Sevgili okurlarım,
Bugün size ibret verici bir belge sunacağım.
Zira bu belge, yasa gereği tarafsız olması gereken Basın İlan Kurumu’nun, (BİK) bu iktidarın elinde doğrudan AKP’nin propaganda aracı haline geldiğini gösteriyor.
Hem de en ufak kuşkuya yer bırakmayacak netlikte.
Biliyorsunuz, Basın İlan Kurumu, son olarak CHP’nin İzmir’deki milletvekili adaylarından Atilla Sertel’in adaylığının, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından düşürülmesiyle gündeme gelmişti.
YSK, yıllarca İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlıklarını yürüten Sertel’in konumu gereği Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’na katılmış olmasını yorumlarken, onun kamu personeli olduğuna hükmetmiş ve zamanında istifa etmediği gerekçesiyle adaylığını iptal kararı almıştı.
Oysa tarafsız uzmanlar, örneğin Anayasa Mahkemesi’nin eski Başkanlarından Yekta Güngör Özden ve Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu gibi hukuk bilgeleri, Sertel’in başkanı olduğu basın örgütlerini temsilen genel kurula katılmasının, “onu kamu görevlisi yapmayacağı” görüşünde birleşmişlerdi.
Bunun üzerine Atilla Sertel, avukatı Murat Ergün aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş ve uğradığı ağır hak ihlalinin giderilerek, adaylığının geri verilmesini talep etmişti.
Sertel’in dosyasını inceleyen AYM raportörlerinin olumlu görüş bildirmeleri üzerine AYM de bir ilke imza atmış ve YSK’nın kararını esastan görüşme kararı almıştı.
Atilla Sertel, mağduriyetinin giderilmesini beklerken, yazımın başında sözünü ettiğim ibret verici belge kamuoyuna yansıdı.
* * *
Sevgili okurlarım,
Tüm cephesi AKP’nin seçim propagandası için hazırlanmış pano, afiş ve bayraklarla kaplanan Basın İlan Kurumu Genel Müdürlük binasının yer aldığı fotoğrafa lütfen dikkatle bakın.
Sonra da elinizi vicdanınıza koyarak şu soruya cevap verin:
“Bu görünümü alan Basın İlan Kurumu’na “kamu kurumu” denilebilir mi?”
Asla denilemez.
Peki ne denilebilir?
“Ey YSK, duy bunu” diye seslenerek söylüyorum:
“AKP’nin ve Başbakan Davutoğlu’nun Propaganda Kurumu!..”