Türkiye Tabiatını Koruma Derneği bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Türkiye'deki göllerin son durumuyla ilgili yeni bir rapor hazırladı. Dr. Kesici, Türkiye'de kuruyan ve kuruma sürecine giren göllerin büyük bölümünün, tatlı su özelliğindeki en büyük doğal tatlı su gölleri Akşehir, Beyşehir ve Eğirdir gölleri olduğuna dikkat çekti. "YANLIŞ SU KULLANIM ORANI YÜZDE 80" Erol Kesici, şöyle konuştu: * Ülkemizde son 60 yılda, Marmara Denizi'nin yüz ölçümünden daha büyük, neredeyse üç Van Gölü büyüklüğünde 70'e yakın doğal göl kurudu. * Göllerimizin son yıllarda giderek kurumasının ve kuruma sürecine girmesinin başlıca nedeni, göllerin yıllık su bütçelerinin korunarak kullanılmaması, pancar, kavak, mısır vb. çok su tüketen ürünlerin neredeyse her yerde vahşi sulamalarla üretimidir. * Yanlış su kullanım oranı neredeyse yüzde 80.
Burdur Gölü (Fotoğraf: DHA)
KURAKLIK TEHDİTİ Son 50 yıl içerisinde göllerin hidrolojik bakımdan adeta iflas ettiğini vurgulayan Kesici, Türkiye'de irili ufaklı 200'e yakın sulak alan bulunduğunu, bunların neredeyse tamamının koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Sadece Göller Yöresi'nde, Burdur sınırlarında 60 yıl önce 20'ye yakın doğal gölden bahsedilirken bugün bu sayının 5'e düştüğünü belirtti. Dr. Erol Kesici, Türkiye'de son 60 yılda kuruyan, kuruma ve kirlilik tehdidi altındaki gölleri şöyle sıraladı: Amik Gölü (Hatay): Zirai verimliliği çok yüksek kalın alüvyonal toprak tabakası elde edilmesi ve çiftçilere dağıtmak için 1974 yılında kurutuldu. AKDENİZ VE ANTALYA Antalya yöresinde 15'e yakın doğal göl olmasına rağmen, zaman içerisinde neredeyse hepsi kaybedildi. Karagöl ve Avlan Gölü, Girdev, Kurugöl, Keklicek, Manay, Tecer, Mamak ve Genceli gölleri tamamen kurudu.
Avlan Gölü (Fotoğraf: DHA)
Türkiye'nin stratejik öneme sahip 2'nci büyük doğal tatlı su gölü olan Eğirdir ve Kovada gölleri de kuruma ve çok ciddi kirlilik sorunlarıyla karşı karşıya. Kestel Gölü tamamen kurudu. Burdur, Çorak, Yazır, Karataş, Gölhisar gölleri ve Karamık Sazlığı kuruma tehdidi altında. Salda ve Gölcük gölleri su kayıpları ve çevre baskısı altında. İÇ ANADOLU Tektonik dönemlerde İç Anadolu Bölgesi suyla kaplı büyük bir göldü. Zamanla bölgede irili ufaklı 100'e yakın göl oluştu. Günümüzde bu göllerin yarıdan fazlası kurumanın yanı sıra, geri kalanları kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Tuz deposu olan Tuz Gölü havzası, kirlilik etkisi ve kuruma tehlikesi altında. Bölgede göçmen ve konaklayıcı kuşların sayısı da giderek azalıyor.
Eber Gölü (Fotoğraf: DHA)
Tersakan, Bolluk, Musalar, Ilgın, Samsa, Yay, Seyfe ve Tuzla gölleri kurudu. Beyşehir Gölü'nde aşırı su kullanımı, kirlilik vb. nedenlerle ortalama su seviyesi 26 metreden 3-4 metreye kadar düştü. Sultan Sazlığı aşırı kirlilik ve kuruma tehlikesiyle mevcut alanının yüzde 60'ını kaybetti. Mogan ve Eymir aşırı kirlilik ve yapılaşma baskısıyla tehdit altında. MARMARA GÖLLERİ İznik, Sapanca, Uluabat ve Kuş gölleri tarımsal su alımları ve tarım- sanayinin aşırı kirlilik etkisiyle doğal göl özelliklerini kaybetmekte. Yay Gölü tamamen kurudu. İstanbul Büyükçekmece Gölü, su kapasitesinin neredeyse yüzde 35'ini kaybetmekte. Küçükçekmece Gölü içme suyu özelliğini ve doğal biyolojik çeşitliliğini, endüstriyel, çok yoğun yapılaşma ve çevresel baskılar nedeniyle kaybetmiş durumda. EGE BÖLGESİ Ege Bölgesi'nin en büyük doğal gölü olan Bafa ve Azap, aşırı su kayıpları ve çevresindeki tarım, endüstriyel baskılarının kirlilik etkisiyle kuruyor. Acı Göl ve Işıklı Gölü'nün büyük bölümü, tarımsal sulama ve soda, parfüm sanayi kullanımı ve kirlilik nedeniyle tamamen kurudu. Gediz Deltası biyolojik kayıplarının yanı sıra, kuruma ve kirlilik baskısı altında. DOĞU BÖLGESİ Suların aşırı kullanımının neden olduğu meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık, kirlilik etkisi sonucu artan su ihtiyacı, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki göllerin de tamamen veya kısmen kurumasına neden oldu. Büyük ve Küçük Göl, Azaplı Gölü tamamen kurudu. Seki, Kuyucak, Akdoğan, Aygır gölleri kurudu. Gölbaşı, Aktaş, Çıldır, Haçlı, Turna, Nazik ve Tortum gölleri de kurumak üzere. (DHA)