Karahantepe efsanesi
İnsanlık tarihini değiştiren Göbeklitepe’nin ardından Şanlıurfa’da önemli bir keşif daha yapıldı. Karahantepe’de, Göbeklitepe’deki dikilitaşlara benzer 250’den fazla dikilitaş tespit edildi. 100 kilometrelik bir alana yayılmış olan ‘taş tepelerin’ insanlık tarihi için az bilinen bir dönemi aydınlatacağı öngörülüyor.
Şanlıurfa’nın adını son zamanlarda sıkça anıyoruz. Sebebi ise ülkemizde şimdiye kadar gerçekleşen en büyük ve en kapsamlı arkeoloji projesine ev sahipliği yapması. Dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu olan ve 2018’de UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Göbeklitepe ile çağdaş olan ve benzer özellikler taşıyan başka yerler de olduğu ortaya çıktı. Ülkemizde şimdiye kadar gerçekleşen en büyük ve en kapsamlı arkeoloji projesi olan ‘Taş Tepeler Projesi’ kapsamında, şu anda bu 12 alandan Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe ve Yeni Mahalle bölgesinde kazılar sürüyor. Yakın zamanda ise Ayanlar, Yoğunburç, Harbetsuvan, Kurt Tepesi ve Taşlıtepe yerleşimlerinde kazı çalışmalarına başlanacak. Kazıların, insanlık tarihi için önemli bir dönem hakkında bilgiler vereceği belirtilirken, Göbeklitepe ile çağdaş olan ve benzer özellikler taşıyan 100 kilometrelik bir alana yayılmış olan ‘taş tepelerin’ insanlık tarihi için az bilinen bir dönemi aydınlatacağı öngörülüyor.
KARAHANTEPE GÖBEKLİTEPE’DEN ESKİ
12 bin yıllık geçmişe sahip Göbeklitepe’den bile daha eski bir tarihe sahip olduğu düşünülen Karahantepe, neolitik dönemin önemli yerleşimleri arasında sayılıyor. Bugüne kadar 250’ye yakın “T” şeklinde dikilitaşın gün ışığına çıkarıldığı Karahantepe, bölge halkı tarafından Keçilitepe olarak biliniyor. Karahantepe’de de, Göbeklitepe ve çağdaşlarında olduğu gibi yuvarlak planlı yapıların belirli yerlerde yoğunlaşması dikkat çekiyor. Karahantepe’nin bulgularının, Göbeklitepe’de henüz araştırılmamış olan dönemin yerleşimcileri ve yerleşim yerleri hakkında bilgilere ulaşılmasını sağlayacağı arkeologlar tarafından bekleniyor.
HAYVANLARLA İLETİŞİMLERİ FARKLIYMIŞ
Karahantepe’de gün yüzüne çıkarılan eserler, o dönemde yaşamış insanların sanatsal becerilerini gözler önüne seriyor. İnsan ve insan başı heykelleri, sütunlardaki insan betimlerinin sayısının fazlalığı dikkat çekiyor. Ayrıca sırtında leopar taşıyan insan heykelinden de o dönemin insanlarının hayvanlarla kurdukları ilişkinin bugünkünden çok farklı olduğu anlaşılıyor.