Usta bir gazeteci ve dil uzmanı olan Hakkı Devrim ne yazık ki bugün aramızdan ayrıldı. Vefatının ardından bu büyük ve önemli isimle ilgili akıllarda kalan bir anı da bir dönem Okan Bayülgen'le birlikte yaptığı Televizyon Makinası programı oldu. Bu program sayesinde genç neslin de yakından tanıdığı bir isim olan Devrim'in o döneme ait yaşadıklarını anlattığı bir röportaj oldukça dikkat çekici başlıklar taşıyor. Bir dönem birlikte program sunduğu Okan Bayülgen'i, Hakkı Devrim bakın nasıl anlatmış. Sizi bir şovmenin programına çıkmaya ikna eden şey nedir? Televizyon önemli bir şey. Biz kitlelere hitap ediyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Elimizde televizyon gibi güçlü bir silah var. Bundan yararlanmamak mantıklı değil. Televizyonla ilgilenmeyen birinin gazeteciliğinden şüphe ederim. Bu programda olmamı öncelikle bu açıdan değerlendiriyorum. Okan, programını seyredilmesi gereken bir hale getiriyor. Okan bana göre sevimli bir adam. Sıradan ve uyduruk biri değil. Hem beğeniyorum hem de seviyorum kendisini. Yani Okan Bayülgen’i sevdiğiniz için katıldınız... Okan Bayülgen, televizyon için önemli bir isim. Zeka benim için çok çekici bir şey. Zekanın olmadığı yerde sıkıntı duyarım. Sanıyorum aramızdaki kontrast ilgilendiriyor Okan’ı. Birbirimizi seviyoruz; ama çok da farklı gözlerle bakıyoruz dünyaya ve gelişen olaylara. Ona cazip gelen nokta bu. Bana “Programıma gelir misin?” diye sorduğunda “Seninle her yere gelirim” dedim. İLGİLİ HABERSon dakika haberi: Gazeteci Hakkı Devrim hayatını kaybetti! Hakkı Devrim kimdir?Son dakika haberi: Gazeteci Hakkı Devrim hayatını kaybetti! Hakkı Devrim kimdir? Sizi dil uzmanı bir yazar olarak tanıdık. Okan Bayülgen ise seyircisini zaman zaman azarlayan agresif bir şovmen. Siz orada dengeleyici bir unsur olarak mı varsınız? Okan’ın bana söylediği şey şudur: Sen orada otur. Senin orada olman bana lazım. Bunun tam olarak ne anlama geldiğini samimi olarak söylüyorum ben de anlamıyorum. Merak etmediniz mi nedenini? Ediyorum. Soruyorum kendisine; ama cevap alamıyorum. Benden beklenen nedir, diyorum. Orada olman, diyor sadece. Benim de yadırgadığım şeyler var. Ben gelen konuğumu, evime misafir gelmiş gibi ağırlarım. Orada su yetmiyor misafirlere. Misafir öyle ağırlanır mı? Kerbela gibi bir yer olduğunu Okan’a da söyledim. Orada olmaktan rahatsız mısınız? Bazı rahatsızlıklarım var tabii. Kendimi yerimde gibi hissetmiyorum. Ama Okan’ın programında olmak benim için bir ikramdır. Orada benim üslubumla bir program yapılmıyor. Nasıl bu kadar reyting aldığını tabii ki şimdi çok rahat anlıyorum. Ben de program yapıyordum, o da izleniyordu ve tepki alıyordu; ama ben program yaparken beş tane gazete peş peşe benimle röportaj yapmaya gelmedi. Seyircisini azarlamasından rahatsız olmuyor musunuz mesela? Ben rahatsız oluyorum; ama siz profesyonel bir gözle bakmıyorsunuz. Agresifliği çok iyi kullanıyor. O telefon konuşmalarını ben yapsam kimse dinlemez. İlk çıktığı andan beri Okan dikkatimizi çekiyor. Türkiye’nin Okan tipinde insanlar görme alışkanlığı yok. Türkiye için orijinal bir adam. Seyredilme nedeni budur. Biraz da onun için yadırganıyor.