Yargıtay Onursal Üyesi Ali Suat Ertosun, başta memleketi Manisa’nın taşına, toprağına, kültür varlıklarına sahip çıkan, çevreyi koruyan bir isim. Bu amaçla Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Çevre Derneği Başkanlığı’nı yapıyor. Manisa Organize Sanayi Bölgesi (MOSB) 7. Etap İlave alanının verimli tarım arazilerinde inşaat yapılmak istenmesine karşı çıktı. Yürütmelerinin durdurulmasına ve daha sonra da iptallerine ilişkin Manisa 2. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme, yürütmeyi durdurdu. Karar, davanın taraflarından MOSB vekiline de bildirildi.

 Karara göre; MOSB 7. Etap İlave Alanındaki yol açma, arazi düzleme, direk dikme ve her türlü inşaat çalışmalarının durdurulması gerekirken, ağır iş makineleri ile çalışmalar son hızla sürdürülüyor. MOSB Müdürlüğü’ne gönderilen uyarıyı da dikkate alan yok. Manisa Büyük Ova Koruma Alanı’nda kalan tarım toprakları ve üzerindeki bitkiler tahrip ediliyor. Zeytin, nar, ceviz ve ayva gibi mevsimlik meyvelerin toplanmasına bile izin verilmeden ağaçlar yerle bir edildi. Devlet Su İşleri’nin yaptırdığı kanallar da kullanılamaz hale getirildi. Mahkeme kararına rağmen çalışmalar yapılması yasalarımıza göre suç ama suç işleyene de kimse dur diyemiyor.

TARIM ARAZİSİNE SANAYİ

Mahkemenin yürütmenin durdurulması kararına karşın, gösterilen bu hızlı çabanın nedeni, Manisa’da otomotiv yatırımı yapmak isteyen Çinli firmaların önünün açılması. MOSB 7. Kısım Genişleme Alanı yaklaşık 5.000 dönüm. Bunun 1.000 dönümü Muradiye Orman Fidanlığı. Fidanlığın OSB alanına katılması ile ilgili olarak, daha önce aralarında Ali Suat Ertosun’un da olduğu, kardeşi Süheyla Ertosun, çevre dostu arkadaşları Osman Kurbanoğlu ve Abdülkadir Hasbutçu dava açmış, iki davada iptal kararları verilmişti. Bunların kanun yolu muhakemeleri devam ediyor. Büyük Ova Koruma alanında kalan yaklaşık 4000 dönümlük arazi ile alakalı ve yürütmenin durdurulması kararı verilen dava devam ediyor.

Bu alan, dikili ve ekili, özetle verimli mutlak tarım arazisi. Yılda iki ürün alınıyor. Yasaya göre bu arazilerin korunması gerekiyor. Batı ülkelerinde tarım alanlarına sanayi kurulmasına izin verilmiyor. Bizde ise yer seçimi, yatırımcı firmaların talep ve tercihleri gözetilerek yapılıyor, istenilen kararlar veriliyor. Ülkemizin geleceği açısından, beslenme sorunu yaşamamamız için tarım topraklarımızın mutlaka korunması da kamu yararınadır.

ONLAR İÇİN YÖNETMELİK DEĞİŞTİRİLDİ

Çinli firmanın otomotiv yatırımı gerçekleşirse, yan sanayilerle birlikte yaklaşık 15.000 kişinin çalışacağı söyleniyor. Manisa merkez ilçelerinde nüfus, su, trafik, konut, otopark ve çevre kirliliği giderek artıyor. Bu yatırımın gerçekleştirilmesi için Çinli firmalara her türlü kolaylık sağlanıyor. Bu amaçla yapılan yönetmelik değişikliği 5 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan Yönetmelik değişikliğiyle 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında sanayi alanı olarak belirlenmiş yerlerde, yer seçimi yapılmadan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurma, lojman yapma olanağı getirildi.

Kocaeli’nin Dilova ilçesinde beş OSB, bir Sanayi Sitesi ve 193 sanayi kuruluşu bulunuyor ve 20 binden fazla kişi çalışıyor. Bu bölgede yaşayanların kansere yakalanma riski Türkiye ortalamasının üç katı. Gidişat, Manisa’nın durumunun daha da kötü olacağı yolunda. Manisa’nın merkez Şehzadeler ve Yunusemre ilçeleri, OSB’lere doymuş durumda. Çevre ilçelerdeki mevcut ve yeni yapılacaklarla birlikte 15 OSB ve sanayi alanının ortasında kalıyor.

 HAVASI EN KİRLİ 4. KENT

Manisa’da çevre kirliliği had safhada. Gediz Nehri ve Nif Çayı alabildiğine kirletiliyor. Ülkemizin ve Dünya’nın sayılı ovalarından Gediz Ovası ve Havzası yok olmak üzere. “Temiz Hava Haktır Platformu” nun 2019 yılı raporuna göre; Manisa, Ülkemizde havası en kirli kentler arasında 4, hava kirliliğine bağlı ölümlerde 6. sırada. Manisa’nın çığlığını duyan da, mahkeme kararına uyan da yok.

Bunlar görmezden geliniyor. Kimse, yatırımlara karşı değil. Bu kadar ağır sorunları olan Manisa merkez yerine bu yatırım başka illerimizde yapılamaz mı?

O Müftü yardımcısı görevden alındı

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesi Müftüsü H.B., bir okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerine giriyordu. 12 yaşındaki bir kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanmıştı. 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Denetimli serbestlikten yararlanan müftü, görevden alındı ve Şanlıurfa Müftü Yardımcılığı’na atandı.

Konuyu bu köşede gündeme getirdim. Bu atamaya tepkiler de hemen başladı. Aktivist Psikolog Emine Gizem Çetiner İl Müftülüğü önünde tepkisini ortaya koydu. Sanatçı Gülben Ergen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Müftü yardımcısından randevu talep etti. Tüm yaşanan bu gelişmelerin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı, Müftü Yardımcısını, Adana’nın bir ilçesine vaiz kadrosuyla görevlendirdi. Dileriz, bir din insanının ilgili iddialardan aklanmasıdır. Yoksa asıl zarar yüce dinimize veriliyor.