-Erdem, insanlık değerinin özgün göstergesidir.-
İnsanlık ve kişilik belirtisi olarak yaşamın en iyi değer niteliğidir. Toplumsal yaşamı aydınlatan bireylerin ahlak ve karakter (ıra) özelliklerini tanımlayan “erdem” sözcüğü, göz ardı edilen tutum ve davranış bozukluklarını anımsatacak bir uyarıyı vurgulamaktadır. Zaman zaman dikkat dışında kalan eylemlerimiz bizi çoğu kez güç durumda bırakmakta, pişmanlık duyurmaktaysa da “iş işten geçtikten sonra...” sözünü anımsatan kırgınlık yaratmaktadır. Oysa kendimiz için beklediğimiz özeni yanımızdakiler ve karşımızdakiler için göstermek bir erdemlilik gereğidir. Bu özen insanlık niteliğini vurgulayan önemli bir davranıştır.
Değişik kökenli ve nedenli çekemezlikler, karşıtlıklar, engellemeler toplumsal ilişkileri karartmakta ve yıkmaktadır. Ahlak kurallarına ve değerlerine uzaklık belirtisi olan tutum ve davranışlar, yaşam yıkımlarının başlıca nedenleridir. Kendimize beklediğimiz ilgiyi, tutum ve davranış özenini başkalarına karşı gösterme duyarlığını hiçbir zaman göz ardı etmemeli ve asla yitirmemeliyiz. Şan, şöhret, unvan, çıkar düşkünlüğü ve tutkusu insanlık değerlerinin önüne geçerse yaşam karanlığı kaçınılmaz olur. Nedense kendimize karşı beklediğimiz ilgiyi başkalarına karşı göstermekte kusurlara düşebiliyoruz.
Yaşamın rengi ve tadı, yaşam ortamı ile birlikte yaşananların verdiği değerdir. Buna yaraşır olmak ve bunu yaşamak da bizim kişiliğimize, tutum ve davranış özenimize, seçkinliğine bağlıdır. İlişki düzeyine özen göstermek insanların insanlığa verdiği değerin göstergesidir. Kimi tutkular ve saplantılarla ilişkileri karartmak, bozmak ve yıkmak kanımızca insanlıkla bağdaşmayan bir kişisel bozukluktur. Yaşamı renklendiren, tatlandıran ve çekilir kılan tutum ve davranışlarda kendimizi başlıca sorumlu bilirsek sorunlar azalır. Gücümüz ve kıvancımız artar, yarınlara daha sağlıklı, daha verimli çıkma şansımız çoğalır.
Yaşam, insanların en gerçek, en değerli, en seçkin hazinesidir. Bunun özgünlüğü insanın kendi elindedir. Ahlakı, karakteri bu değerin güvencesidir. Mutluluk ve başarı da bunun ödülüdür. Yaşama değerini vermek, kendine karşı en büyük sorumluluk ve en özgün görevdir. Yaşam böylece hak edilir.