Zaman zaman kullanılan “İRONİ” diye bir sözcük vardır.

Eski Yunanca kökenli İRONİ, söylenenlerin tam tersinin kastedildiği çelişkili, acayip, biraz da mizahî ifadeler için kullanılır.

2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” kararı verilerek cezalandırılan AKP’nin “Yeni anayasa yapma” girişimi, olsa olsa bir İRONİ olur.

Anayasa’ya saygı duymayan, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak hüküm giyen bir parti nasıl yeni anayasa yapabilir ki?

İktidarın her şeyden önce “Hukuka saygılı olduğunu” kanıtlaması gerekiyor. Bu da lâfla değil eylemle olur.

★★★

Bir zamanlar “Harun gibi geldiler, Karun gibi zengin oldular” diye AKP’lileri yerin dibine batıran Numan Kurtulmuş, AKP’nin kanatları altına girince “Karun” dediklerinin yanında yaman bir AKP’li oldu.

Şimdi, AKP Anayasası’nın havariliğini yapan Meclis Başkanı Numan Bey, tüm partileri dolaşarak tatlı diller döküp destek arıyor.

Neymiş? Sivil ve demokratik bir anayasa yapacaklarmış!

Efendiler, siz anayasa hükümlerini uyguluyor musunuz ki, yeni anayasa yapacaksınız?

Bir taraftan “Yumuşama adımları atıyoruz, insan haklarına saygılı demokratik anayasa yapacağız” diyorsunuz… Bir yandan da ülkeye akıl almaz yasaklar getiriyorsunuz!

Bunun son örneği “ETKİ AJANLIĞI” tasarısı!

Buna benzer acayip yasalar sadece özgürlükten uzak, katı, sert, baskıcı, totaliter rejimlerde olur!

★★★

“9’uncu Yargı Paketi” taslağının 22’nci maddesiyle “ETKİ AJANLIĞI” yani “Yeni bir CAUSULUK” suçu getiriliyor.

Öyle muğlak ifadeler var ki, çiklet gibi herkese yapışabilir. Sosyal medyadaki bir mesaj, gazetedeki bir eleştiri, televizyondaki bir yorum suç kapsamına alınıp hapis istemiyle ceza davası açılabilir.

Bu yasa Meclis’ten geçerse, Türkiye’de iktidarı eleştiren herkes 22’inci maddenin hedefi haline gelebilecek ve 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemi ile yargılanabilecek!

Böyle yasalar düşünen insanlar bir de “Yeni anayasa yapalım” diyorlar. Tam bir İRONİ.

Oktay Ekşi’nin ölümsüz aşkı  

Bizim mesleğin büyüklerinden olan gazeteci-yazar Oktay Ekşi, değerli eşi Aysel Hanım’ı 9 yıl önce kaybetmişti…

Geçen hafta içinde gördüğüm, küçük ama anlamı büyük bir ilanı okurlarımla paylaşmak istiyorum. 72 yıllık gazeteci Oktay Ekşi, “ANMA” başlıklı duygusal ilanında çok sevdiği rahmetli eşi Aysel Ekşi’ye şöyle sesleniyordu:

“Canım Aysel’im,

Bu sabah bahçemizin gülleriyle sana geleceğim. Son mekânında yanı başında olacağım. Ne yazık ki, sadece başındaki taşı öpmekle yetineceğim.

Sensiz 99 yıl kadar uzun süren dokuz yıl geçti. Biz iyiyiz. Ama ülkede hemen hiçbir şey iyi değil. Çok kimseye anlatamamıştın o gidişle bir gün Mollarşi’nin eline düşeceğimizi. Ona ramak kaldı.

Neyse ki, son seçim biraz umut yarattı. Bir de kurucusu olduğun ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) iyi ellerde.

Buluşmak umudu ve sevgiyle. (OKTAY EKŞİ)

n Değerli meslektaşım Oktay Ekşi’nin muhterem eşi Aysel Hanım’a Allah’tan rahmet diliyorum. (R.T.)

Hastanede muhabbet

Tedavisi süren akıl hastalarından biri diğerine:

“Benim peygamber olduğumu biliyor musun?” demiş.

O da hemen koğuştaki başka bir arkadaşına gidip:

“Şu karşıdaki adam var ya… O bana peygamber olduğunu söyledi. Sahtekâr mıdır, nedir?” diye söylenmiş. Üçüncü akıl hastası gülerek:

“O delinin biri yahu” demiş “Ben dünyaya öyle bir peygamber göndermedim ki!”

GÜNÜN SÖZÜ

Şeytan kötü olduğu için fenalık yapmaz, yaratılışı öyledir!