Çok sık olmasa da zaman zaman dostlarla bir araya geliyoruz. Geçmişten söz ederek konuşmalar başlasa da, laf dönüp dolaşıp ister istemez siyasete geliyor. Birkaç toplantıdan beri iki arkadaşımız, siyasetteki can sıkıcı konulardan söz edildiğinde bile gülüyorlar. 

İlk dönemler de bu gülmeleri, belki konuşulan konulardan veya geçmişe yönelik bazı şeyler hatırlayıp gülüyorlar diye düşündüm ama bu her toplantıda, konuyla ilgili olmadığı halde gülmelerine, bir hekim olarak ‘eyvah, bir rahatsızlık var’ diye düşündüm. Böyle bir durumda, kalabalık içinde ‘hayırdır ne için gülüyorsunuz’ demenin uygun olmayacağını düşünerek sustum ama çok üzüldüm. 

Geçenlerde, tekrar bir araya geldiğimizde siyaset konusu derinleştikçe iki arkadaş da, aynı şekilde gülmeye devam ettiler. Bir ara benim samimi olduğum arkadaşım Adil, hocam kaç toplantıdır ciddi konularda bile güldüğümü izlediğinin farkındayım. Doğal olarak bu gergin siyasi konular tartışılırken, Adil kardeşim neden gülüyor diye düşünmüş olabilirsin. Özellikle de bir hekim ve yakın arkadaşım olarak üzüldüğünü tahmin ediyorum. İçinden de, eyvah  “demans mı’’ diye düşünmüş olabilirsin ama gördüğün gibi sağlıklıyım.

Bu konuşma olunca, ortalık buz kesti ve derin bir sessizlik oldu. Bazı arkadaşların konuyu kavradıklarını da sanmıyorum.

Adil arkadaşım sessizliği bozdu. Beyler, kaç toplantıdır bir araya geliyoruz, siyasi konulara gelince nerede ise birbirinizin yakasına yapışacaksınız. Geçmişte bende böyleydim. Ancak, kendi kendime karar verdim ve bu konuları artık stres yapıp sağlığıma zarar vermeyeceğim dedim ve şimdi bu konulara gülüyorum.

İnanın,  şimdi ben sizlerin bu anlamsız gerilimlerinize, üzülüyor ve gülüyorum…

Sizlere soruyorum?

Tek adam yönetimiyle, 

Sayın Erdoğan’ın üçüncü kez aday oluşuna YSK onay verdi mi?

Geçmişte İmamoğlu’nun seçimini iptal ettirdiler mi?

Cumhuriyet Anayasası kararları uygulanıyor mu?

Anayasa kararlarına Yargıtay  3. Daire Başkanı olarak rest çeken Başkan, bugün  Yargıtay Başsavcısı oldu mu?
Avrupa İnsan Hakları mahkeme kararlarına uyuluyor mu?

1 Mayıs’ta Taksim’e, Anayasa Mahkeme kararına rağmen çıkılabildi mi?

Tarikat cemaatler cirit atıyor mu?

Enflasyonun acımasız yükselişinde, emeklinin yoksullaşmasına bir çözüm var mı?

Asgari ücrete zam var mı?

Tasarruf tedbirleri kapsamında saray için uygulama var mı?

Seçimi ilk sırada kazanan CHP Genel Başkanı, ikinci sırada seçim kazananın ayağına gitti mi?

Osman Kavala davasının yeniden görülmesi reddedildi mi?

Kobani davası sonucu verilen mahkumiyet kararları içinize sindi mi?

Beyler, bu ekonominin dayanılmaz durumu, hukuksuzluklar, eğitimin geldiği durum, sağlık vb … gibi olumsuzlukları çözebilecek bir gücünüz var mı? 

Bakın göreceksiniz, CHP erken seçim demez, toplum bu yaşanmaz durumda, 4 yıl daha beklerse, bir süre sonra, tüm toplum birlikte gülmeye başlayacağız. Ben ve arkadaşım bu çözümsüzlük karşısında Ağlanacak halimizi, bir tür “GÜLEREK BOYKOT” ediyoruz.

SON SÖZ: “Çobanın kaval sesine kanıp yaylaya gittiğini zanneden koyunlar, mezbahaya gittiğini hiç bir zaman anlayamadılar”. SÜMER ATASÖZÜ