En çok sorunun kendilerinde olduğunu itiraf eden Z kuşağının yüzde 23'ü (18-24 yaş arası) "Neyi kaçırdım?" sorusunu sürekli sormak zorunda kaldıklarını itiraf etti.
Yaşları 25 ila 36 arasında değişen Y kuşağı sadece biraz daha aktifti, yüzde 22'si önemli anların telefon yüzünden geçip gittiğini söyledi.
Daha yaşlı nesiller ise, telefonlarının çekimini görmezden gelme konusunda daha iyi. X kuşağının yalnızca yüzde 16'sı (40 ila 55 yaş arası) etraflarında olup biteni kaçırdıklarını söylüyor.
Belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Baby Boomer kuşağı (55 yaşın üzerindekiler) telefonları tarafından yönetilme olasılıkları en düşük olanlar, yalnızca yüzde dokuzu hayatlarının önemli anlarında dikkatlerinin dağıldığını söylüyor.
DÖRTTE BİRİ KAPATIYOR
Araştırmacılar ayrıca insanların dörtte birinin (yüzde 25) partilerde ve önemli gecelerde telefonların akşamlarını mahvetmesini önlemek için cihazlarını kapattıklarını söyledi.
Yüzde 21'lik bir kesim ise canlı performanslarda telefon ışığının kendilerini rahatsız ettiğini, yüzde 17'si ise gece dışarıda fotoğraf çektirmek zorunda kalmaktan bıktıklarını söyledi.
Yüzde altısı telefonlarına çok daldıkları için dışarıdayken arkadaşlarıyla iletişimlerini bile kaybettiklerini söyledi. Yüzde beşlik bir kesim ise telefonlarıyla çok fazla zaman geçirdiklerini ve arkadaşlarının onları terk ettiğini itiraf etti.
Araştırma hakkında konuşan bir sözcü, "Arkadaşlarımızın etraflarında olup bitenlerden çok telefonlarıyla ilgilendikleri durumlarda hepimiz oradaydık, özellikle de insanların o anı kaçırdığı bir parti veya yıldönümü gibi özel günlerde."
"Bu hızlı tempolu dijital çağda, kendimizi tamamen kaptırmak ve dikkatimiz dağılmadan sosyalleşmenin tadını çıkarmak önemlidir." diye konuştu.