Bugün yılın ilk günü... Yeni yıla güzel bir yazıyla başlamak isterdim... Fakat ülkede güzel olan ne kaldı?

Her şeye rağmen ulusça gelecekten umutlu olmak istiyor, 2025’te sıkıntılarımızın azalmasını diliyoruz.

★★★

2024’ün son günlerinde, TV haber kanallarında defalarca tekrarlanan ve ilgiyle izlenen tarihî müthiş bir klip dikkati çekti.

1993 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olan Erdoğan, Tansu Çiller Hükümeti’ni şu sert sözlerle eleştiriyor:

“Bu gelirle evin kirasını kim ödeyecek?

Elektrik parasını kim ödeyecek?

Su parasını kim ödeyecek?

Çoluk çocuğun okul parasının kim karşılayacak?

Soruyorum size:

Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla simidi bile layık görmüyor. İşte ekonomik durum bu!”

Gerçekten sert bir eleştiri ve tamamı doğru olan sözler bunlar. Ancak, aradan geçen 31 yıl sonra sormak lâzım:

“O gün muhalefette olan, bugün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Erdoğan şimdi ne diyor? Aynı sözleri söyleyebiliyor mu?”

★★★

Ülke yine sıkıntılar içinde... Ücretler yetersiz... Ülkenin nedeyse yarısı asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Her yanda derin bir yoksulluğun izleri var.

O gün, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olarak iktidarı sert bir dille eleştirip “Zalim yönetim” diye suçlayan Erdoğan, bugün iktidarda...

Üstelik rejim değişti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde her şeye TEK BAŞINA Erdoğan karar veriyor.

Bu nedenle, ülkede yapılan işlerin artısı da, eksisi de, sevabı da, günahı da onun hesabına yazılıyor.

Peki, Erdoğan muhalefette iken söylediği “Bu aziz millete bir bardak çayla simit bile layık görülmüyor” sözlerini şimdi diyebiliyor mu?

Hayır, bunu söyleyemiyor ama halktan sürekli olarak “SABIR” istiyor. Ülkede işlerin düzelme yoluna girdiğini, enflasyonu düşüreceklerini söylüyor.

Muhalefette iken, o günkü iktidarı suçlayan ve yönetime ağır sözler yönelten Erdoğan’ın ifadelerinin benzerini şimdi muhalefet partileri, AKP iktidarı için kullanıyor.

Halk ozanı Âşık Mahzunî Şerif’in “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner!” sözü bir kez daha doğru çıktı!

Elini vicdanına koy, gerçeği gör Şimşek Bey!

Vatandaştan sabır isteyen yalnız Cumhurbaşkanı Erdoğan değil...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bugün başlayan yeni yılda halka “SABIR” tavsiyesinde bulunuyor.

Sabır iyi de, sabrın sonu selamet olacak mı, o belli değil.

Mehmet Şimşek, kendine göre bir takım hesaplar yapıp “Asgari ücret enflasyonun üstünde artıyor” diyor.

Nasıl oluyor da gerçekleri bu kadar çarpıtıyor?

Rakamları eğip bükerek enflasyonu düşük gösterme çabaları içindeki TÜİK’e göre bile enflasyon yüzde 47...

Bağımsız bir kuruluş olan ENAG’a göre yüzde 80...

Asgari ücrete yapılan zam ise yüzde 30.

Mehmet Şimşek’in bir takım hesaplarla asgari ücrete enflasyonun üzerinde zam yapıldığını iddia etmesi, çalışanların üzerinde acıklı bir tebessüm oluşturdu.

Birçok okurumdan da “Şimşek Bey bizimle ya dalga geçiyor, ya da aklımızla alay ediyor” şeklinde mesajlar geldi.

Ülkede işsizlik can yakıcı halde... Ateşten bir gömlek gibi insanları sarıyor, kavuruyor!

Bakan Şimşek ise işsizliği azalttıklarını iddia ederek “İstihdamı arttırdık, yıllık ortalama 680 binin üzerinde ilave istihdam sağladık” diye övünüyor.

Eğer gerçekten durum öyle olsa, insanlar bu kadar ağlar mıydı? Şimşek Bey elini vicdanına koysun, kendine sorsun:

Ülkede (yüzde 20’lik varlıklı grubun dışında) refah mı kaldı?

GÜNÜN SÖZÜ

Mutluluğun yolu, ya gelirleri arttırmak, ya da istekleri azaltmaktır!