Sansasyonel isim, yaptığı ifşaatlarının 10. yıldönümünde verdiği bir röportajda, yaptıklarından hiçbir pişmanlık duymadığını söyledi ve bu sayede olumlu değişikliklerin yaşandığına dikkat çekti.
Snowden, "Teknoloji son derece etkili bir şekilde gelişti. 2013'te gördüklerimizi ve bugünkü hükümetlerin yeteneklerini düşünürsek, 2013 çocuk oyuncağı gibi görünüyor" dedi.
Snowden, yalnızca hükümetler ve teknoloji tarafından oluşturulan tehlikeler için değil, aynı zamanda ticari olarak mevcut video gözetim kameraları, yüz tanıma, yapay zekâ ve muhaliflere ve gazetecilere karşı kullanılan Pegasus gibi casus yazılımlarla ilgili endişelerini de dile getirdi.
Eski ajan, şunları söyledi: “Hükümetin bizi mahvetmeyeceğine güvendik. Ama yaptı. Teknoloji şirketlerinin bizden faydalanmamasına güvendik. Ama yaptılar. Bu tekrar olacak, çünkü gücün doğası bu.”
TEKNOLOJİK GELİŞMELERDEN ENDİŞE DUYUYOR
Snowden, on binlerce gizli belgeyi gazetecilere teslim ettiği Hong Kong'dan kaçtıktan sonra 2013'ten beri Rusya'da sürgünde. Özellikle Ukrayna'nın işgaliyle pek çok kişi onu Rusya'da olmakla suçlasa da Snowden'ın ABD'de hapis dışındaki tek alternatifi bu ülkede kalmasıydı.
Son yıllarda Snowden basınla ilişkilerini de azalttı. İki küçük çocuğu olan sansasyonel ismin ailesini korumak istemesi de bu mesafeli ilişkisinin bir nedeni. Ancak Hong Kong'da kendisiyle görüşmüş olan üç gazeteciyle de görüşmeye devam etti. Snowden'ın kendisini sızıntıların kaynağı olarak açıklamasının üzerinden tam 10 yıl geçti. Ve bu 10 yılda yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen pişman olmadığını söylüyor.
Hatta Snowden, uçtan uca şifrelemenin yaygın kullanımını sızıntıların olumlu sonuçlarından biri olarak görüyor. Snowden, uçtan uca şifrelemenin hikayenin ortaya çıktığı 2013'te boş bir hayal olduğunu söyledi: “Küresel internet trafiğinin çok büyük bir kısmı elektronik olarak çıplak dolaşıyordu. Şimdi, nadir görülen bir manzara.”
Ancak Snowden, teknolojik gelişmelerden endişe duymaya da devam ediyor: “2013'teki ifşaatlardan sonra ertesi gün gökkuşağı ve unicorn'ların olacağı fikri gerçekçi değil. Devam eden bir süreç bu. Ve hayatımızın geri kalanında, çocuklarımızın hayatlarında ve sonrasında bunun üzerinde çalışmak zorunda kalacağız.”