Çok önemli zaferler sonrası oynadığımız maçlara kötü başlamak gibi huyumuz var. Futbol tarihimizde kazandığımız büyük maçlardan sonra istikrarımız iyi değil. Yine erken gol yedik. Alan daraltan ve pres yapan Galler karşısında hücum etkinliği sağlayamayan bir görünüm içine girmiştik. İlk önemli pozisyonumuz, devre biterken Kerem’le geldi. İsabetli şut atamadık ilk devre...
Galler ceza sahasında sadece 8 defa topla buluşan oyuncularımızın etkisiz kalması normaldi. Çıkarken çok top kaybettik. Kanat savunma oyuncularımız hücuma çıkmada etkisiz kaldılar. Orta alanda üstünlüğü Galler’e kaptırdık. Onların kanatları iyi kullanmasına fazla direnç gösteremedik. Almanya karşısında final gibi maç oynamanın dayanılmaz yorgunluğu sahaya yansıyordu sanki...
Cenk-Zeki değişikliği gerekiyordu. Cenk için neler hayal ediliyor bilemiyorum, ama şu an banko bir oyuncu değil. Temaslı oynayan ve bize alan bırakmayan takımlar karşısında zorlanıyoruz. Galler, bizi iyi analiz etmiş ve konsantrasyon düzeyleri uzun süre iyi düzeydeydi. Solda Ferdi, sağda Zeki’nin hücuma çıkmasıyla ataklarımız artmaya başladı. İkinci yarı başlarken, Kenan düşüncesi daha enteresan olabilirdi. Rakip savunmalar için her zaman büyük sorunlar çıkaracak bir oyuncu çünkü...
Biz, futbolu açık oynayan takımlara karşı çok iyi sonuçlar alabiliriz. Meselemiz, defansif oynayan takımlara karşı zorlanmamız... Kenan, penaltıyı çok iyi aldı. Yusuf soğukkanlıydı beraberlik golünü atarken... Grubumuzda son maçları iyi tamamladık. Artık turnuva takımı olarak maç maç düşünme bölümüne geçiyoruz. Hedefimiz belli!