Tarihi belgeleyen fotoğrafçı asteğmen
Etem Hamdi Tem, Ulu Önder’in Büyük Taarruz’daki efsanevi fotoğrafının yanı sıra 700’e yakın fotoğraf karesinin günümüze kadar gelmesini sağladı.
Etem Hamdi Tem, 1895 yılında Halep’te doğdu. 1. Dünya Savaşı’nda Kafkas cephesinde savaştı, Kurtuluş Savaşı sırasında da o zamanki adı Erkan-ı Harbiye olan Genelkurmay’da görevlendirildi. Savaş boyunca asteğmen rütbesi ile ordunun resmi fotoğrafçısı oldu. Büyük Taarruz sırasında Atatürk ile beraber Kocatepe’deydi. 1921’den 10 Kasım 1938’e kadar Atatürk’ün özel fotoğrafçılığını yaptı. Ulu Önder’in 700’e yakın fotoğraf karesi, onun sayesinde günümüze kadar geldi.
“EN GÜZEL KURTULUŞ ABİDESİ”
Etem Tem, Kurtuluş Savaşı sırasında her biri tarihe tanıklık eden çok sayıda fotoğraf çekti, özellikle Büyük Taarruz sırasında Kocatepe’de çektiği, Mustafa Kemal fotoğrafıyla hafızalara kazındı. Atatürk, bir uçurumun kenarında kayalıklar arasında tek başına yürürken deklanşöre dokunmuş ve o tarihi fotoğraf karesini yakalamıştı. Fotoğrafı bastıktan sonra altına da, ‘’Hiçbir milletin bu kadar güzel bir kurtuluş abidesi yoktur…” notunu düşmüştü.
“SARIŞIN KURDA BENZİYORDU”
Tem’in Alman malı Reflex ICA marka makinesi ile Büyük Taarruz’daki Atatürk fotoğrafı ünlü şair Nazım Hikmet’in dizelerine de konu oldu. Nazım Hikmet bu fotoğrafa bakıp yıllar sonra, ‘’Sarışın bir kurda benziyordu ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak, Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı’’ diye yazacaktı.