorlar mı?
Tarım köylüsüne gidebiliyorlar mı?
Esnafa gidebiliyorlar mı?
Pamuk tarlasına gidebiliyorlar mı? pancar tarlasına gidebiliyorlar mı? GİDEMİYORLAR diyor.
Öyle ise tek çözüm, Seçim, Seçim, Seçim diye feryat ediyor.
Sayın Erdoğan’a soralım. Muhalefet yıllarında yaptığın konuşma ile, 22 yıllık AKP iktidarının, ülkeyi getirdiği bu durum arasında bir fark var mı? YOK…
Şimdi halk ,muhalefetle birlikte , Sayın Erdoğan’ın geçmişteki feryadı gibi , Seçim, Seçim diye bağırırsa haksız sayılabilir mi ?
Muhalefet olarak yapılması gereken, Sayın Erdoğan’ın bu videosu tüm meydanlarda devamlı olarak halka gösterilmeli.
Bu halk, yerel seçimlerde CHP’yi neden birinci sıraya taşıdı ? Erken seçim için. Emekli, asgari ücretli ve büyük mağdur kesimin artık bekleyecek takati yok. Çözüm erken seçim. Topluma, erken seçim için şu anda CHP’nin TBMM’de ki çoğunluğu yetmiyor. Çözüm, halkın Demokratik haklarını kullanıp, muhalefetle birlikte meydanlara çıkıp, iktidarı erken seçime zorlaması. Halkın gücü tüm zorlukları yenecektir.
AKP’nin yönetim kadrosu da biliyor ki, ekonominin içinde bulunduğu bu tablo ile 2028 seçimlerine kadar gidilemez. Sayın Şimşek’le zaman kazanmak istiyor. Sayın Erdoğan’ın bu beklentisi “ Nasrettin Hocanın “ göle maya çalması “ gibi, ya tutarsa… Tüm yetkin ekonomistlerin ifadesi, bu iktidarla bu ekonomi geleceğe taşınamaz.
Her geçen gün,ülke tüm kurumları ile aşınıyor. AKP iktidarı kontrol yetisini yitirdi. Küçük ortağı ile dışarıya taşmayan çok zorlu sorunları var. Küçük ortak bu durumdan çok memnun.Devletin tüm kurumlarında yapılandılar. 15 Temmuz günü Sayın Devlet Bahçeli’nin elini öpen bir polis müdürünün resimleri medyaya düştü. Bu resimle sayın Bahçeli, belli yerlere bir tür mesaj gönderdi.
Sözü daha fazla uzatmadan, sizlerle bir anekdot paylaşıyorum.
Adam yeni bir ev yaptırmaya karar vermiş.Bir mimara gitmiş. Proje konusunda konuşurlarken sıra tuvalete gelmiş. Mimar sormuş: Tuvaleti nasıl istersiniz? Alaturka mı olsun, alafranga mı?
İkisi arasında ne fark var mimar bey demiş adam.
Mimar açıklamış:
Alafranga tuvalet Batılı siyasilere benzer. Dört vidasını söktün mü tuvaleti de modeli de kolayca değiştirirsin.
Çok enteresan demiş adam.Ya alaturka?
Adı üstünde demiş mimar.
Alaturka tuvalet de Doğulu liderler gibidir. Değiştirmek için tüm tuvaleti kırman lazım.
İyi bir hafta sonu dileğiyle ….
SON SÖZ;
Ezilen halkı anlamak için;
Komünist, sosyalist, sağcı, solcu,Ateist yada dindar olmak gerekmiyor…
İNSAN OL YETER….
ANONİM