AKP yeni bir kan değil ki beklentiler değişsin. Zaten 13 yıldır ülkeyi yöneten AKP, bir dört yıl daha yönetecek diye tasarruf oranımız artmayacak. İhracat şahlanmayacak. Büyümemiz coşmayacak. Enflasyon göçmeyecek. Yatırımlar askıdan inmeyecek.
Seçim öncesi senaryosu
Bakın seçim öncesinde ne yazmışım? “Tek tabanca AKP... AKP, 276’yı yakaladı diyelim. Bugünkü hükümette eskiler yerlerine geçer, bir iki bakan değişikliği ile aynen devam eder.
Dolayısıyla bugünden farklı olmaz. Politika değişiklikleri de olmaz. Güven de olmaz. Yatırım da olmaz. İstikrar da olmaz.
Piyasalar ilk etapta satın alır sonrasına doyasıya satar. Gündem saat başı değişir. Ekonominin suyu çıkar. Nasıl bugünkü rakamlar 2004 yılı seviyelerine gerilemişse, 2001 krizi seviyelerine doğru çekiliriz.” Yalnız, bu senaryo üzerinde revizyona gitmem gerekiyor.
Senaryo değişikliği
Bunun nedeni AKP’nin vekil sayısı 276’ya yakın olmadığı gibi epey üzerinde... Haliyle “uzlaşma” sorunu ortadan kalkıyor. Bu ilk etapta artı puan...
Dolayısıyla hızlı karar alma ve uyum, Türkiye ekonomisine kredi açmayı gerektirir. Kredi zaman kazandırır, geçişi yumuşatır. Muhtemelen o kredi de hızla tükenir. Aynı hamama aynı tas ile yıkanmak için geri döneriz.
2011 seçimlerinde tablo bugünün aynısıydı. O dönemde kısa zamanda Türkiye’ye yurtdışından 16 milyar dolar para girdi.
Türkiye antipatisi yükseliyor
Aynısı olur mu? Olmaz! Köprünün altından çok sular aktı. Gezi, basın özgürlüğü, el konulan şirketler derken yurtdışından Türkiye’ye karşı ciddi bir antipati var. Yatırımcılara itici geliyoruz.
Çok da ters davranamıyorlar çünkü Avrupa için Suriyeli mültecilerin tampon bölgesiyiz... Biz şantaj yapıyoruz, onlar rüşvet veriyor. Yine de verecekleri para bizim Suriyeli maliyetimizin ilk yılını bile zor karşılıyor.
Sistemin kuralları değişirse oyun da değişir. Seçim sonuçlarına göre ortada kendini başarılı bulan bir AKP olduğuna göre fazla bir değişiklik olmaz. Olursa “başkanlık” konusu ısıtılır. O zaman da “koalisyonu” mumla ararız.
