Aynur Ece Onur, 2006’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra ABD’deki Indiana Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Askeri Antropoloji üzerine doktora yapan, Onur, burada öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. ABD’de üst üste yılın en başarılı eğitimcisi ödülünü alan Onur, dedesinin ölümünün ardında aldığı kararla 2015’te Burdur Karamanlı ilçesindeki Kayalı Köyü’ne yerleşti.
Aynur Ece Onur, kardeşiyle köylülere tarlada yardım ediyor.
TOPRAK BENİ ÇAĞIRDI Dedesinden kalan 135 dönüm tarlanın, 75 dönümünde aromatik bitki yetiştirmeye başlayan Onur, daha sonra burada susuz tarım, gübre ve zirai ilaç kullanmadan elde ettikleri ürünlerin yağını çıkarmak için kardeşi ve ailesi ile birlikte fabrika kurdu. Onur, Indiana Üniversitesi’nden, Kayalı Köyü’ne dönüşün hikayesini şöyle anlattı: “Dedemin toprağı beni çağırdı. Bunu açıklaması çok zor. Dedemi köy ağası falan gibi hayal ederler herhalde. Dedem öyle değildi, açıkçası. Dedem her Türk çiftçisi gibi çok çalışan ve az kazanan bir çiftçiydi. ASKER ÇOCUĞUYUM Babam, 2 çocuğunu önce Anadolu Lisesi ardından, ODTÜ’de okuttu ve daha sonra beni Amerika’ya gönderdi.  Kolay değildi tabii ki. Dedem bir çiftçi olmakla birlikte, ilk bisikletimi, ilk bilgisayarımı, ilk arabamı alan insandı. Dedemi kaybettikten sonra düşünmeye başladım, ben nereye aitim?  Ben bir asker çocuğuyum. Hiçbir zaman dünyanın hiçbir yerine, Türkiye’nin hiçbir yerine ait hissetmedim kendimi, Burdur da dahil olmak üzere.”
“Dedemin 3 kız, 3 erkek torunu var. Hepimizin eğitimi için çok büyük fedakarlıklar yaptı.”

TERK EDİLMİŞ BİR KÖY BENİ ÜZDÜ

Türkiye'ye 2015'te döndüğünü belirten Onur, Kayalı Köyü'ne bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Genç antrolog, "Ananem de tek başına çiftçilik yapacak yaşı çoktan geçmiş. Öyle olunca dedemin traktörü satıldı. Dedemin traktörünün satılması biz torunlarında açıkçası çok derin yara açtı. O zaman sanırım gerçeği anladık biz. Artık dedemin malı mülkü satılacak. Bir şey yapmamız gerekiyor. KÖY OKULU BİLE KAPANMIŞ Tarlaların nerelerde olduğunu tespit edebilmek için Karamanlı ve çevresindeki köylere küçük bir gezi düzenledik. Orda ilk defa Kayalı Köyü’nü orada ziyaret ettik. Orada dedemin yaşadığı kerpiç ev yıkılmış. Artık küçükbaş hayvan ağılı olarak kullanılmaya başlanmış. Açıkçası annemin de benim de gücüme gitti. Köy okulunun da kapanmış olduğunu gördük. Köy okulu da zaten tek sınıflı bir okul. 5 sınıf bir arada eğitim görüyormuş. Köy tamamen terk edilmiş bir görüntü içerisinde. Köyün nüfusu 68 kişiydi. Çocuk neredeyse yok gibiydi. Gençse hiç yoktu. Köyün öylesine terk edilmiş görün-tüsü beni çok üzdü” diye konuştu.

Bütçemize uygun fabrika kurduk

Ürünlerin dikiminden önce fizibilite çalışması yaptıklarını aktaran Onur, çok zorluklar çektiklerini söyledi. 38 yaşındaki genç kadın, "Ziraat eğitimi almadık biz. Kardeşim özel sektörde, ben de akademideki deneyimlerimizi kullanarak literatür taraması ve araştırmamızı yapıyoruz. Fabrika kurma aşamasında çok zorluklar çektik. Dedemin kullanılmayan atıl taşlı bir tarlasına özel bir izinle fabrika inşa etmemize  izin verdiler. Gerçekten de tarlanın üzerinde 30 santim kadar bile toprak yok. Altı taş. Fakat yaşanan olumsuzluklar nedeniyle biz bu projeden çekilmek zorunda kaldık. Bütçemize uygun 150-300 metre kadar kapalı bir alana fabrika kurduk, 3 makine alabilecek 6.5 metre boylarında" dedi.