Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde fes ve askeri üniforma üretmek üzere İstanbul’da Haliç kıyısında kurulan tarihi fabrika “Feshane-i Amire” yani bugün bilinen adıyla Feshane, Tasavvuf Müzesi’ne dönüştürülüyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişin tanığı olan yaklaşık 200 yıllık fabrika, Haliç kıyısında yeniden nefes almaya hazırlanıyor. Prof. Dr. Önder Küçükerman tarafından kaleme alınan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) şirketi Kültür A.Ş’nin yayımladığı “Feshane-i Amire” kitabı, Osmanlı sanayileşme tarihinin temel kurumlarından biri olan fes fabrikasını mercek altına alıyor. Kitapta, fabrikanın İstanbul’da Haliç’in iç kısmında, tarihi Eyüp’ün çevresinde, dik tepelerin denizle birleştiği dar ve uzun bir kıyı parçasında 1835 yılında kuruluşundan, Sümerbank “Defterdar Fabrikası” olarak 1986 yılında kapanışına kadar olan tarihi ayrıntılı olarak anlatılıyor. 186 yıllık fabrikadan geriye kalan ve yapının en simgesel mekanı olan Büyük Makine Dairesi binası, İBB tarafından tamamlanmak üzere olan restorasyon bittiğinde Tasavvuf Müzesi’ne dönüşecek. İşte Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişin tanığı olan kültür ve sanayi mirası Feshane’nin renkli öyküsünün anlatıldığı kitapta yer alan bilgiler: [caption id="attachment_6592105" align="alignnone" width="1200"] Feshane’nin son hali[/caption]

FABRİKA ÇUHA VE FES ÜRETMEK İÇİN KURULDU

“Bu tarihi fabrika Osmanlı İmparatorluğu için çok önemli olan iki sanayi ürünü ihtiyacının karşılanması için kurulmuştu: Çuha ve fes.” “1826 yılında yeni kurulan ordu düzenine göre imparatorlukta askeri giyim değiştirilmiş ve bu arada fes giyme kararı da alınmıştı. O günlerin koşulları içinde bu kadar çok sayıdaki fesin ancak çok modern ve büyük bir sanayi kurularak üretilebileceği de fark edilmişti.” “Pek çok etkisinin yanı sıra bu fabrikanın Osmanlı sanayi tarihindeki asıl önemi şuydu: Askeri kıyafet değişikliğine bağlı olarak askeri giyimi tamamlayan pek çok yan üretim alanını da yenileştirmişti. Feshane fabrikası; askeri çizimler, kemerler, silahlıklar, rütbeler, düğmeler, ipekli kordonlar, hatta iç çamaşırına kadar birçok fabrikanın kurulmasına vesile olmuştu.” “Feshane, 1835 yılında kurulup üretime geçen ve aradaki uzun zaman içinde karşılaştığı birçok engeli aşıp 1986 yılına kadar gelebilmiş olan en eski fabrikalarımızdan biridir.” “Feshane’nin 1835 yılında Haliç’in Eyüpsultan bölgesinde kuruluşundan bugüne 186 yıl geçti. Bu uzunca sürede fabrika sürekli gelişti, ülkedeki yünlü kumaş dokuma sanayinin ana merkezi oldu. Hem bir fabrika hem de dokuma sanayi için bir okul olarak çok önemli bir mirası sürdürerek bizlere aktardı.” [caption id="attachment_6592106" align="alignnone" width="1200"] FABRİKADAN KALAN SON GÖRÜNTÜ
1986’da yıkılmadan önce fabrikada çekilen son fotoğraflardan biri.[/caption]