Ülke olarak, ekonomik açıdan çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bu sıkıntı, kolay kolay geçeceğe benzemiyor. Enflasyon o denli acımasız ki,  her gün biraz daha yükseliyor. Maliyenin başındaki sorumlular, enflasyonun tek haneye düşeceği tarihin, üç  yılı bulacağı tahmininde bulunuyorlar.

Sayın Şimşek, bakanlığı devralırken yaptığınız konuşmada ”rasyonel sistem uygulayacağız’’ dediniz.

Ülkenin saygın ekonomistleri , bugün uygulanan “faiz sebep- enflasyon sonuç” yönteminin dünyada örneğinin olmadığını, bu sistem uygulanmaya  devam  edilirse,  gelecekte ülke olarak çok acılar çekileceğini sıklıkla dile getirdiler. Ama maalesef bu uygulamaya devam edildi. Sonuçta bu günlere geldik.

Halkın büyük çoğunluğu emekli ve asgari ücretli dayanılmaz yokluk ve yoksulluk çekiyor.

Demokrasilerde, kamuoyunun yanlış ekonomik yöntemler uygulayarak , halkın içine düştüğü bu sıkıntıları yaratanların , kim veya kimler olduğunu  bilme hakları vardır. Sayın Bakan, vatandaş size soruyor,

SORUMLULAR KİM veya KİMLER?

Diyebilirsiniz ki, ekonominin bu duruma düştüğünü, nedenlerini,  sorumlularının kim veya kimler olduğunu hala anlayamadı iseniz, SÖZCÜ gibi Türkiye’nin önde gelen gazetesinde yazmayı bırakın diyebilirsiniz.  Sayın Bakan, ben kim veya kimler olduğunu  biliyorum da, siz açıkladığınızda benim bildiğim doğru mu, değil mi onu teyit etmek istiyorum. Eğer benim bildiğim doğru değilse, yanılmışsam o zaman yazmayı bırakacağım.

Tarih 13 Mayıs , Sayın Şimşek ve Cumhurbaşkanı yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz birlikte büyük merakla beklenen tasarruf tedbirlerini açıkladılar. Açıklanan bu tedbirler için, gerek benim konuştuğum, gerekse TV ekranlarında izlediğim saygın ekonomistler, açıklanan bu tedbirlerle sonuç alınacağı umudunu taşımıyorlar. Yine emekli, asgari ücretliler ve kamu görevlilerini daha zor günlerin beklediği vurgusunu yapıyorlar.

Sayın Bakan , açıkladığınız bu tedbirlerle 100 milyarlık bir tasarruf beklediğinizi ifade ediyorsunuz. Bu 100 milyarla, ekonominin düzlüğe çıkacağına gerçekten inanıyor musunuz?

Tasarruf tedbirleri konusu dile getirilince, özellikle dar gelirli milyonlar çok umutlandı. Çünkü tasarruf tedbirlerinin en tepeden başlayacağını düşündüler. Açıklanan tedbirleri öğrenince tüm umutları suya düşmekle kalmadı, eyvah yine kabak bizim başımızda patlayacak diye umutsuzluğa düştüler.

Sayın Bakan ; dağın fare doğurmaması ve kısa süreçte ekonominin çıkmazdan kurtulup refaha çıkılması için, kamuoyu beklentileri ve önerilerini sizinle paylaşıyorum.

Beştepe’nin iaşe, sağlık, ağırlamalar, koruma ve taşıt giderleri, Ahlat, Dolmabahçe, Yıldız  sarayları, Vahdettin, Huber, Florya  köşklerinin yıllık giderleri,

Cumhurbaşkanlığı , sivil , asker uçakları, helikopterler…

Rönesans, Limak, Kalyon, Cengiz, İCTAŞ firmalarına verilen kamu ihaleleri, yapılanların ödemesinin TL’ye çevrilebilmesi ve maliyetlerinin yeniden gözden geçirilmesi,

Sayılarının kaç olduğunu ve ne maaş aldıklarını bilmediğimiz “ Danışmanlar”,

Birden fazla maaş alan Bakan, Bakan yardımcıları, kamu yönetim kurulu üyeleri,

Diyanet İşleri Başkanlığı makam araçları ???

Bir konuya da dikkat çekmek istiyorum: TV ekranlarında, sayın TBMM başkanı sayın Kurtulmuş’un, devlete ait uçakla Mardin seyahati ve Milletvekilleri ile birlikte güney Amerika ( Türkiye Cumhuriyeti yazan devlet özel uçağı ) ile seyahatlerinin bedelleri de halkın vergilerinden…

Sayın Bakan; gelecekte, Maliye Bakanı olarak,  ülke siyasetinde güçlü bir isim olarak tarihe geçmek istiyorsanız, kamuoyunun önerdiği beklentileri (Radikal) öncelemelisiniz.

SON SÖZ: 40 yıl Osmanlı’nın borçlarını ödemiştik, bir 40 yıl da Osmanlıcılık oynayanların borcunu ödeyeceğiz. ECZ. CANAN UÇAR