CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişimi olduğunu İstanbul’a uçak indiğinde öğrenmişti. Yanında AKP’li eski bakan ve partinin önde gelen isimlerinden Hayati Yazıcı vardı. CHP’li milletvekillerinin parti genel merkezine gittiğini, oradan TBMM’ye gitmekte olduğunu öğrendiğinde çok memnun oldu. Meclisin açık tutulmasının önemini belirtti, darbeye sonuna kadar karşı olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tankların üzerine çıkmamakla eleştirdi. Herkesin 15 Temmuz’la ilgili anıları var. Bazı siyasetçilerin şehirden ayrılıp köylere gittiği, bazılarının apartman görevlisinin evinde gizlendiği anlatılır. Hatta o gün kimin nerede olduğunun belirlenmesi için telefon baz istasyonlarının incelenmesini önerenler bile oldu. Kılıçdaroğlu o günü şöyle anlattı:
MECLİSE GİTMELERİNİ İSTEDİM
“15 Temmuz günü ben Ankara’dan İstanbul’a gidiyordum. 16 Temmuz’da partimizin Dış Politika Starteji Belgesini açıklayacaktık. Uçakta eski bakan Hayati Yazıcı vardı. Uçak indi, cep telefonlarından ‘Darbe girişimi, askeri müdahale’ diye haberler düşmüş. Ben ‘Böyle bir şey olamaz’ dedim, buna karşı çıkmamız gerektiğini o an söyledim. Uçaktan indiğimde aradılar. TBMM’ye gideceklerini söylediler. ‘Elbette Meclis’e gidin, demokrasiye sahip çıkalım’ diye arkadaşlarımıza o yönde talimatlar verdim.
Onlar Meclis’e gittiler fakat biz havaalanına indiğimizde büyük bir panik vardı. Kim nerede belli değil. Bir süre sonra koruma müdürü dışarıya çıkıp durumu gözledi. Bakırköy Belediye Başkanımız Bülent Kerimoğlu da karşılamaya gelmişti. ‘Efendim oteller kapalı, dışarıya gidemiyoruz, bize gidelim’ dedi. Bunun üzerine Bülent Bey’in evine gittik. Orada kaldık. Gerçekten de darbe girişimi vardı. Biz de televizyonlardan izledik ‘darbe girişiminin boyutları nedir ne değildir, kim yapıyor’ diye… Çünkü tam bilinmeyen bir şey. Telefonlar doğru düzgün çalışmıyor böyle bir tablo vardı.
YOLLAR KAPALIYDI
Ertesi gün oradan çıkıp Ankara’ya geldim ama Ankara’da Meclis’te bir toplantı olacaktı, yetişemedim. Çünkü İstanbul’da yollar kapalıydı. Bakırköy’den bir tekneyle karşı tarafa geçtik. Tuzla civarında bir yere. Oradan bir arabayla Ankara’ya döndük. Saat: 14.00’te Meclis’te Genel Kurul yapılacaktı. Beni beklediler sağ olsunlar.
Ben Meclis Başkanı’nı aradım. Uçaklar çalışmadığı için gelmemin 14.00-15.00’i bulabileceğini söyledim. O saatlerde geldim. Meclis’teki Genel Kurula da katıldım. Orada da malum parti liderleri birer konuşma yaptılar ben de bir konuşma yaptım.
15 Temmuz darbe girişiminin alt yapısını oluşturan, FETÖ’cülere her türlü desteği veren, ‘Ne istediniz de vermedik’ diyen tabi Erdoğan başta ortada yoktu. Malum Marmaris’e gitmişti. Niye Marmaris’e gider onu da bilmiyorum. Yani burada kalıp mücadele edebilirdi veya önceden zaten haberleri vardı bu darbe girişiminden. Hem asker tarafından, hem Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından darbenin geleceği biliniyordu.”
BUNUN HESABINI HİÇ VERMEDİLER
Darbe girişimi yaşandı. Artık, asıl üzerinde durulması gerekenlerin neler olduğunu CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle sıraladı:
1-FETÖCÜLERİ YERLEŞTİRENLER: FETÖ’cüleri devletin bütün kurumlarına yerleştirenler, bu işin hesabını hiç vermedi. Asıl üzerinde durulması gereken konu buydu. Türkiye’ye bu karanlık tabloyu yaşatanlar, FETÖ’cüleri devletin bütün hassas kurumlarına, bütün önemli kurumlarına yerleştirenler hiç hesap vermedi.
2- SİYASİ AYAK KAPATILDI: Darbeciler elbette darbe hazırlıklarını yapmışlardır ve darbeyi gerçekleştirdikten sonra da kimin hangi göreve atanacağı üç aşağı beş yukarı bir çalışma yapılmıştır. FETÖ’nün siyasi ayağı hiç ortaya çıkmadı. Bu kapatıldı. FETÖ’nün siyasi ayağı bugüne kadar ortaya çıkmış değil. Çıkarılması için gayret de yok.
3- SİVİL DARBE YOLU: FETÖ ile mücadelede, parlamentoda toplumsal bir destek varken hiç kimse bu mücadeleye karşı çıkmamışken Erdoğan’a Kanun Hükmünde Kararnamelerle olağan üstü yetkilerin sağlanmasıydı. Böylece bir sivil darbenin yolu açıldı ve elindeki güçle gerçekten de devletin bütün kurumlarındaki yetkileri üzerinde topladı ve dilediği gibi farklı bir Türkiye Cumhuriyeti tablosu ortaya çıkardı.
4- PARLAMENTO İŞLEVSİZ KALDI: Parlamentoda Darbeyi Araştırma Komisyonu kuruldu. Bu komisyona dönemin Genelkurmay Başkanı, dönemin MİT Müsteşarı gelmedi. FETÖ’cüler tarafından bombalanan bir meclis, gerçeklerin ortaya çıkma iradesini Erdoğan yüzünden gösteremiyor. Parlamento Başkanı’nın ne kadar işlevsiz kaldığı, parlamentonun davetine iki bürokratın icabet etmediği ve bu icabete Erdoğan’ın izin vermediği gerçeğine rağmen hiçbir şey yapılmadı.
5- O RAPOR AÇIKLANMALI: Meclis Araştırma Komisyonu raporunu hazırladı. Ama bu rapor maalesef yayımlanmadı. Çünkü o raporda çok sayıda gerçekler vardı. Bu gerçeklerin hiç birisi yayımlanmadı. Geldiğimiz noktada Erdoğan, FETÖ darbe girişimini gerekçe göstererek kendi istediği siyasi yani sivil darbeyi bizim cumhuriyet tarihinde ilk kez bir sivil darbeyi gerçekleştirmiş oldu.
MUHALEFET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu havaalanında darbeye karşı olduğunu göstermek için tankların üzerine çıkmamakla eleştiriyor. Kılıçdaroğlu’nun cevabı şöyle oldu:
“Havaalanında tank yoktu ama askeri başka araçlar vardı. Hayati Yazıcı ve AKP milletvekilleri vardı. Onlar nasıl çıktılarsa ben de aynı şekilde çıktım. Belediye Başkanımızın makam aracıyla evine gittik. Beyefendiye sormak lazım: Siz Marmaris’e niye gittiniz? Marmaris’te sizin ne işiniz vardı? Çünkü darbe girişiminden haberi vardı. Muhalefet üzerine düşeni yaptı. Çünkü ilk parlamentoya giden CHP milletvekilleridir.”
Ben 15 Temmuz darbe girişiminin bütün ayrıntıları ortaya çıksın diye 15 Temmuz 2017’de Meclis’te bir konuşma yaptım. Eskiden 15 Temmuz’da mecliste özel bir gündem belirlenir bütün partilerin genel başkanları konuşurdu. 15 Temmuz 2017’de yaptığım konuşmadan sonra ‘FETÖ’nün siyasi ayağı, darbenin siyasi ayağı ortaya çıksın, hesap versin’ dedikten sonra artık mecliste böyle bir toplantı yapılmamasına karar verildi. Sadece meclisin dışında Erdoğan tek başına konuşuyor ve tören bitiyor. O konuşmam çok önemlidir. Adil Öksüz’ün nasıl bırakıldığı vs hepsi var.”
GETİRİLDİĞİMİZ NOKTA BU
Gelinen aşamadan sonra neler yapılmalı? Kılıçdaroğlu, “Güçlendirilmiş parlamento”da dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin süratle demokrasiye dönmesi lazım. Bugün temelleri Kanun Hükmünde Kararname ile atılan bir sivil darbe dönemi yaşıyoruz. Bana göre Türkiye’nin süratle Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme dönmesi gerekir. Tek adam rejimi bugün milyonları bir dilim ekmeğe muhtaç hale getirdi. Adalet, adalet olmaktan çıktı, ahlaksızlık kurumsallaştı. Devlette liyakat çöktü. Yargı siyasete teslim edildi. Üniversiteler bilim üretemez hale geldi. Eğitim sistemi çağdaşlığın dışına çıkarıldı. Gençlerimiz adeta uyuşturucu baronlarına teslim edildi. Sivil darbenin bizi getirdiği nokta, maalesef bu.”