İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın İletişim Danışmanı Prof. Dr. Ergün Yolcu’dan hemen her gün bazı gazetecilere “Günaydın” diye başlayan bir ileti gelir. Bakarsınız birisinde bölücü terör örgütü, birisinde dinci terör örgütü, başka bir iletide organize suç örgütü, uyuşturucu örgütleri, yakalanan silahlar, aranan kişilerin yakalandıklarındaki sayıları belirtilir. Dün gelen ileti ise çok farklıydı. Uluslararası casusluk tespit ve deşifresiydi. 8 ilde yapılan eş zamanlı “Köstebek” operasyonunda 33 şüpheli gözaltına alındı. İsrail İstihbarat Teşkilatı’nın ülkemizde ikamet eden yabancı uyruklu şahıslara yönelik keşif, takip, darp, adam kaçırma taktik bazda işler yapmayı amaçladığı saptandı.

Geçen yılın son gününde Bakan’ın son mesajı “Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; ülkemizin huzuru, birlik ve beraberliği için teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Milletimizin duası, güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle mücadelemize aralıksız devam edeceğiz” oldu. Nitekim yıl değişse de operasyonlar devam ediyor.

“BENİM SÖYLEYECEKLERİM VAR”

Emniyet yalnız suç örgütlerine yönelik değil, kendi içindeki yasadışı yapılanmalara dönük operasyonları da sürdürüyor. Bunun son örneği “Garson” kod adlı kişiden ele geçirilen ve Fethullahçı Terör Örgütü’yle bağlantılı oldukları gerekçesiyle 445 emniyet mensubunun açığa alınması oldu. Yıllar sonra kırılabilen şifrelerle ilgili rapor Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Yakında değişik bakanlıklarda gözaltına alınmalar başlayacak.

“Garson”un itirafları ve Emniyet’e verdiği bilgiler sonucu 2017 yılında 3 binden fazla emniyet mensubu meslekten çıkarılmıştı. Meslekten çıkarılan M.K. “Benim de söyleyeceklerim var” dedi ve iddia konularıyla ilgili şunları aktardı:

“ÖYLE SÖYLEYİNCE AĞLADIM”

“Ben 2017 de açığa alındım. 1.5 yıl sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildim. Ne ifadem alındı ne bir cevap verildi. İhraç olduktan sonra kodumun EA-0 olduğunu öğrendim. Ardından mahkemeye çıktım. İlk duruşmada beraat aldım. Emniyet içinde tarafsız olursanız bertaraf olursunuz anlayışı vardır. Bunun kurbanı olduğumu düşünüyorum.

İfadem alınırken ‘İtiraf edeceğin bir şey var mı?’ diye sordular. Öfkemden ağlamaya başladım. Türk bayrağı önünde terörden ifade vermek çok ağırıma gitti. ‘Anlatacak bir şeyim yok’ dedim. Ne okul, ne dershane, ne Bank Asya, Bylock vs. Yani hiç bir şeyim yok. ‘Eğer isim verirsen, anlatırsan mesleğe dönersin, bir şey olmaz’ dediler.

Belki de bu son açığa alınanlar itirafçı olanlardı. İşleri bitince atıverdiler. ‘Garson’ kod adlı kişi kendi eliyle bu SD kartı teslim ediyor. Tam 6 yıl sonra şifreleri kırılıyor. Sorulması gereken bir soru da bu SD kart neden adli bilişimcilere verilip incelenmiyor?

Bu listede suçlu yok mu? Var. FETÖ’ nün bir dönem nimetlerinden yararlanan, taltifleri alanların olduğu bir gerçek. Ama birçoğu da hatalı. Belki de emniyetteki adamlarını kurtarmak için ters fişleme yaptılar. 3 doğru kodlama 10 yanlış kodlama yapıp cemaat içindeki polisleri gizlediler. Bu kodlamadaki hataları ve Garson’un tüm saçma ifadeleri benim de bildiğim bazı avukatlarda var. Bu konu aydınlatılmalı, haksız bir biçimde meslekten çıkarılanların durumu düzeltilmeli.”

MENZİLCİLERE DOKUNULMUYOR

Yeni yılla birlikte “Garson” operasyonları birçok bakanlığa yayılacak. Uzun uğraşlar sonucu şifre kırıldı. Anlaşıldı ki halen devlet içinde örgütün “Mahrem imamları” görevde. “Mahrem imam” gibi, bu yapılarla bağı olanların bir kısmının “renk değiştirdiği” yani başka tarikat ve cemaat içine girip kendilerini gizlemeye çalıştığı belirtiliyor.

Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonu, OHAL kapsamında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 131 bin 922 tedbir işlemi gerçekleştirdi. Bunlardan 125 bin 678 kişi kamu görevinden çıkarıldı, 3 bin 213 emekli personelin rütbesi alındı, 270 kişinin yurtdışı öğrencilikle ilişiği kesildi, 2 bin 761 kurum/ kuruluş kapatıldı.

Komisyon 5 yılda 127 bin 292 başvurudan 17 bin 960’ını kabul etti, yani görevlerine dönmelerinin yolunu açtı, 109 bin 332 kişinin göreve dönme talebini reddetti.

Bürokraside “Menzil” tarikatının giderek önem kazandığı öne sürülüyor. Sağlık Bakanlığı, Enerji Bakanlığı bir dönem tam anlamıyla Menzil’in kontrolündeydi. Bunun diğer bakanlıklara da yayıldığı belirtiliyor. Menzil hakkında yasadışı bir yapılanma ya da bu konuda mahkeme kararı olmadığı için “Menzilci” olduğunu söyleyenler hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor. Yani görevlerinden alınmıyor. Açıkçası rahatları yerinde.

Devletimizin bazı kurum ve kuruluşlarından söz ederken “Orası Menzilciler’in, Hak Yolcuların, Nurcuların, Nakşilerin elinde” deniliyor. Bunların konuşulur olması bile yazık.

Emniyet’in İstanbul atağı

İstanbul’da organize suç örgütüne ait olduğu belirlenen 23 lüks otomobilin mahkeme kararıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne verildiğini hatırlatalım. Yetkililer her şeyin yasaya uygun olduğunu, 6136 sayılı Kanun’un ek 12. Maddesi’ne göre el koyma işleminin gerçekleştirildiğini ifade ettiler.

İstanbul Emniyeti’ne tam bin 475 sıfır otomobil, 575 motosiklet alındı. Bunlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bu ay içinde teslim edilecek. Bu arada, son atamalarla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 7 bin polis verildi. Böylece Emniyet’in hem personel, hem de araç gereç yönünden güçlendirilmesi yapılıyor. 7 bin yeni polisten 3 bininin trafik hizmetlerinde çalıştırılacağını da ifade edelim.

Polis araçlı ya da devriye olarak daha çok görünür olacak. Tabii trafik polisi artınca, kurallara uymayanların cezaları da eksik olmayacak.