Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan takımlarla karşılaşmak zor olabilir. Adana Demirspor büyük mucize olmaz ise Süper Lig’e veda edecek. Böyle maçların başlangıcında hemen golü bulursanız dev bir adım atarsınız 3 puan için. Öyle olmayınca rakibin 5’li savunması size pek fırsat vermez.
En-Nesyri’nin direkten dönen topu en önemli fırsattı Fenerbahçe için. Hava hakimiyeti iyi olan Dzeko ve En-Nesyri’ye bir türlü istenilen toplar atılamadı. İrfan Can Kahveci ilk yarıda bekleneni verememişti. Böyle çok kapanan takımlara karşı şut arayışlarının mutlaka fazla olması gerekiyor. Adana Demirspor kontrataklarda kanatları iyi düşündü fakat güçleri sınırlı ve işi bitirecek forvetleri yok. Mourinho haklı olarak Lyon maçını düşünmüştü kadroyu belirlerken.
Sahada yer alan 11’in fazla zorlanmadan golü bulacağını hesaplamıştı herhalde ama Mourinho’nun düşüncesi sahaya yansımıyordu. İlk yarıda güçlü bir oyun görememiştik Fenerbahçe’den. En Nesyri’nin golüyle ikinci yarıya başlamıştı Fenerbahçe ama gol öncesi İrfan Can Kahveci’nin faulü VAR’a takılınca sıkıntılı süreç yine devam etti.
Barasi’nin kırmızı kart görmesi kağıt üzerinde Fenerbahçe’ye avantaj gibi gözükse de ev sahibinin kendi ceza sahası önüne tamamen duvar örmesine yol açmıştı. VAR hakemine dün akşam çok iş çıktı. İrfan Can’ın ağlara giden topunda faul bu kez En Nesyri’den gelmişti. Golün geleceği belliydi. Neden mi? Usta oyuncu Tadic oyuna girmişti çünkü. Asistini yaptı.
En-Nesyri iyi vurmuştu topa. Tadic mesaiye yeni başlamıştı. 2. golü de yine güzel bir şekilde hazırlamıştı. En-Nesyri bu ikramı da geri çevirmedi normal olarak. Maça Tadic’le başlamak, işi çok erken bitirmek demekti. Görüntü bize bunu anlatıyordu sanki.
Duvar artık yıkılınca Dzeko zorlanmadan attı üçüncü golü. Dün akşam Cenk Tosun Fenerbahçe formasıyla ilk golünü kaydetti. Bu maçta gelecek 3 puan zirveye bakışı değiştirecekti ve öyle de oldu.