İsrail-Filistin kriziyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, başkent Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Hamas ile İsrail arasında mutabakat sağlanan insani ara süreci ve salıverilecek esirlere ilişkin bilgi verdi.

Ensari, varılan mutabakat çerçevesinde çatışmalara insani aranın cuma günü yerel saatle 07.00'de başlayacağını ve ilk esir takasının aynı gün 16.00 sularında gerçekleşeceğini söyledi.

İlk gün aynı ailelerden kadın ve çocuklardan oluşan 13 kişinin serbest bırakılacağını kaydeden Ensari, 4 gün sürecek insani ara boyunca Gazze'deki 50 esirin serbest kalmasının planlandığını aktardı.

Uzlaşmanın uygulanması ve esirlerin güvenli şekilde serbest bırakılmalarının sağlanması konusunda Mısır ve çatışmanın taraflarıyla dün yoğun görüşmeler yapıldığını belirten Ensari, bu insani aranın kalıcı ateşkese dönüşmesini temenni ettiklerini söyledi.

Ensari, 4 günlük insani ara boyunca diğer esirlerin durumlarıyla ilgili bilgi toplanacağını ve bunların da serbest bırakılma ve insani aranın uzatılması durumunun değerlendirileceğini belirtti.

Uzlaşmanın uygulanmasında gözetmen tarafın kim olacağına ilişkin soru üzerine Ensari, "İki tarafın da çatışmalara insani ara verilmesine bağlı olduğunu düşünüyoruz. İki tarafın da bu konuda olumlu mesaj verdiğini gördük. Tabii uzlaşmanın uygulanmasını takip edecek olanlar sahadakiler olacak. Biz de arabulucu olarak taraflar arasında mesajların iletilmesi görevine devam edeceğiz. Biz tarafların bu uzlaşmaya uyacakları konusunda iyimseriz." dedi.

"HERHANGİ BİR SALDIRI İHLAL ANLAMINA GELİR"

Katarlı yetkili, insani aranın ihlal edilmesi ya da başarısız olma ihtimaline ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:

"Mutabakat tüm saldırıların 4 gün boyunca durması üzerine hazırlandı. Bu durumda herhangi bir saldırı mutabakatın ihlali anlamına gelir. İletişim kanallarının açık olması bu açıdan çok önemli. Böylece, bu ihlal nasıl olursa olsun iki tarafla görüşerek bunun durdurulması ve mutabakatın devam etmesi sağlanabilir."

"ABD'lilerin çıkarılması için çalışıyor musunuz?" şeklindeki soruya karşılık Ensari, önceliklerinin insani durumu göz önüne alarak kadın ve çocukları tehlikeden uzaklaştırmak olduğunu ancak bu uzlaşmanın sağladığı ivmeyle daha fazla kişinin serbest kalmasına katkı sağlanmasını umduklarını dile getirdi.

Ensari, insani yardımların bu uzlaşının en önemli unsurlarından biri olduğunu ve insani aranın başlamasıyla birlikte yardımların da 07.00'de Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye girmeye başlayacağını dile getirdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Bu yardımlar, Gazze halkının ihtiyacının sadece küçük bir parçası. Daha fazla yardıma ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bu uzlaşının doğurduğu atmosferde daha fazla yardımı ulaştırmayı ümit ediyoruz." diye konuştu.

İsrail ile Hamas arasındaki uzlaşının sadece Gazze'nin tüm bölgelerinde çatışmaların durmasını öngördüğünü, başka bölgeleri içermediğini belirten Ensari, tarafların buna uymasını ve bu sürecin daha uzun ve kalıcı bir ateşkese zemin hazırlamasını umduklarını söyledi.

Ensari, İsrailli esirlerin bırakılması karşılığında ilk gün kaç Filistinli tutuklunun serbest kalacağına ilişkin bilgi vermekten kaçındı. Anlaşmanın karşılıklı olduğunu vurgulayan Ensari, İsrailli esirlerin serbest kalmasıyla Filistinli tutukluların bırakılmasına ilişkin sürecin başlamasını beklediklerini dile getirdi.

NETANYAHU'DAN AÇIKLAMA

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile Batı Kudüs’te yaptığı görüşmenin ardından konuştu.

Cuma sabahı Gazze'de yürürlüğe girmesi beklenen çatışmalara insani ara ve esir takası uzlaşısına işaret eden Netanyahu, İsrailli tüm esirleri Gazze'den çıkarmayı umduklarını ancak "bu yolda pek çok zorluk olduğunu" kaydetti.

İsrail Başbakanlığından da konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı. İsrail, Gazze Şeridi'nde serbest bırakılacak İsrailli esirlerin isimlerinin yer aldığı ilk listeyi teslim aldığını doğruladı.

Açıklamada, İsrail makamlarının listenin ayrıntılarını incelediği ve esirlerin aileleriyle iletişime geçerek onları bilgilendirdiği aktarıldı.

İsrail’e göre, Gazze'de Hamas'ın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

"İSRAİL, SAVAŞA DEVAM EDECEK"

İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de Hamas'ın serbest bırakacağı kadın ve çocukların isimlerinin bulunduğu bir ön liste aldıklarını kaydetti.

Hamas'ın, uzlaşmayı ve çatışmalara verilen insani arayı istismar ederek "asılsız haberler yayacağını ve psikolojik savaş yürüteceğini" iddia eden Hagari, ordunun esir takası uzlaşısını tamamlamak ve Gazze'deki savaşın bir sonraki aşamasına hazırlanmak için çalıştığını söyledi.

Uzlaşının genel hatlarının, nihai olmayıp üzerinde değişiklik yapılabileceğini kaydeden Hagari, "Hamas'la yapılacak esir takası, tüm esirlerin geri dönüşünün başlangıcı olacak. Sonrasında İsrail ordusu, (Gazze'de) savaşa devam edecek." dedi.

İsrail ordusunun verdiği kayıplar hakkında da bilgi veren Hagari, 7 Ekim'den bu yana toplamda 392 askerin öldüğünü söyledi ancak kara harekatının başlamasından bu yana (27 Ekim) kaç askerin öldüğüne dair ayrıntı paylaşmadı.

Lübnan sınırında Hizbullah'la açılan cepheye ve buradaki çatışmalara işaret eden Hagari, buradaki durumun her an kontrolden çıkabileceğini dile getirdi.

Hagari, Lübnan'ın güneyinde füzelerin atıldığı noktalara güçlü bir şekilde saldıracaklarını sözlerine ekledi.

HAMAS: DÜŞMAN GERÇEK KAYIPLARI GİZLİYOR

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, yayımlanan video kaydında, Aksa Tufanı'nın 48'inci gününde, İsrail'e karşı koymaya devam ettiklerini söyledi.

Sahadaki gelişmeler ve varılan esir takası uzlaşısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ebu Ubeyde, saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail'e ait 335 askeri aracı hedef aldıklarını ve bunlardan 33'ünün son 72 saat içinde vurulduğunu açıkladı.

Son 3 günde İsrail askerlerinin hedef alındığı saldırılar gerçekleştirdiklerini söyleyen Ebu Ubeyde, Gazze'nin kuzeyindeki Tıvam bölgesinde 21 Kasım'da İsrail askerlerini pusuya düşürdüklerini ve en az 5 askeri öldürdüklerini aktardı.

Ebu Ubeyde, başka bir saldırıda, Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde Er-Rantisi Hastanesi'nin doğusunda 8 İsrail askerine 10 metre mesafeden düzenledikleri saldırıda da ölen ve yaralananlar olduğunu kaydetti.

Ebu Ubeyde, Beyt Hanun'da 21 Kasım sabahı 6 kişilik bir piyade bölüğüne bombalı saldırı düzenlediklerini, 22 Kasım'da da Cibaliya Mülteci Kampı'nın doğusundaki Kileybu Tepesi bölgesinde bir tüneli patlatmaya çalışan İsrail askerlerine ön alıcı saldırı düzenleyerek tünelin ağzını patlattıklarını aktardı.

Ebu Ubeyde, öldürmekten başka bir şey yapmayan İsrail'in, kara harekat planını "hızlıca zafer ilan etmek için her şeyi yıkmak, herkesi öldürmek ve katliam işlemek üzerine kurduğunu" ancak kendilerinin bu planı boşa çıkardığını söyledi.

"Düşman gerçek kayıplarını gizliyor, direnişçilerimiz, İsrail güçlerinin öldürüldüğünü görüyor, öldürülen ve yaralananları savaş meydanından uzaklaştırırken ne sıkıntılar yaşadıklarını görüyor." diyen Ebu Ubeyde, şöyle devam etti:

"Düşman kara harekatına devam etmeye karar verecek olursa bu verdiği can kayıplarının, daha başlangıç olduğunu görecek. Savaş meydanında gördüklerimiz bize İsrail askerlerinin bu savaşa hazır olmadığını ve sonuçlarının neler olacağını da bilmediklerini gösteriyor."

İsrail'in çatışmalara insani ara verilmesi ve esir takasını kabul etmesine ilişkin ise Ebu Ubeyde, şu ifadeleri kullandı:

"Biz kara harekatı başlamadan önce bunu teklif etmiştik ancak düşman, askeri güç kullanarak bu sonucu elde edebileceğini sandı. Biz o zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz: Esirleri ancak takas yaparak geri alabilirsiniz."

İsrail'in savaşın süresini uzatma konusunda; işlediği soykırıma, katliamlara ve toplu cezalandırmaya güvendiğini, bunun dışında somut bir askeri hedefi olmadığını söyleyen Ebu Ubeyde, "Saldırıların süresi ne kadar uzarsa uzasın biz buna hazırız." dedi.

İRAN KARARDAN MEMNUN

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Katar'ın başkenti Doha'da Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüştü.

Görüşmede Abdullahiyan, "Gazze'deki geçici ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu ateşkesten sonra İsrail rejiminin savaşa devam etmesi halinde bölgedeki durum daha da gerginleşecek ve tepkiler daha da yaygınlaşacaktır." dedi.

İsrail'in ABD desteği olmadan savaşa devam edemeyeceğini dile getiren Abdullahiyan, "direniş güçlerinin" bölgede ABD'ye yönelik saldırılarının nedeninin Washington yönetiminin Filistin'deki soykırımı desteklemesi olduğunu belirterek bu durumun İran'la bir ilişkisinin bulunmadığını savundu.

Hamas'ın Filistin halkının içinden çıkan bir hareket olduğunu kaydeden İranlı Bakan, "Hamas yok edilemez. (İsrail yönetimi) Bir buçuk aydan fazla süren savaşta elde edemediğini, siyaset yoluyla elde edeceğini düşünmemelidir." ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, dünkü Lübnan ziyaretinin ardından gittiği Katar'da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile de bir araya geldi.

GAZZE'DE SON DURUM

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.

İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında 6 İsrail askeri öldürüldü.

İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 6 binden fazlası çocuk ve 4 bini kadın olmak üzere 14 bin 532 kişi öldürüldü.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 228 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 85 Hizbullah mensubu öldü. (AA)