İktidarın “İnadına yapacağım” dediği Kanal İstanbul’un, İstanbul’a da, İstanbullulara da hiçbir faydası yok.
Bu projenin getireceği korkunç zararları ise bilmeyen kalmadı!
Doğaya, bilime, ekonomiye ters olan Kanal İstanbul’un tamamen bir “Rant projesi” olduğunu söyleyenler haksız değil.
Yıllardır bunun tartışması yapılıyor, bilim adamları zararlarını anlatıyor, muhalefet “Bu ülkeye yapılan büyük kötülüktür” diyor.
İktidar bunu bir gün olsun İstanbul halkına sordu mu? Kanalın yapımı için vatandaşların onayını aldı mı? Hayır!
Şimdi, Kanal İstanbul güzergâhındaki Sazlıdere Barajı çevresinde 24 bin konut inşasına başlandı.
★★★
Sazlıdere Barajı, İstanbul’un Avrupa yakasının en önemli su kaynaklarından biri...
İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) mevzuata aykırı olan bu zararlı yapılaşmayı önlemek için tebligat yollayıp inşaatların durdurulmasını, aksi halde yıkım kararı alınacağını bildirdi.
Vay, sen misin bunu yapan?
Aynı gün İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve iki üst düzey yönetici gözaltına alındı.
Bunun bir tesadüf olduğu söylense de, inanan oldu mu dersiniz?
★★★
CHP de, İYİ Parti de Kanal İstanbul projesinin yapımını durdurmak için çaba sarf ediyor ama Meclis’teki güçleri yetmiyor.
İYİ Parti’nin, su kaynaklarının korunması ve büyük bir depreme karşı alınacak önlemlerin saptanması amacıyla verdiği “Araştırma önergesi” AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
“Bu, ülkeye ihanet projesi... İhanet sözü bana ait değil. Devlet Bahçeli’nin sözüdür bu... 2011 yılında Sayın Bahçeli, Kanal İstanbul projesinin ne kadar büyük bir ihanet olduğunu söylemişti” diyen İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, bu projeyle 136 milyon metrekare tarım alanının yok olacağını hatırlattı.
★★★
Kanal İstanbul projesi mutlaka halkın oyuna sunulmalı, referandumda alınacak sonuca göre hareket edilmeli.
Böyle hayati önemdeki konuda AKP tek başına karar veremez. Ülkenin gerçek sahibi olan millete sormak gerekir.
Aksi halde iktidar büyük vebal altına girer ve Türk milleti bunu kesinlikle affetmez!
“Kanal İstanbul sevdası nasıl bir aşktır?”
19 Mart’ta gözaltına alınan ve 23 Mart’ta tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu “38 gündür” Silivri Cezaevi’nde... Ancak, hiç boş durmuyor, siyasal mücadelesini cezaevinden sürdürüyor.
Hemen her gün gönderdiği mesajlarda farklı sözlerle iktidarı silkeleyen Ekrem İmamoğlu, önceki günkü mesajında:
“Neymiş bu Kanal İstanbul sevdası? Nasıl bir aşk bu?” diye sordu.
İktidarın son dönemdeki icraatlarını sıralayan İmamoğlu, dört kalemde 277 milyar dolar zararın millete yüklendiğini iddia ederek “Bu para bütün ülkeyi ihya ederdi, her yeri depreme dayanıklı hale getirirdi” dedi.
İmamoğlu, bu milletin, haksızlığı kendilerine yöntem olarak belirleyenleri, sonunda evlerine yollayacağın söylüyor “Milletimiz büyüktür” diyor.
TEBESSÜM
Çapkınlık ve intikam!
Temel hastalanır. Durumu ağırdır. Karısına seslenir:
“Fadime, ben galiba ölüyorum! Sana bir itirafta bulunacağım... Vicdan azabı içindeyim!”
Fadime sakin bir sesle:
“Söyle Temel’ciğum, seni dinliyorum” der.
“Ben seni çok aldattım Fadime!”
Fadime yine sakin sesle:
“Temel’ciğum” der “Ben seni keyfimden mi zehirledim sanıyorsun?”
GÜNÜN SÖZÜ
İtiraz etmeyen ve karşı koymayan herkes suç ortağıdır (Stefan Zweig)
