Son iki sezonda Kayseri deplasmanında zorlanıyordu Galatasaray. Maçın hemen başında gelen penaltı ve Osimhen’in topu ağlara göndermesi kuşkusuz büyük moral olmuştu Okan Buruk ve futbolcular için. Kayserispor yenik durumda sarsılmadı. Tam aksine cesaretle liderin üstüne gitti.
Bu hücum düşüncesini ve mücadeleyi beklemiyordu sanırım Galatasaray. Bahoken ve Boa Morte gibi oyuncularıyla savunmayı bayağı zorladı ev sahibi. Kayserispor topa daha fazla sahip oldu ve ikili mücadelelerde ayakta kaldı.
Sara’nın rahat top kullanmasına izin vermiyordu Kayserispor. Barış’ın golü gelmese maç daha enteresan hale gelebilirdi. Galatasaray adına ilk yarının en büyük şansı, Osimhen’in çok erken gelen penaltı golü olmuştu.
Dün ilk yarı etkisini gösteremeyen Yunus, rakip savunmayı az adamla yakaladığında çok tehlikeli olduğunu bir kez daha ispat etti. Driplingi sonrası çerçeveyi görüşü ve attığı şut mükemmeldi. Takım olarak tedirgin anlar yaşayan Galatasaray için bu gol çok rahatlatıcı olmuştu kuşkusuz.
Dünkü maçta dikkat çeken hususlardan biri, Galatasaray orta sahasının bazı anlarda kolay geçilmesi oldu. Bunu, araya girileceği için yaşanan tatil psikolojisi ve sezon ortası yorgunluğuna bağlayabiliriz. Torreira ve Sara ikilisi orta alanı iyi kontrol eden oyuncular normalde.
Mertens’in stilinde oyuncu bulmak kolay değil ama devre arası transfer döneminde alternatif arayışının olması bence onu da rahatlatır. Temposunun sonlara doğru düşmesi normal ve çözüm belli.
Yunus’un pasında Osimhen’in akıl dolu gol vuruşu çok iyiydi. Barış Alper de finali mükemmel bir vuruşla yaptı. Fenerbahçe’nin 8 puan önünde maratonu önde götürmek, büyük avantajı yakalamak anlamına geliyor. Psikolojik üstünlük ve rakamsal gerçek, sizi zirve yolunda rahatlatıcı yere getirir. Bu gerçeklerin hepsi Galatasaray’ın lehine.