Dünyayı etkisi altına alan corona virüsü herkesi evlerine kapatırken, pek çok kişi bu günleri en verimli şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Ünlü isimler meslekleri gereği ya konser veriyor, ya eğlenceli programlar yayınlıyor ya da Gülse Birsel gibi TV dizisini evden çekerek hayranlarına sürpriz yapıyor. Ünlü oyuncu Fadik Sevin Atasoy da pek çok alternatifle takipçilerinin karşısına geçiyor ve yeri geliyor onlarla birlikte yoga yapıyor, yeri geliyor masal okuyor... Corona virüsü hakkında da 'Keşke böyle bir acı deneyim yaşayarak bazı şeyleri öğrenmek durumunda olmasaydık' diyen oyuncu virüs sonrası yeni bir çağın başlayacağını söylüyor. Corona virüsünden korunmak için neler yapıyorsunuz? Uzmanların söylediği tüm önlemleri alıyorum. Öncelikle bu durum ciddiyetinin bilincinde olan birisi olarak evden asla çıkmıyorum. Karantina günlerinde evde vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Yoğun geçiyor açıkçası... Hatta günler o kadar hızlı geçiyormuş gibi geliyor ki yapmak istediklerimi yetiştiremiyorum ve buna şaşkınlık içinde bakıyorum. Normalde de günlük ritüelleri ve rutini olan birisiydim. Bu mecburi durum sebebiyle düzenime yenileri de eklendi. Mesela her gece saat 00:00'da uyku sorunu çekenler ve hatta bunun kronikleştiğinden şikayet edenlere bir nebze merhem olabilmek için Instagram’da canlı yayın açıyorum ve kendi yazdığım, Fadik ve Kırmızı Bavul adlı masalsı, gerçekçi romanımı okuyorum. Bu durum arkası yarın gibi oldu. Muazzam bir dinleyici kitlesi oluştu. Okuma sonrasında ise kitap hakkında soruları cevaplıyorum. Hatta ne ilginç bu kitabım Alfa yayınlarından 2014 yılında basılmıştı ve ben o zamanlar az ile yaşamanın mümkün olduğunu, hayatın bir bavula sığabileceğini savunan bir yaşam biçimini seçip, bunu anlatan, bir nevi manifestom olan bu kitabı yazmıştım. Şimdi ise bunu dinleyici ile canlı paylaşabiliyorum. Kitap okumam, çoğu kimsenin anksiyetesini de azalttı. "Çocukken masal anlatanımız olmamıştı, şimdi bu eksikliği siz gideriyorsunuz. Sayenizde anksiyetem azaldı" diyenler var. Buna ek olarak günlük ritüelim zaten her sabah uyandıktan sonra 15 dakika meditasyon ve dua ile güne başlamakta. Sonrasında ise yoga eğitmeni de olduğum için egzersizlerimi yapıyorum. İŞLERİM EVE SIĞDI Şimdiye kadar fırsatını bulamadığınız, karantina döneminde hayata geçirdiğiniz bir şey var mı? Son 20 gündür evdeyim. Çünkü corona virüsü öncesi beni köpek ısırdığı için zaten eve kapanmak durumunda kalmıştım. Bu süre içinde reklam, pazarlama, moda tasarımında yöneticilik, makyaj uzmanlığı, sinematografi, montaj, sinema yönetmenliği alanında uzaktan eğitim aldım ve devam ediyorum. Bağlı olduğum eğitim kanalında Martin Scorsese, Wener Gerzog gibi ustaların verdiği dersleri takip ediyorum. Ekimde yönetmenliğini üstleneceğim kısa filmim için hazırlanıyorum. Bu da hep kendime vakit ayırıp yapmak istediğim bir zaman dilimiydi, şükür şimdi bunu yapabiliyorum. Kısacası benim işlerim eve sığdı ve ben evden üretmeye çalışmaya devam ediyorum... Bu durumu kendim için faydalı bir zaman dilimine çevirdim diyebilirim. Pek çok kişi, özellikle sosyal medyada 'Teşekkürler corona virüs' başlıklı paylaşımlar yapıyor ve aslında bu virüsün ortaya çıkmasının bir nedeni olduğunu düşünüyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Virüse teşekkür etmiyorum ama bu süreçte başka bir farkındalığın doğduğunu ve yayıldığını görüyorum. Bu da gelecek günler adına beni çok umutlandırıyor. Keşke insanoğlu böyle bir acı deneyim yaşayarak bazı şeyleri öğrenmek durumunda olmasaydı ama bazı öğretiler kalıcı olabilmek için sert olabiliyor. Bu süreci daha empati kuran, daha birlik duygusunu yayan bir yaşam biçimine dönüştürebilirsek, işte o zaman yeni bir çağın ilk adımlarını atmış oluruz. Bu dönemde, hayatla ilgili ne gibi çıkarımlarınız oldu? Bundan 13 sene önce sadece, bir bavula sığdırdığım eşyalarım ve yaşamımla, gönüllü olarak şu anki durumun bir benzeri olan sınavlardan geçmek için, cesaretle yüreğimi yaşama açmıştım. Kimi zaman canım yandı, tökezledim, bir başıma bırakıldım ama yılmadım, yola devam ettim. Şimdi ise zamanında ne kadar doğru bir seçim yaptığımı görüyor, kendimle gurur duyuyorum. Bu yaşananlardan ders çıkarmaktan öte, her gün yaptığım seçimler için daima gerçek olanın peşine, düsturum ve kendime karşı dürüst olmak için verdiğim çabamdan dolayı şükrediyorum. Sizce corona virüsü, bundan sonra hayatlarımızı ne yönde değiştirecek? Bugünü, bugünde yaşamamız gereken bir süreçteyiz. Sonsuzlukta şu anda gizli değil mi zaten! Hayatın özü bu, yarın ne olacağını bilmemiz, işte bize muazzam bir fırsat... Hep beraber anda olmanın, bir arada olmanın muhteşemliğini fark etmemiz için. Yarın ne olacağını bilemem ama yarının en az bugün kadar güzel olmasını her daim dilerim. Umut etmekten ve insandan yanayım. Umut olduğu sürece hayat var. Hayat olduğu sürece benim insan ailem büyüyecek ve daima daha gerçeğe doğru ilerleyecek. Ben buna inanmayı seçenlerdenim. [old_news_related_template title="Karantina Söyleşileri | Burhan Şeşen: Virüs, zengin fakir ayırmadan risk karşısında hepimizi eşitledi" desc="Karantina Söyleşileri'ne konuk olan Grup Gündoğarken'in kurucusu usta müzisyen ve Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Başkanı Burhan Şeşen, corona virüsün salgınından sonra kapitalizmin dünya nezdinde sorgulanacağını düşündüğünü söyleyerek, 'Bence bu sürecin sonunda tüm dünyada kapitalizm hatta vahşi kapitalizm sorgulanacak. Aynı şekilde dinler de... Bu virüs zengin fakir, ünlü ünsüz, Hristiyan-Müslüman ayrımı yapmadan hepimizi hastalık riski karşısında eşitledi' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2020/03/29/iecrop/burhan-sesen-kapak_16_9_1585486174.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/karantina-soylesileri-burhan-sesen-virus-zengin-fakir-ayirmadan-hepimizi-esitledi/"]