Gücü, sırrı, sezgisi, kozmik gidişi, iç güdüsü, amacı, hayali, ütopyası “Bilimsel buluş yapmak” üzerine kurulmuştu. Bilimsel buluşlar, dünyanın gidişini, insanın hayatını, doğanın kendini yenilemesini derinden etkileyip iyiye doğru geliştirecekti.
Uyuşukluk gidecekti.
Biz de görecektik.
★★★
Uyuşukluk gitsin diye peş peşe ve hızlı hızlı üniversite sayımız arttı. 2000 yılında sadece 76 idi, bugün: 129 devlet, 75 vakıf, 4 vakıf meslek yüksek okulu toplam 208 üniversitemiz var. Üniversite sayımızı artırdık ama buluş patlaması (2010-2025 arası) bizden değil dünya üniversitelerinde oldu.
★★★
ABD Üniversiteleri:
Genetik hastalıkların tedavisinde, tarımda genetik değişimde, yapay zekada, bilgi işlem gücünde büyük sıçrama yapacak buluşlar çıktı. İnsan gibi yazan, okuyan, özetleyen, analiz yapan robotlar dönemini açtılar. Vücuda antikor üretmeyi öğretecek buluş yapıtılar ve hücre içindeki DNA’yı kesip yapıştıracak “genetik makası” buldular.
★★★
Çin Üniversiteleri:
Embriyo düzenlemeyle genetik müdahalenin ve hipersonik teknolojik buluşlarla da uzayın sınırlarını zorladılar. Dünyanın ilk genetiği değiştirilmiş ikiz bebekleri Çin’de üniversitede doğdu. Yapay zeka ile yüz tanımayı buldular. Güneş enerjisini kömürden daha ucuza getirdiler. Yenilenebilir enerji maliyetlerini düşürmede Çin’i ABD’nin önüne taşıdılar.
★★★
İngiliz üniversiteleri:
Düşük maliyetle aşı yapmayı başardılar. İklim mühendisliği ve karbon yakalama sistemlerinde devrim sayılacak buluşlarla küresel ısınmaya karşı müthiş çözümlere kapı araladılar. Yapay kalp dokusunu onlar ürettiler.
★★★
Japon Üniversiteleri:
Organ yenileme ve kişisel tıp alanında çığır açan yenilik yarattılar. Kanser tedavisinde 100 yıllık adımlar atan, yaşlanmaya kılıç çekip uzun ömürlü hayata kapı aralayacak çok önemli buluşlar yaptılar.
★★★
Almanya Üniversiteleri:
Kuantum optik ve lazer teknolojilerinde yaklaşık 80 yeni buluş yaptılar. Temiz ulaşımda devrim sayılan hidrojen ile çalışan motor prototipleri geliştirdiler. Kanser teşhisinde yeni görüntüleme sistemleri (erken tanı) buldular.
★★★
Hollanda Üniversiteleri:
Daha az enerji ile daha çok işlem gücü yakalayan altı ölçekli çip üretiminde dev sayılabilecek önemli buluş yaptılar. Medikal cihazlara mikro-teknolojik çözümler üretmede yenilik buldular. Enerji depolama sistemlerinde çağ açtılar. Laboratuvar ortamında dünyada ilk köfteyi ürettiler.
★★★
Türk Üniversiteleri:
Liseyi bitirmeye ihtiyaç duymayan, üniversite giriş için yeterli puanı almayı şart koşmayan, derslere girmeyi hiç gerekli görmeyen, üniversiteye uğramadan üniversite diploması sahibi yapan buluşla çok sayıda yüksek öğrenim mezunumuz oldu. Türk üniversiteleri dünyayı kıskandıran buluşa ev sahipliği yaptılar.
★★★
Üç-beş sahte e-imzayla en ucuz maliyetli yüksek öğrenim devrimi Türkiye’de gerçekleşti. Başta ABD ve Çin üniversiteleri olmak üzere Avrupa üniversitelerini ağzı açık bırakan bu buluşu sayıları 208’e çıkan Türk üniversiteleri yapmadı. Kabarık üniversite sayısının yarattığı boşluktan yararlanan Ankara merkezli “sahte diploma çetesi” bunu başardı!
★★★
Kıskandıran buluşla üniversite diploması sahibi olanların çoğunlukla devlet kurumlarında, dolgun maaşlarla, işe yerleştirilmeleri bu ucuz maliyetli yüksek öğrenim devrimimizi dünyada benzersiz kılıyor. Ayrıca kıskandıran buluşla: sayıları 400’ü geçen profesör, doçentimiz de oldu.
★★★
Ankara, inşaat çetesi, ihale çetesi, tarikat çetesi, siyaset çetesi, iş takipçi çetesi, rüşvetle siyasetçi bağlama, danışmanlar çetesi, maden sahası izni çıkartma çetesi, zeytinlikleri yok etme çetesi, gece vakti torba yasaya madde koydurma çetesi açısından dünyanın en “çetesi bol başkenti” olmuştu.
Kıskandıran Buluş Çetesi!
Bu en yeni çetemiz!
Anadolu sevdalısı: Metin Sözen!
İpek böceği nasıl koza yapmadan yaşayamazsa o da Anadolu kültür mirasını anlatmadan yaşayamazdı. Kimi tarihe, kimi bilime, kimi edebiyata imza atar, Metin Sözen, “Anadolu’nun Tarihi Kent Dokusuna Sevdalanmaya” imza attı. Konuya yabancı olsam da onun ipek yumuşaklığında ses tonuyla, ince detaylara inen anlatımından üstün bir mutluluk duyardım. Evler; yamaçlara uygun biçimde ve birbirinin manzarasını kesmeyecek şekilde yapılmışsa işte bu modern kent planlamasının temel ilkelerinden biri olan “kullanıma göre alan ayırmanın” yüzyıllar önce Anadolu’da uygulandığını gösterir. Anlatırdı; Ev yapılmalı ama gölge etmemeli komşusuna. Sokaklar kurulmalı ama ses yankı bulmalı sadece kalpten, kalbe. Taş döşeyin yola ama unutulmasın izi. Şehir dediğimiz sadece duvarlardan ibaret değil; saygıdan, sevgiden, uyumdan, ahenkten, sesiz bir dille konuşan taşlardan inşa edilir. Metin Sözen, kentlerin Anadolu yapı tarihinden kopartılıp “ranta kurban edilmesine” çok üzülüyordu. Hayata gözlerini yumdu.
