DEVALÜASYONUN İHRACATA FAYDASI YOKMUŞ
Aklı başında görünümlü iktisattan anlar görünen şık giyimli bay ve bayanlar televizyonlara çıkıp “devalüasyonun ihracata faydası yoktur” diyor. Olsaydı bugüne kadar yapılan devalüasyonlar ihracatı patlatır, ithalatı caydırır, cari açığı kapatırdı diye akıl yürütüyor. Karşısındaki ekonomiden anlayan TV sunucusu da onu tasdik ediyor. “Çok haklısınız; hatta devalüasyonun ihracata zararı vardır” diyor. Aynı iki kişi, bir dakika sonra “kur savaşlarını” tartışmaya başlıyor. Amerika, cari açığını kapamak için Çin’e parasının değerini artırma baskısı yapıyor. Yoksa telafi edici vergi koyarım diyor diye sohbet ediyorlar. Çin’in parasının değerinin düşük olması, Çin’in ihracatını artırmasına ve Çin’in ABD’ye karşı cari fazla vermesine yarıyor. Ama TL’nin değerinin düşmesi Türkiye’nin ihracatının artmasına yaramıyor. Bak şu işe! Bu konuşma meyhanede iki sarhoş arasında geçmiyor. İktisatçılar arasında televizyonda cereyan ediyor.
NET DEVALÜASYON
Maalesef artık aramızda olmayan Salih Neftçi Hoca’nın devalüasyonlarla ilgili olarak vurguladığı iki hususu burada tekrar etmek istiyorum. Cari açık veren bir ülkenin cari açığının kapanması için öncelikle parasının değerinin düşürülmesi şarttır. Ancak bir ulusal paranın diğer paralara karşı değerinin düşürülmesinin cari açığı kapamaya yaraması 3 şarta bağlıdır:
1. Yapılan devalüasyon, ardından gelen enflasyonla aşındırılıp sıfıra inmeyecek, geriye mutlaka makul bir “net devalüasyon” kalacaktır. Net devalüasyon cari fazla verilinceye kadar sürdürülecektir.
2. Sanayici ve işadamları buna güvenerek ürünlerini dış pazarlara göre sıfırdan tasarlayacak, tedarik, üretim ve dağıtım örgütlerini yeniden yapılandıracaktır.
3. Devalüasyon, ihracat yapılacak ülkelerin para birimlerine karşı değil, eş kalitedeki aynı malı dünyaya başarıyla ihraç eden ülkelerin para birimlerine karşı olacaktır.
Son söz: Devalüasyon, ucuz ithalatı pahalı yapar.