Sayın Özel, Cumhuriyet’in kurucu partisinde yıllarca grup başkan yardımcılığı yaptı, bir yıldır da Genel Başkan. Siyaset, usta çırak işi olduğuna göre iyice pişmiş olarak koltuğa oturdu diyebiliriz. İnanılmaz bir başarı ile girdiği ilk yerel seçimde CHP yıllardan beri ilk kez % 38 oyla birinci parti oldu. Bu alınan oyların tümünün CHP oyları olmadığını mutlaka biliyorsunuzdur? Oyları etkileyen diğer bir neden de Büyükşehir Belediyelerinin sosyal belediyecilikteki başarılarıdır.
Bu başarı sadece CHP’lileri değil, demokrasiye gönül vermiş tüm kesimleri çok mutlu etti. Hatta 22 yıldan beri hiçbir seçimde yenilmeyen AKP’de 9 şiddetinde bir deprem etkisi yarattı. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere uzun süre çoğu kimse kendini toparlayamadı.
Seçimden birinci parti çıkan CHP’nin Genel Başkanı, daha seçimden kısa bir süre geçmişti ki seçimde birinci parti olduğunu unutmuş olmalı ki, Sayın Cumhurbaşkanından randevu talep etti !! Sayın Erdoğan, AKP adındaki partinin genel başkanı idi. Sayın Özel’in bu davranışı, hem Sayın Erdoğan’a hem de o partiye adeta can suyu oldu. Bu randevu olayı seçmen düzeyinde ise hayal kırıklığı yarattı. Ama seçmen bunu seçim sarhoşluğuna verdi. Halbuki kazın ayağı öyle değildi. İşte o gün Sayın Erdoğan üstündeki tüm yenilgi sıkıntısını attı ve bu arkadaş dişime göre dedi. Gidiş gelişler oldu. Sanki ortam yumuşamış gibi görünürken, AKP Genel Başkanı saydırmaya başladı. Çünkü o kadar yıl TBMM’de dirsek çürüten Sayın Özel , Sayın Erdoğan’ı hiç tanımamıştı !!
Sayın Özel, CHP bu ülkenin daima umudu olmuş bir partidir. Bu gün de gelecek Türkiyesi için de tek umudumuz CHP’nin iktidar olmasıdır. Ama gelin görün ki ülkenin içine düştüğü ekonomik çürüme, adaletin durumu, özgürlüğün kısıtlanması gibi bir sürü can yakan duruma karşın yapılan araştırmalarda CHP, AKP’nin altına düştü.
Genel Başkan olarak çok koşturuyor, toplantılar düzenliyor, meydanlara çıkıyorsunuz. Haftada bir günde TBMM’de grup toplantısında konuşuyorsunuz. Birazcık etrafınızı değil de partiye gönül vermiş kişileri dinleseniz keşke. Seçimlerdeki başarılardan sonra hem CHP seçmenindeki hem de demokrasiye gönül veren çevrelerdeki güven duygusu giderek kayboluyor. Bu kayboluş gelecek açısından sadece parti değil ülke geleceği içinde son derece kaygı verici. Konuşmalarınızı çok uzun tutuyorsunuz. Kısa ve öz söylemeniz gerekenleri uzattıkça uzatıyorsunuz. Sizi dinleyenler sözünü ettiklerinizin çoğunu kaçırıyorlar. Bilimsel olarak da en iyi konuşma 20 dakika olandır. Bu dakikadan sonra dikkat dağılır. Aralara anektot koyarsanız dikkatleri yeniden uyarırsınız. Son araştırmalar gösteriyor ki, AKP yine birinci parti oldu. Diğer bir dikkat etmeniz gereken ise araştırmalarda tarafsızların oranının %30’ları aşması.
Genel Başkan olduğunuz ilk aylarda, ülke gündemini siz belirlerken, bugün yine AKP’nin peşine takıldınız.
Ülkenin % 60’ı yokluk ve yoksullukla kavrulurken, hukukun gözardı edildiği, özgürlüklerin kısıtlandığı, eşit yurttaşlık kavramının hiçe sayıldığı, Anayasanın askıya alındığı bir ülkede, AKP hala %30 oy alıyorsa yaptığınız muhalefeti gözden geçirmelisiniz. Oturduğunuz koltuğun ağırlığı büyük ve hata yapma lüksünüz yok.
Genel Başkanlıkta bir yılı aştınız. Geçen bu süreçte her platformda konuştunuz, toplantılar yaptınız. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı olarak, tüm toplumu ayağa kaldıracak bir sloganınızı hatırlıyor musunuz? Toplum sizden damardan radikal söylemler bekliyor. Rahmetli Ecevit’in sloganları hala belleğimizde.
⁃Asgari ücret 30 binin altında kalırsa bu memleketi size dar ederim dediniz !!
⁃Geçenlerde tüm kamuoyuna çok önemli açıklama yapacağım dediniz . Hepimiz, o saatta büyük heyacanla ekran başına koşturduk ve merakla beklemeye başladık. Çıka çıka ne çıktı “ Kırmızı Kart”. Bu kartı kime gösterdiniz? Ekran başındaki izleyicilerin yüz halini görmenizi isterdim. Bu aklı size kim veriyor gerçekten merak konusu.
Sayın Özel, TBMM’de yıllarca çok başarılı grup başkan yardımcılığı yaptınız. Yaptığınız görev çok önemliydi ve anında cevap vererek karşı tarafın söylediklerini açığa düşürmeniz gerektiriyordu. Bu sizde büyük bir alışkanlık yarattı. Bugün CHP Genel Başkanı’sınız. Söylenenlere anında cevap vererek değil, toplumun geleceğe özgü beklentilerini cevaplayacak sloganlar üretmelisiniz. Akılda kalacak olan bu sloganlardır.
Bu ülkede rejim sorunu var. Bu gün ülke hangi sıkıntıyı yaşıyorsa, bunun bir tek nedeni var o da “ REJİM SORUNU”. Bu iktidar gitmeden bu ülke tüm çileleri çekmeye devam edecek. Bunun yolu da CHP’nin kendine gelmesiyle mümkün. Ana muhalefet olarak muhalif tüm partilerle oturup birlikte bir mücadele ortaya koymalısınız. Bu birliktelik başarı sağlayacaktır. Parti içinde disiplini sağlamalı, herkes sorumluluğunu bilmeli. Her kafadan bir ses partiye zarar verir.
Mahkeme, kadıya mülk olmadığı gibi, Genel Başkanlık da kimseye mülk değildir. Başaramayan gider, başaracağına inanan gelir.
SON SÖZ: Ekmeğini çalanları alkışlayan bir toplum, fakirliği fazlasıyla hak etmiştir. MOZAMBİK ATA SÖZÜ